KAYIP YALANLAR

13.BÖLÜM

İyi okumalar güzellerim ^^

Multimedya : Anıl Bektaş'tan Sızı.

Müdürün odasına girdiğimizde müdür bey bana oturmamı işaret etti. O da aynı şekilde yerine oturunca masanın üzerinde duran bilgisayarla uğraşmaya başladı. Kalbim çok hızlı atıyordu. Her şeyden soyutlanmış sadece karşımda duran müdüre bakıyordum.

"Sanem?"
Yutkundum ve "efendim! " diye yanıt verdim.
". Geçen kameralardan sizi izlerken bir şey gözüme çarptı. şimdi sana bir görüntü gösterecem ve lütfen bana olanları açıkla. Yoksa bu işte zararlı olan sen olursun!" Başımı onaylar anlamda salladım. Bilgisayarı bana doğru çevirdiğinde bizim sınıfımızın koridoruna çıkan merdivenleri gördüm. Büyük ihtimalle zilin çaldığı zamandı çünkü bütün öğrenciler sınıflara çıkıyordu. Daha sonra ben ve kızlar göründük. Ama bu... Bu bizim bıçağı bulduğumuz andı. Başımı kaldırıp müdüre baktığımda gözlerini kısmış bana soran gözlerle baktığını gördüm. Şimdi ben bu durumu nasıl açıklayacaktım. Hocam, Ahmet denilen bir öğrenciniz beni tehdit etmişti. Ayrıca kardeşime çarpmıştı, bizde bunu Ahmet yaptı diye düşündük ve bizde mafya oyunu oynamak istedik bu yüzden size söylemedik mi diyim?

"şeyy... Bizz..."
"siz ne, o bıçağı niye arkana sakladın ben gelince ?" müdür bana ben bilgisayara bakıyordum.
"hocam biz onu merdivende görünce birden panik yaptık. Siz de arkamızdan seslenince korktuk. O an ki korkuyla arkama sakladım bıçağı." diye açıklama yaptım. Ne olur inanmış olsun, lütfen!

"peki neden daha sonra bana getirmedin?"
"bilmem, zaten dışarı çıkınca direk attık o bıçağı."
"anladım. Bıçağı kimin koyduğuna ve düşürdüğüne bakmak için başka kamera kayıtlarına  baktım fakat bıçağın oraya koyulduğu anın hiç bir görüntüsüne ulaşamadım. Belli ki biri onu kasten oraya koymuş." dedi müdür ve bilgisayara kendine doğru çevirip bir şeyler yapmaya başladı.

" kamera kayıtlarını bendeki diske aktardım. Yedekte dursun. Bir şeylerden şüphelenmeye başladım. Sizde daha dikkatli olun. Şimdi sınıfına gidebilirsin. "

Başımı 'tamam' der gibi salladım ve odadan ayrıldım.

Anlaşılan bize rahat yoktu. Son 2 haftadır gayet güzeldi. Fakat bugün olanlara bakar mısınız? Kızlar bana Ahmet sana aşık gibi diyor. Ki bu benim için saçma. Depoda gördüğümüz adam bizim okula matematik öğretmeni olarak geliyor. Müdür bey kamerada bizi bıçağı saklarken görüyor! Acaba başımıza daha neler gelecek.

Sınıf kapısını çalıp öğretmenin 'gir' demesiyle içeri girdim. Bütün sınıf bana bakmaya başladı . Tabi alışık değiller Sanem Demirci'nin müdür odasına gitmesine.

"Sanem , ne oldu? Yanakların kıpkırmızı. Yoksa müdür sana iki sille mi çekti?!" Arda pişkin pişkin sırıtarak konuşmaya başlayınca ona öldürücü bakışlar attım. Arkasında oturan Serkan'a 'ona vur' bakışı attım. Evet, öyle bir bakış atabiliyorum!

Serkan anlamış olacak ki Arda'nın ensesine bir tane indirdi. Bütün sınıf gülmeye başlayınca hakan hocaya döndüm. Garip bir şekilde o da bizim şaklabanlıklarımıza gülüyordu.

Arda, Serkan'a ölümcül bakışlar atarken Serkan yanında oturmuş uyuyan Kerem'e de bir tane yapıştırdı. O an olayın şokunu yaşayan Kerem hemen uyandı.

"ne oluyor lan, kim koydu bana?"

"ben koydum, nasıl güzel koyuyorum demi?"

Bütün sınıf gülmeye devam ederken öğretmen bütün sınıfı susturdu ve bana döndü. "Sanem, geç kızım yerine." Hakan hocaya hafif gülümseyip yerime oturdum.