Ufak Bir Bahane

2.2K 186 220
                                    

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Dünya 2

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


Dünya 2

Tony yarım saattir Emma'yı kırmadan reddetmeye çalışıyordu. Emma ile bir sene önce tanışmışlardı. Henüz aralarındaki ilişkiye sevgililik denmesede flört demek yerinde olurdu. Gerçi Chris geldiğinden beri Emma ile hiç konuşmamış ve görüşmemişti. Hatta akşamki randevusunu da unutmuştu. Şimdi ise Emma üsse gelip dışarıya çıkmak istediklerini söylemişti fakat Tony, Chris'i burada tek başına bırakmak istemiyordu. Yanında da götüremezdi. Bu yüzden Emma'yı geri çevirmek daha doğru gelmişti ama kırmadan nasıl yapacağını bilmiyordu.

Bu sırada elinde kahve fincanı, altında mavi pijaması, üstünden gri kapşonlu ceketi ile Chris girdi içeriye. Tony'i ve Emma'yı fark edememiş olacak ki kendisini koltuğa bıraktı. Tony gülmemek için kendisini tuttuğunda Emma arkasa bakıp Chris'i gördü. Daha sonra hızla Tony'e döndü.

"Steve'in nesi var?"
"Nesi varmış?"
"Steve Rogers pijama giymiş."

Tony kendini tutamayınca büyük bir kahkaha attı. Bu sayede de Chris'in dikkatini çekebilmişti. Sarışın adam hızla gerisine bakıp ikiliyi gördüğünde gülümseyerek kafasını.

"Günaydın." dedi sevecen bir sesle. Emma kaşlarını daha fazla çatıp Tony'e iyice yaklaştı.

"Yoksa bir savaştan falan gelip kafasına darbe mi yedi?"
"Evet! Evet! Ve üstte benden başka kimse yok. Yüzbaşı hiç iyi değil, Emma. Onun yanında kalmalıyım. Herhangi bir durum için yani."
"Sharon'u çağır o baksın."

Tony, Chris'e bir bakış attığında sarışın adamın onları umursamadan kahvesini içtiğini gördü. Chris'i asla Sharon'un yanına bırakmazdı. Çünkü güvenmiyordu.

Güvenmediği kişi ise Chris'ti.

Çünkü kızı baştan çıkartıp SHIELD'ın veri tabanına bile girebilirdi. Ayrıca güvenmemesinin tek sebebi bu değildi. Büyük ihtimalle dışarıdan üstte geldiğinde Chris ve Sharon'u yatakta bulacaktı. Bunu zihninden canlandırınca kaşlarını çattı.

"Olmaz!" dedi sesini yükselerek. Daha sonra boğazını temizleyip daha sakin bir sesle konuştu. "Yani, Sharon zaten Fury ile uğraşıyor. Birde bu konuda yormayalım kızı."

Emma dudaklarını büzüp omuzunu silkti ve Steve'e döndü.

"Yüzbaşı, kendini nasıl hissediyorsun?"

Chris şaşkınca en başta Emma'ya bakıp "İ-iyiyim." dedi. Emma, Tony'e dönüp "Bak, gördün mü? İyiymiş. Hadi biz gidelim, o dinlensin hem."

Emma Tony'nin kolundan tuttuğunda Chris hızla ayağa kalkıp onlara doğru gelmeye başladı.

"Aslında hiç iyi değilim." dedi yalandan karnını tutup yüzünü ekşitirken. Tony "Bu şekilde devam et." diye dudaklarını oynattığında Chris onlara daha çok yaklaşmıştı. "Midem bulanıyor, başım dönüyor, dizlerim tutmuyor. Büyük ihtimalle yarına çıkmam ben."

"Abartma." diye tısladı Tony kısıkça. Chris başını öne eğip içine derin bir nedes çekti.

"Bu son günlerimi ekip arkadaşlarım ile geçirmek istiyorum."

Tony avucunu alnına vurmamak için zor tutup dudaklarına yalandan acı bir tebessüm yerleştirdi ve elini Chris'in sırtına koydu.

"Böyle deme yüzbaşı. Sana bir şey olmayacak."
"Yok Tony yok. Hissediyorum, bugün varım yarın yokum."

