1.BÖLÜM

409 55 57
                                    

Arkadaşlar hepinize merhaba. Okumaya başladığınız tarihi buraya yazar mısınız rica etsem.

Bu benim ilk kitabım bir hatam olursa anlayışla karşılamanızı dilerim. İyi okumalar sizi çok seviyorum.

Sabahın erken saatlerinde, elimde kahvem ile balkonda oturmuş gün doğumunu izliyordum. Bunu her sabah yapardım çünkü bana iyi geliyordu. Herşeyi unutuyordu insan ; geçmişini, kırgınlıklarını ve en çokta tükenmişliklerini. O yüzden dünyadan soyutlanmak için her sabah gün doğumunu izlerdim. Odamın kapısının çalınmasıyla düşüncelerimden sıyrıldım.

"Kızım! Uyandın mı?" dedi annem. Anlaşılan okula gitme zamanım gelmişti. "Uyandım anne, girebilirsin." diye yanıt verdim. Annem içeri girince yanıma geldi ve yanağıma sulu bir öpücük kondurdu. "Günaydın canım" dedi annem, "Günaydın kraliçem" diye yanıt verdim.

"Hadi kalk! Üstünü değiştir, okul kıyafetlerini giy ve aşağı gel kahvaltını yap" dedi annem. Başımı tamam anlamında salladım. Bu hayatta ki en büyük destekçilerimden biri de annemdi. Babam ve annem ben 15 yaşındayken ayrılmışlardı. Benim için pek kolay değildi ama annem hep destek oldu bana. Babamla haftada bir kez falan görüşürdük. Benim için zor olmuyor artık ama 5 yaşındaki kardeşim için aynı durum söz konusu değildi. Annem ve babam hep yanyana olsun istiyordu. Annem ona anlatmaya çalışırdı ama o pek dinlemezdi.

Annem odadan çıktıktan sonra bende kalkıp hazırlanmaya başladım. Kırmızı okul eteğimi, beyaz gömleğimi ve siyah deri ceketimi üzerime geçirdim. Saçlarım hafif dalgalı ve kumraldı. Saçlarım topluyken bana hiç yakışmadığından dolayı hep açık bırakırdım. Hazırlanmam bitince aşağı kahvaltı yapmaya indim.

"Günaydın Aras" dedim evin küçüğüne. "Günaydın abla" dedi ve koşarak kucağıma atladı. Onu yanağından öptükten sonra tekrar yere indirdim. "abla bugün bana nadıl alsana" dedi Aras yalvaran gözlerle. Bende 'tamam' der gibi başımı salladım.

Daha sonra masaya geçtim ve kahvaltımı yaptım. Saatime baktığımda servisin gelmesine 5 dakika kalmıştı. Odama tekrar çıkıp sırt çantamı hazırladım. Bu yıl üniversite sınavım olduğu için çantamda sürekli test kitabı bulundururdum. Tekrar aşağı inip beyaz spor ayakkabılarımı ayağıma geçirdim.

"Anne ben kaçtım" diye anneme seslendim. "Tamam kızım, dikkat et kendine. Derslerini de iyi dinle." dedi annem. Lise son sınıf olmuştum ama annem hala 1. Sınıf öğrencisiymişim gibi davranıyordu. Dışarı çıktığımda servis henüz gelmemişti. Telefonum çaldığında çantamdan telefonumu çıkardım. Aylin arıyordu. Aylin benim en iyi arkadaşlarımdan biriydi. İki arkadaşım daha vardı onlarda Deniz ve Zelin 'di.

"Alo?" dedi Aylin.
"Efendim" diye yanıt verdim. O sırada servisimde gelmişti.
"Sanem, okulda mısın şu an?" diye sordu Aylin.
"Hayır, servis yeni geldi. Bende şu an bindim işte. Niye sordun?" dedim.
"ya ben bugün biraz rahatsızlandım, gelmiyecem okula. Bugünkü ders notlarını bana akşam gönderir misin?" dedi Aylin.
"Gönderirim de, senin bir şeyin yok değil mi?" diye sordum. Aylin pek hastalanan biri değildi. Haliyle merak etmiştim onu.
"Yok yok, bir şeyim yok merak etme. Biraz üşütmüşüm. Neyse ben kapatıyorum, kızlara selam söyle" diyerek telefonu kapattı.

Yaz günlerinde üşütmesi garibime gitse de pek üstelemedim. 20 dakika sonra okula yetişmiştim. Servisten indiğimde etrafıma bakındım. Tam tahmin ettiğim gibi kızlar beni okul kapısında bekliyordu. Beni fark ettiklerinde onlara el sallayıp yanlarına gittim.

"Günaydın kızlar" dedim gülümseyerek. Onlarda aynı şekilde "Günaydın" dediler. Birlikte okula geçtik. Bahçede tek tük öğrenciler dışında pek kimse yoktu. Anlaşılan daha diğer öğrenciler gelmemişti. Kızlarla sınıfa geçtik.

KAYIP YALANLAR Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin