Metal Kol

2.2K 198 183
                                    

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Dünya 1

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Dünya 1

"Steve iyi misin?" diyerek lavaboya girdi Robert. Sarışın adam yüzünü peçeteyle kuruladıktan sonra esmer adama döndü.

"İyiyim. Sadece köpeklere alerjim var."
"Gerçekten mi? İşte bu kötü oldu. Chris her saniyesini Dodger ile geçirir."

Steve içine derin bir nefes çekip kollarını göğsünde bağladı. "Ne yapacağız o zaman?"

Robert birkaç saniye sessiz kalmıştı. Daha sonra kahveliğinin içi parladı. "Aslında Sebastian'a bırakabiliriz. O Dodger'ı çok sever."

"Sebastian kim?" diye sordu Steve kaşlarını hafifçe çatarken.

"Bucky'i canlandıran kişi."
"Köpeğe iyi bakacak mıdır?"
"Elbette."
"Peki ne deyip vereceğiz?"
"Bu sıralar birçok çekim olacak ve ben ona bakamayacak gibiyim. Bir süre sende dursa olur mu?"
"Kabul eder değil mi?"
"Evet Steve. Kabul edecektir."

Steve kafasını onaylar bir şekilde salladığında Robert "Scarlett'in yanına gidelim." dedi ve lavabodan çıktı. Steve aynada son kez kendisine baktıktan sonra hızlı adımlarla Robert'ın arkasından gitmeye başladı.

"Scarlett gitmiş anlaşılan." diye mırıldandı Robert etrafa bakarken. Steve kafasını onaylarca salladı.

"Evet, sadece ikimiz varız. Başka birini hissetmiyorum."
"Serum demek?"
"Faydasını gördüm."

Robert gülerek arabasının anahtarını aldı. Daha sonra odanın en sonundaki köpeğe baktı. "Acaba ben mi bıraksam Sebastian'a?"

Steve en başta Dodger'e daha sonra Robert'a bakıp dudaklarını birbirine bastırdı. "Aslında bu çok daha iyi olabilir."

"Pekâlâ. Sen rahatına bak. Ben yarım saatte gelirim. İstediğin bir şey var mı?"

Steve, Robert'a tebessüm edip kafasını iki yana salladı. "Teşekkür ederim Robert. Eğer sen olmasaydın ne yapacağımı bilemezdim."

Robert omuzunu silkip dudağının sol tarafını yukarıya kıvırdı. "Steve Rogers'a yardım etmek beni süper kahramanmış gibi hissettiriyor."

"Kahramanmış gibi hissettirmesin. Zaten öylesin."

Robert gülerek alt dudağını dişledi ve bir şey demeden Dodger'ın olduğu yere doğru adımlamaya başladı.

Dünya 2

"Chris gidip yerine yat."

Sarışın adam hâlâ uyumaya devam ettiğinde Tony gülerek kafasını iki yana salladı ve bilekliklerini taktı.

"Pekâlâ. Bunu sen istedin sarışın." dedikten sonra yavaşça koltukta uyuyan adamı kucağını aldı ve havuza doğru adımlamaya başladı. Havuzun oraya geldiklerinde amacı Chris'i suya atmaktı ama kucağında son derece masum uyuyan adamın yüzüne baktıktan sonra bunu yapamayacağını anlayıp gözlerini devirdi. "Senden nefret ediyorum Chris."

Daha sonra adımlarını kendi odasına çevirip büyük yatağa dikkatli bir şekilde kucağındaki adamı yatırdı. Üstünü güzelce örttükten sonra Chris'e kısa bir bakış atıp banyoya doğru adımladı. Ilık bir duş sonrası kıyafetlerini giyip banyodan çıktı.

"Chris?" dedi boş yatağa bakarken. Daha sonra etrafa bakınıp Friday'a sordu.

"Chris nerede?"
"Bay Barnes geldi efendim. Aşağıda onunla konuşuyor."
"Barnes'ı üste mi aldınız!?"
"Bayan Romanoff aldı."