Tony, Emma'ya belli etmeyecek bir şekilde Chris'in sırtına vurduğunda sarışın adam acı ile inledi.

"Steve, sakin olmalısın..." dedi Tony yalan bir telaşla. Daha sonra Emma'ya döndü. "Akşam da bu ağrıları yüzünden hiç uyuyamadı."

Chris gözlerini kapatıp içine derin bir nefes çekerken Emma ikisini de bakıp hiçbir şey demeden sinirli adımlarla üstten çıktı. Tony, Emma çıkar çıkmaz sertçe Chris'e bakmaya başladı.

"Steve bu tür cümleler kurar mı sence!?"
"Nereden bileyim ben Steve'in kuracağı cümleleri!?"
"Steve'i sen oynamıyor musun!?"
"Dediğin gibi; oynuyorum. Steve değilim. Bana repliğimi yazıp veriyorlar ben sadece ezberliyorum. Ayrıca o kadın kimdi?"

Tony gözlerini devirip koltuğa doğru adımlarken, Chris kendi sırtını ovmaya çalışıyordu.

"Emma ile Thanos'tan sonra tanıştık. Dünyanın yarısı girmişti. Ben şehir dışında bir eve taşındım. Emma'da yan dairede oturuyordu."
"Sevgili misiniz?"
"Hayır, hayır. Onu sevmeye çalıştım ama olmadı... Sırtını mı ovuyorsun sen?"

Chris elini sırtından çekip "Acıyor." diye fısıldadığında Tony tebessüm ederken sarışın adamı yanına çağırdı.

"Gel buraya. Bakalım kızarmış mı?"

Chris, Tony'nin önüne geçtiğinde esmer adam sarışının kapşonlu ceketini havaya kaldırdı ve vurduğu yere baktı.

"Bu kaslar hep şişirme mi? Hemen kızarmış büyük ihtimalle morarırda."
"Kaslarım şişirme değil vuran kişi Tony Stark."

Tony elini adamın sırtında gezdirip dudaklarını kızarmış tene bastırdı ve ufak bir öpücük bıraktı.

"Merak etme, krem süreriz."

Chris dudağının sol tarafını yukarıya kaldırıp omuzunu silkti. "Aslında bir defa daha öpsen geçecek gibi duruyor."

Tony gülerek kafasını iki yana salladı ve ceketi aşağıya indirdi. Tam bir şey diyecekti ki Friday'ın sesi yankılandı odada.

"Efendim, Bayan Romanoff acil durum olduğunu söyledi. Şehir merkezinde nereden geldiği anlaşılmayan büyük bir robot varmış."

Tony hızla geriye çekilip göğsüne iki kez vurduğunda tüm vücudu zırhla kaplanmıştı. Chris hayran bir şekilde Tony'i izlerken esmer adam hızlı adımlarla dışarıya doğru koşmaya başladı.

"Friday, Chris sana emanet. Üstten çıkmayacak."
"Siz nasıl isterseniz patron."
"Ne!? Hadi ama! Tony!"

Esmer adam gözden kaybolduğunda Chris kafasını sağa yatırdı. "Bari bir defa öpüp öyle gitseydin."

Dünya 1

"Robert." diyerek içeriye girdi sarışın adam ama Robert'ın koltukta uyuduğunu görünce hızla ağzını kapatıp yavaş adımlarla esmer adamın yanına geldi. Robert bacaklarını karnına çekmiş, elini başının altına koymuş bir şekilde uyuyordu.

"Burada rahat edemezsin." diye fısıldadı Steve sessizce. Daha sonra uyuyan adamı uyandırmamaya dikkat ederek kucağına aldı ve merdivenlerden çıkıp Robert'ın yatak odasına geldi. Adamı yavaşça yatağına yatırıp en başta ayakkabılarını daha sonra ceketini çıkarttı ve üstünü örttü.

Odadan çıkmadan önce uyuyan adamın yüzüne kısa bir bakış attı ve hafif bir tebessüm ile odadan çıkıp kendisini evin bahçesini attı. Yüzüne vuran güneş ışınları yüzünden gözlerini kısıp ağacın altına doğru ilerlerken çekilen fotoğraflardan haberi olmamıştı bile.

evreɴ » TonyStark×ChrisEvans  RobertDowneyJr.×SteveRogersHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin