Merhaba arkadaşlar.
Multimedya : Sanem
İyi okumalar sizi seviyorum 💙
Ahmet bana sinirli bir şekilde bakarken Emre ve Arda sınıfa girdi. Onları gören Ahmet hemen elimi bıraktı ve yüzüne sahte bir gülümseme yerleştirdi. Ne yalan söylüyüm ondan baya tırsmıştım.
"Neyse Sanemciğim, ben yerime geçiyorum tanıştığımıza memnun oldum." dedi ve göz kırparak yerine geçti Ahmet. Ben ise sadece yutkunabilmiştim. Sonunda ders zili de çalmıştı. Deniz ve Zelin'in içeri girmesiyle kendime çeki düzen verdim. Bunu şimdilik onlara söylememeliydim. Yoksa Ahmet 'e saldırmaya kalkarlardı. Olayların büyümesini istemezdim.
"Sanem, iyi misin kuşum?" diye sordu Zelin.
" İyiyim, ne oldu ki?" dedim anlamamazlıktan gelerek. " Kızım ölü görmüş gibi sapsarı olmuşsun, biz gittikten sonra birşey olmadı değil mi?" dedi Deniz soran gözlerle.
"Yok bir şey olmadı, biraz yorgunum sadece merak etmeyin." dedim kekeleyerek.Esen hocanın sınıfa girmesiyle kızlar yerlerine geçtiler. Bende önüme dönerek rahat bir nefes aldım. Bütün ders boyunca teneffüste yaşadığım anı düşündüm. Bana neden öyle davrandı hiç bir fikrim yoktu. Gayet sakin görünüyordu ama içinden bir canavar çıkmıştı. Ondan uzak durmam gerekiyordu
Ders bittikten sonra başımı sıraya koydum. Bir kaç dakika sonra uykuya daldım. Gözlerimi açtığımda sınıfta kimse yoktu galiba öğlen olmuştu. Bende yemek yemek için sınıftan çıkıp kantine indim.
Kantinde bizim kızları aradım. Hep oturduğumuz yere baktığımda orada oturduklarını gördüm. Fakat yalnız değillerdi. Yanlarında Ahmet'te vardı. Yanlarına gitsem mi diye düşünürken Deniz'in beni çağırdını fark ettim.
Ne kadar tedirgin olsam da Ahmet'ten kaçamazdım. Yoksa beni zayıf halka olarak görürdü ve ben bunu asla istemiyordum. Başımı dikleştirip masaya doğru ilerledim.
"selam" dedim ve Ahmet'in yanındaki sandalyeye oturdum. Kalbim çok hızlı atıyordu korkudan ama bunu belli etmemeliydim."Selam uykucu" diye yanıt verdi Ahmet. " 3 derstir uyuyorsun biraz fazla değil mi" dedi.
"Hayır değil" diyerek tersledim. Yüzündeki gülümseme sönerken şansımı fazla zorlamamam gerektiğini anladım. En azından şimdilik susabilirdim." Bir şey yiyecek misin?" diye sordu Zelin. "Evet acıktım. Ben bir tost ve limonata alıp geliyorum" diyerek yanlarından ayrıldım. Orada biraz daha kalsaydım Ahmet'e dalabilirdim. En azından içimden geçirmedim değil.
Tost ve limonata alıp masaya geri döndüm. "Sonra ne oldu?" dedi Ahmet'e bakarak Deniz. Ben onlara bir şey anlamamış gibi bakarken "Ahmet bize ilk aşkını anlatıyor onu dinliyoruz" dedi Zelin bana açıklama yaparak . Başımı 'anladım' der gibi salladım.
"istersen tekrar anlatayım Sanem belki dinlemek istersin" dedi Ahmet. Ona ters bir cevap vermek isterdim ama şu an bunun iyi bir fikir olmadığını anladım. "tamam dinlerim" dedim Ahmet'e sahte bir gülümsemeyle.
" İlk aşkım ortaokulda başlamıştı. Ben 8. Sınıftaydım o zamanlar. Ona köpek gibi aşıktım ama o hep başka erkeklerle takılırdı. Ben sürekli ona aşık olduğumu söyledim ama o bana sen benim tipim değilsin gibi cevaplar veriyordu." dedi Ahmet. Böyle katı bir adamdan böyle bir aşk beklemezdim. Kızlar heyecanla onu dinlerken ben tam aksine sakin bir şekilde, sanki hiç takmıyormuşum gibi yemeğimle ilgileniyordum.