Tony dişlerini sertçe sıktıktan sonra hızlı adımlarla aşağıya indi. Chris duvara yaslanmış Bucky ile konuşuyordu.

Onu korkurtma. Sakin ol Tony. Eğer şimdi sinirlenirsen Chris korkacak. Sakin ol ve kibarca Bucky'i kov.

"Senin ne işin var burada?" diyerek yanlarına gitti. Chris'i hafifçe kolundan tutup birkaç adım geriye çektikten sonra kahvelerini sertçe Bucky'nin maviliklerine dikti.

"Steve nerede?"
"Sence bilsem bir şey yapmaz mıyım?"
"Bana neden söylemediniz? Arkadaşım gidiyor ve ona benzeyen biri geliyor. Bana da söylemeniz gerekmez miydi?"

Tony sinirle bir adım öne gittiğinde Chris hızla esmer adamın elinin tutup baş parmağı ile okşamaya başladı esmer teni. Daha sonra adamın arkasına geçip fısıldayarak konuştu.

"Sakin ol. Sen yan odaya geç. Ben senin yanına geleceğim birazdan."

Tony sinirli bir nefes verip Chris'e döndü ve kafasını onaylarca salladı. "Çabuk gel." Başka bir şey demeden büyük salondan çıkmıştı.

"Bak Bucky. Steve için endişelenme. O şuan çok iyidir."
"Tanımadığı insanlarla beraber..-"
"Bu onun için ilk değil. Ayrıca Robert, Scarlett, Sebastian ona çok iyi bakıyorlardır."
"Ne zaman gelir buraya?"
"Bruce uğraşıyor. Yakında işler düzelecektir. Sen şimdi gitmelisin. Daha ilk haftamdan iç savaşın içinde bulmak istemiyorum kendimi."

Bucky hafifçe gülerek kafasını salladı ve Tony'nin gittiği yere kısa bir bakış attı. Daha sonra başka bir şey demeden üsten ayrıldı.

Chris giden adamın arkasından uzun süre baktı. Özellikle metal koluna.

"Gerçekten de ateşli." Sarışın adam kendi koluna baktıktan sonra hızlı adımlarla Tony'nin yanına gitti. Esmer adam koltuğa oturmuş başını öne eğmiş bir şekilde duruyordu.

Chris, Tony'e yaklaşıp ellerini adamın omuzuna koydu ve masaj yapmaya başladı.

"Sinirlenmek iyi gelmiyor sana, Demir Adam."
"Onu burada görmek istemiyorum."

Tony gözlerini kapatıp kendisini tamamiyle Chris'in ellerine bıraktı.

"Zor bir durum. Kabul ediyorum. Ama  bu şekilde sadece kendi canını acıtıyorsun."
"Ne yani? Bucky'i affetmeli miyim?"
"Sonuçta bilerek yapmadı değil mi?"
"Ne olursa olsun yapan oydu!"
"Şhtt! Sakin ol güzelim..." 

Chris ellerini adamın başına çıkarttı ve şakak kemiklerine masaj yapmaya başladı.

"Kin tutmak mı daha kolay yoksa affetmek mi?"

Tony birkaç saniye sessiz kaldıktan sonra alt dudağını hafifçe yalayıp kafasını iki yana yavaşça salladı.

"Bilmiyorum."
"Bunca zamandır kin tuttun. Sana zarar vermekten başka ne işe yaradı? Şimdi de affetmeyi dene. Baktın olmuyor tekrardan kin tutarsın."

Tony kapattığı gözlerini açıp kafasını koltuğun sırtlığına koydu. Chris haklıydı aslında.

"Deneyeceğim." dedi gözlerini tekrardan kapatırken. Chris gülümseyerek adamın kulağına kadar eğildi. "İşte benim oğlum."

evreɴ » TonyStark×ChrisEvans  RobertDowneyJr.×SteveRogersHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin