20.BÖLÜM

48 8 11
                                    


İyi okumalar güzellerim ^^

Multimedya :Bilal Sonses - Görmedim Sen Gibi

Üstümü değiştirip aşağı indiğimde etrafta kimse yoktu. Büyük ihtimalle bahçede olduklarını düşünüp bahçeye çıktım. Tam tahmin ettiğim gibi herkes bahçedeydi.  Amcam, dayım ve Ozan tavla  oynuyor, yengelerim ve annem sohbet ediyor, Aras ve Ozan'ın kardeşi Yağmur'da bisikletlerini sürüyordu.

Koşarak yanlarına gittim ve annemin yanına oturdum.

"Kraliçem!" dedim annemin yanağına öpücük kondurarak.

"Hayırdır kız, yine ne istiyorsun?" dedi annem.

"Aşk olsun ya ben öyle miyim?"

"Değil misin?"

"hayır değilim!"

"tamam o zaman sustum." Yengelerim gülmeye başladığında dudaklarımı büzüp anneme baktım.

"Tamam anne ya bir şey isteyecem senden?"

"İste bakalım."

"Şeyy... Bu akşam Zelin'in kuzeninin doğum günüymüş beni de davet etti. Gidebilir miyim?"

"Amcanlar ve dayınlar var kızım. Yarın bir hediye alır verirsin."

"ama anne lütfen!"

"Ceyda, bırak kızı gitsin. Hem biz kaçmıyoruz." 

Gülşah Yengeme minnattar bakışlar atarken annemde bir bana bir yengeme bakıyordu.

"İyi madem, git bakalım."

"Ayyy kraliçem benim." diyerek anneme sarıldım.

"Tamam kızım yağcılık istemez." dedi annem benden kurtulmaya çalışarak.

Anneme sarılmayı bırakıp bahçeden çıkarken Ozan seslendi.

"Kuzen, dur bende gelecem!"

Arkama baktığımda Ozan bana 32 diş sırıtarak bakıyordu.

"Hayır gelme!" dedim sinirle tıslıyarak.

"Niye ama bende geleyim Zelin'in kuzeninin doğum gününe" dedi sonunu bastırarak.

"Yok sen gelme, orada sadece kızlar olacak."

Ona Ahmet'le buluşacağımı söyledim ama sırf beni sinir etmek için yapıyordu.

"Hmm, öyle miymiş?"

"Evet, öyle."

"Peki tamam, size iyi eğlenceler." dedi göz kırparak.

Ozan'a göz devirerek kapıya doğru ilerledim.

Beyaz spor ayakkabımı ayağıma geçirdim ve evden ayrıldım.

Ahmet hala yoktu. Caddenin köşesine doğru yürümeye başladım. O sırada da Ahmet'i aradım. Telefon üçüncü çalışında açıldı.

" Ahmet, nerdesin?"

"Geliyorum güzelim."

"Tamam." diyerek kapattım telefonu.

Biraz bekledikten sonra Ahmet'in arabayla bana doğru geldiğini gördüm. Arabayı önüme park edince arabadan inip elimi tuttu. Kahverengi bir kot pantolon, üstüne de beyaz tişörtünü ve siyah gömleğini giymişti. Harika görünüyordu ya.

"Hazır mısın?"

"Elbette " dedim Ahmet'e gülümseyerek.

Kapımı açtı ve oturmamı işaret etti. Oturduğum sırada Ahmet kapıyı kapatıp koşarak şoför koltuğuna oturdu. Arabayı çalıştırıp oradan uzaklaştı.

KAYIP YALANLAR Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin