Erim sabah erkenden "İstanbuldan çağırıyorlar"diyip çıkınca kimse ondan şüphelenmemişti.Çok kolaydı sanki hemen nikah yapmak,tabi onlar için kolaydı.Bizimkilerin hâla gitmemiş olabileceği aklıma geldi,onlara bunu söyleyecektim.Gitmeleri lazımdı,büyük ihtimalle ben bi daha Mardin'den dışarı çıkarmayacaktım.Hırkamı alıp konağın dış kapısına yöneldim.Kapıyı açıp,onların olduğu tarafa doğru ilerledim. "Ben size gidin demedim mi?"dedim.Cevap gelmedi. "Tamam ama artık gitmeniz lazım gerçekten sizi affediyorum ama ben evlenmek zorundayım,yani düne kadar değildim ama yarın evlenmek zorundayım"dedim. "Belki de bir daha İstanbul'a gelmeyeceğim"dedim. "Ne demek evlenmek zorundayım"dedi Kaan. "Aşiretler işte bilmiyor musunuz?Azat ile evlenmek zorundayız çünkü abisi öyle istiyor"dedim.Birden Ateş ayağa kalktı konağa doğru hızlı adımlarla ilerlemeye başladı. "Ateş,dur"diye bağırdım arkasından dinlemedi.Ben arkasından gitsem de yetişememiştim.Çoktan konağa girmiş,bağırıyordu. "Nerdesin lan şerefsiz"diye bağırdı.O sırada Süleyman herifi adamlarıyla aşağı indi.O gür sesiyle "kimsin"diye bağırdı. "Bu kız evlenmeyecek duydunuz mu?"dedi Ateş.Azat merdivenlerden koşarak aşağı iniyordu.Ateş Azat'ın üstüne doğru yürüdü. "Sen misin o?"dedi Ateş. "Hı benim sıkıntı mı var?"dedi Azat.Ateş'in elini yumruk yaptığını fark edince araya girdim. "Tamam,ben evlenmek istiyorum karışma hem sen kimsin ki,sadece fotoğraflarımı çekip duvarına yapıştıran bir sapıksın.Karışma hayatıma evleneceğim bu son kararım oldu mu?"diye bağırdım. "Öyle mi?"dedi Ateş. "Öyle"dedim. "İyi tamam"diyip etrafına baktı Ateş.Konakta çalışan görevli kızlardan birinin elini tutup kendine çekti "İzniniz olursa bende evlenmek istiyorum"dedi.
Kaan'ın Anlatımıyla;
Ortalık çok karışmıştı.Sevgi o çocukla evleneceğini söylüyor,Ateş daha önce hiç görmediği bir kızla evlenmek istediğini söylüyordu.Selin ile ben yine mal gibi kalmıştık. "Hepiniz evleniyorsunuz bizde evlenelim"dedim.Çok patavatsız olduğumu biliyorum.Ama....
Sevgi'nin Anlatımıyla;
"Hah çok güzel,evlenin hayırlı olsun"dedim. "Azat gidebilir miyiz?Burdan uzaklaşmak istiyorum"dedim. "Ah tabi zora gelince kaç"dedi Ateş. "Sen karınla ilgilensene"dedim. "Gidelim"dedi Azat.Kapıya doğru ilerledim.Azat arkamdan geliyordu.Kapıyı kapattıktan sonra "emin misin?"diye sordu Azat. "Madem bi yola çıktık devamını getirmemiz lazım"diyip elimi uzattım.Elimi tuttu ve "haklısın"dedi.
Selin'in Anlatımıyla;
Sevgi ile Azat beraber çıkmışlardı o kapıdan,içerde büyük bir sessizlik oluşmuştu.Ateş'in yanındaki kız kimdi onu da bilmiyorduk.Ah Ateş başımıza ne işler açtın.Sevgi'ye karışmak istemiyorum belki o Azat denilen adamla daha mutlu olacak.Kaan'ın patavatsızlığı zaten diyecek birşey yok.
