İyi okumalar güzellerim ^^Saatlerdir hastane odasında gözümü tavana dikmiş düşünüyordum. Bugün annemi görmem beni biraz daha iyi hissettirmişti. Hayattımda ne zaman bir zorluk yaşasam hep yanımda oldu annem. O yüzden iyi ki var.
Annem çıktıktan sonra Aylin'in girmesini beklerken Ahmet girmişti odaya. Odaya girdiği zaman üzülmüştüm. Ama üzülmemim sebebi onun odadaki varlığı değildi gelmiş olduğu durumdu. Üstü sırılsıklamdı, gözleri ise ağlamaktan kızarmıştı. Bu duruma biraz canım sıkılsada pek fazla üstünde durmadım.
Ahmet odadan çıkarken bana dönüp 'tekrar ayağa kalk olur mu? Senin bana kızmanı özledim çünkü... " demişti. Ona sadece gülümseyebilmiştim.
" Sanem hanım, nasıl hissediyorsunuz kendinizi? " odaya giren doktorla düşüncelerimden sıyrıldım.
" Biraz ağrım var ama iyi olmaya çalışıyorum. "diye yanıt verdim. Başımda durmuş elindeki formlara bir şeyler yazarken bana döndü.
" Merak etmeyin elimizden ne geliyorsa yapıyoruz. Eğer böyle devam ederseniz bir kaç güne çıkabilirsiniz. " Doktorun dediğine çok sevinmiştim. Artık hastane kokusundan bıkmıştım. Sevdiklerimin kokusunu solumak istiyordum.
10 gün sonra
"Saneemmm, kızım hadi kalk artık geç kalacaksın!" seninde sabah şeriflerin hayır olsun anne. Bugün okula gitmem gerekiyordu. Malum sınav yılım ve ben bu aralar fazla aksiyon yaşadığım için bütün ders notlarım eksik. Artık sınıfın ineği Simge'den alırdım notları.
Hastaneden çıkalı bir hafta olmuştu. Ufak ağrılarım dışında hiç bir şeyim yoktu. Kızlar, Ahmet ve Emre sağolsun her gün yanımda oluyorlardı. Ahmet bana hastanedeyken olanları anlatmamıştı. Ama bu akşam okuldan sonra bana herşeyi anlatmasını isteyecektim.
Yatağımdan kalktım ve lavobaya girdim. Aynaya baktığımda çökmüş olan yansımamla karşılaştım. Bugün kendime biraz iyi bakmam lazımdı anlaşılan. Elimi yüzümü yıkayıp lavabodan çıktım.
Dünden ütüleyip kanepeye koyduğum kıyafetlerimi üzerime geçirip aynanın karşısına geçtim. Saçlarım ufaktan dalgalı olduğu için pek fazla uğraşmak istemedim sadece daha düz durması için düzleştirici maşayla düz bir görünüm verdim. Yüzüme de bir kaç dokunuş yaptıktan sonra odadan çıkarak mutfağa geçtim.
Annem tezgahın üstündeki dünden kalmış bulaşıkları topluyordu.
"günaydın anne." diyerek annemin masada hazırlamış olduğu kahvaltının başına oturdum.
"Günaydın canım, kendini iyi hissediyorsun değil mi?" artık alışmıştım annem bana hergün 1500 kere soruyordu nasıl olduğumu.
"Merak etme anne gayet iyiyim. Bir ağrım olursa izin alıp eve gelirim. Sen dert etme."
Kahvaltımı yaptıktan sonra telefonumu odamda unuttuğumu fark edip tekrar odaya gitmek zorunda kaldım.
Çalışma masasının üstünde duran telefonumu alıp saate baktım. Servisin gelmesine 15 dakika vardı. Bugün servisle gitmek istemediğimden evden erken çıkmak istedim. Beyaz spor ayakkabılarımı giyerek evden ayrıldım.
Kulaklığımı taktım ve telefonumdan Harry Styles'ın şarkısını açarak yürümeye başladım.
Okula varana kadar hep geçmişimi düşündüm. Küçükken babamın prensesi bendim ama ne olduysa daha sonra değişti bana karşı. Annemle boşandıklarından beri bana karşı soğuk oldu. Bir yanım eksik büyüdüm ben. Baba sevgisini sadece küçüklüğümde hissetmiştim en son. Aras doğduktan sonra babamın tavırları ona çok sıcaktı. Sürekli ona oyuncaklar getiriyordu. Onunla oyunlar oynuyordu. Aras'ı çok kıskandım fakat daha sonra her şey geçti. Kabullenmiştim sevilmemeyi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KAYIP YALANLAR
Romanzi rosa / ChickLit"İstanbul! Sen çok güzel bir şehirsin fakat o senden daha güzel. Sen kalabalığınla güzelken o yalnızlığıyla güzel. Sen hastane! Kaç can aldın, kaç cana canan oldun? O ise benim ruhuma ufakda olsa bir ilaç oldu. Peki ya sen gökyüzü! Bana yardım edece...