" Bir gün ben ondan vazgeçmeye karar verdim. Unutmayacağımı biliyordum ama en azından vazgeçebilirdim. Bir kaç hafta sonra yeni bir kızla takılmaya başladım. Onu pek seviyor sayılmazdım ama güzel kızdı. Bir gün beden dersindeyken Özge yanıma geldi. Yani sevgili olduğum kız. Ağlıyordu ve ellerinde yara izleri vardı. Ona ne oldu diye sordum ve oda bana onu bu hale getirenin deren olduğunu söyledi. Deren denilen kız ise benim ilk aşkımdı. Özge'yi spor salonundaki bir sandalyeye oturttuktan sonra Derenin yanına gittim. Yanına gittiğimde tahmin ettiğim gibi erkeklerle konuşuyordu. O zaman tabi çocuktum daha kızlara nasıl davranılır bilmiyordum. Derenin yanındaki erkekleri iterek Derenin saçından tuttum ve o birden çığlık atmaya başladı. Ağlamaya başladığı an kalbim paramparça olmuştu.
Onun ağlamasına dayanamıyordum ama onu bu sefer ben ağlatmıştım. Saçını hemen bırakıp ordan uzaklaştım. Hatta okuldan kaçtım ve bir ormana gidip sessizce ağlamaya başladım. Dizlerimi karnıma kadar çekmiş başımı dizlerime yaslamış ağlıyordum. Başımı kaldırdım ve yerde cam kırığı aramaya başladım. " dedi Ahmet ve Deniz hemen onun sözünü kesti.
" Kendine zarar vermedin değil mi "dedi Deniz. Ahmet konuşmaya devam etti." Evet kendime zarar verdim. Kolumu defalarca kez yaraladım "dedi ve kolunu gösterdi. Gerçektende kollarında yara izleri vardı. Buna şaşırmıştım. Ahmet bir kız için ağlamış ve kollarını kesmişti. Peki sabah benim neden canımı yakmıştı hala anlam veremiyordum.
" Yok artık abi sen manyak mısın? Nasıl yaptın bunu kendine? Peki sonra ne oldu kız seni şikayet etmedi mi?" dedi Zelin soran gözlerle. Aslında bende merak etmeye başlamıştım.
" yok şikayet etmemiş. Benimle konuşmak istedi ilk başta ama ben istemiyordum. Onu ne kadar çok sevsemde canını yaktığı o kızın hiç bir suçu yoktu. Ve eminim ki o yaptığı hareketlerde sevgisinden değildi sadece ilgi görmek istediği içindi. Bende ondan uzak durmak istedim. Babama burdan gitmek istediğimi söyledim. O da beni kırmadı ve İzmir 'e taşındık. Orada her şeyi unutmaya çalışarak lise sınavına hazırlanmaya başladım. İzmir fen lisesi' ni kazandığımı duyunca çok mutlu olmuştum. Ama babamın işleri için buraya gelmek zorunda kaldık " dedi ve bana bakmaya başladı. Ne ara bu kadar heyecanla dinlediğimi fark etmemiştim.
Başımı 'anladım' der gibi salladım ve zilin sesini duyar duymaz ayağa kalktık. Beraber sınıfa geçtik. Ahmet'e omzumun üzerinden bakmaya çalıştığımda bana sırıtarak bakıyordu. Hemen başımı çevirdim ve derse odaklandım. Derslerin hepsi bitince çantamı toplayıp kızlarla beraber sınıftan çıktık.
"kızlar isterseniz sizi ben bırakırım" dedi arkamızdan bir ses. Arkamıza döndüğümüzde bize 32 diş sırıtmış bir şekilde Ahmet duruyordu. Onunla aynı arabaya binmek beni korkutuyordu ben bu teklifini reddediyordum ki Deniz ve Zelin aynı anda 'olur' dediler.
Gel bide burdan yak. Şimdi ben olmaz dersem kızlar üzerime atlayacaklardı biliyordum. O yüzden susup onlara katılmak zorunda kaldım. Gazamız mübarek olsun bakalım.
Selammm.
Nasıl buldunuz bölümü?
Sizce Ahmet tekrar Sanem'e zarar vermeye kalkar mı?
Oy ve yorumlarınızı bekliyorum . Sizi seviyorum 💙

ŞİMDİ OKUDUĞUN
KAYIP YALANLAR
ChickLit"İstanbul! Sen çok güzel bir şehirsin fakat o senden daha güzel. Sen kalabalığınla güzelken o yalnızlığıyla güzel. Sen hastane! Kaç can aldın, kaç cana canan oldun? O ise benim ruhuma ufakda olsa bir ilaç oldu. Peki ya sen gökyüzü! Bana yardım edece...