Sevgi'nin Anlatımıyla;
Azat ile beraber Mardin kalesine çıkıyorduk. "Azat yoruldum"dedim. "Atla"dedi.Atla kelimesi başımıza bin türlü dert açmıştı.Ama umrumda değildi bunlar başımıza açtığı güzel dertlerdendi.Sırtına atladım. "Taşıyabilir misin?"dedim. "Her türlü taşırım"dedi.Hayat Tesadüfleri Sever sözüne önceden inanmayan biri olarak,şimdi gerçekten hayatın tesadüflere karşı ayrı bir sevgi beslediğini fark etmiştim.Bundan sonra tesadüflere hep inanacaktım.Çoktan kaleye çıkmıştık.Azat beni yere bırakmıştı.Buranın manzarası gece ayrı güzel gündüz ayrı güzeldi. "Hemen geliyorum"diyip kalenin diğer ucuna gittim.Telefonumu çıkarıp Selin'i aradım. "Alo Selin,Ateş yanınızda mı?"dedim. "Evet yanımızda vereyim mi telefonu?"dedi Selin. "Olur versene bi"dedim. "Ne var?"dedi Ateş. "Git burdan"demekle yetindim.Sessizlik oluştu "bir daha görüşmek istemiyorum,hatta yüzünü görmek istemiyorum"dedim.Arkamı döndüğümde Azat'ın bana baktığını gördüm. "Şuan kendimi mutlu hissediyorum,çık hayatımdan"dedim. "Öyle mi?O zaman sana mutluluklar"diyip telefonu Selin'e verdi. "Selin biz büyük ihtimalle bi süre daha buradayız isterseniz kalın ama Ateş'in burda kalması iyi değil onu gönderin ben pazar günü dönücem İstanbul'a Azat'ta İzmir'e döner"dedim. "Gerçekten yarın evlenecek misin?"dedi Selin. "Hayır şimdi Azat ile konuşacağım.Abisinden bir süre daha istesin.Daha ileride olursa olur"dedim. "Hı iyi o zaman"dedi Selin. "Neyse biz kaledeyiz sonra Pulkonmazların konağına gidicez şimdi kapatmam lazım Azat bakıyor görüşürüz"diyip telefonu kapattım.Sonra Azat'ın yanına gittim. "Azat,abinle konuşsan mı biraz daha mı ileri alsak?"Dedim. "Olur konuşurum ama seninde ikna etmen lazım"dedi. "Tamam bende ikna ederim ama bak nolur ileri alalım.Daha ailelerimiz birbirini tanımıyor"dedim.Azat'ın annesi ile babası bir süreliğine yurt dışındaki kızlarının yanına gitmişlerdi. "İstanbul'a ne zaman döneceksin"diye sordu Azat. "Pazar günü dönmüş olmam lazım çünkü Pazartesi staja başlıcam"dedim.O sırada aklıma staja Ateş ile beraber gideceğimiz geldi. "Bişey mi oldu sustun?"dedi Azat.Şimdi söylesem gitmeme izin vermeyecekti. "Hiç bişey yok sadece daldım"dedim. "Reyyanlara mı gitsek hem onlara da söyleyelim"dedim. "Olur.Ama onlara şaka yapalım hep onlar mı bize şaka yapacak"dedi Azat. "Ne geçiyor aklından?"dedim. "Gel aşağı inerken anlatayım"dedim.Aşağı inerken tüm planını anlattı.Mükemmel bir plandı.Arabaya binip Pulkonmazların konağına doğru ilerledik.Azat arabayı birkaç sokak aşağıya bıraktı.Yürüyerek kapının önüne geldiğimizde birbirimize bağırmaya başladık. "Senin ne mal olduğun ilk gördüğümde belliydi zaten"diye bağırdım. "Al işte seninde manyak olduğun belliydi"diye bağırdı.Görevliler kapıyı açmışlardı.Avlunun ortasında birbirimize bu şekilde bağırıyorduk.Önden Reyyan çıktı,ardından bütün konak sakinleri çıktı dışarı Ayça,Erim ve diğerleri hepsi bize odaklanmışlardı. "Noldu,niye kavga ediyorsunuz?"diye sordu Miran'ın babaannesi. "Bu manyak kafasına göre iş yapıyor"dedi Azat. "Sensin o manyak"dedim.Kavgayı iyice büyütmüş gibi gösterdikten sonra,konak sakinlerinin yüzündeki ifade içindeki korkularını belli ediyordu.Azat ile gülmeye başlayınca yüzlerindeki ifade yerini şaşkınlığa bırakmıştı. "Oğlum,noluyor doğru düzgün anlatsanıza şunu"dedi Miran. "Ben size şöyle açıklayayım Miran,biz sevgili olduk"dedi Azat.Konakta sessizlik oluştu,sonra aniden sevinç çığlıkları yükseldi.Herkesle tek tek sarıldıktan sonra Reyyan ile Miran bizi kendi odalarına götürmüşler karşılarına oturtmuşlardı.Sorguya çeker gibiydiler.Reyyan,Miran,Ayça ve Erim tip tip bize bakıyorlardı. "Nerde,ne zaman,nasıl"gibi sorular soruyorlardı.Hepsine teker teker cevap vermek zorundaydık.1-2 saat kadar orda sorguya çekildikten sonra konağa döndük.Azat'ın abisiyle konuşacaktık.Ben direk onların han dedikleri yere geçmiş oturmuştum.Azat abisini çağırmaya gitmişti.Selin ile Kaan'ın burda kalmalarına izin verilmiş onlar odalarına çekilmişlerdi.Azat abisi ile beraber han'ın kapısında belirdiler. "Buyur gelin hanım konuşmak istemişsin"dedi. "Evet sizden bir ricam olacak,şu düğünü biraz ertelesek hem daha ailelerimiz tanışmadı"dedim. "Hem sizin de anneniz ile babanız yurt dışındaymış şuan evlenmemiz uygun olmaz ikimizde 1-2 hafta sonra okulu bitiriyoruz"dedim. "Haklısın gelin hanım,tamam istediğin gibi olsun"diyip odadan çıktı. "Bu kadar çabuk beklemiyordum"dedim. "Abim kırıcı bir insan değildir"dedi Azat. "Azat mezun olunca Mardin'deki şirketin başına mı geçeceksin?"dedim. "Bilmiyorum kararsızım"dedi. "İstanbul'a gelsen orda da şirketiniz var oranın başına geçsen ben sizin avukatlığınızı yapabilirim"dedim. "Babamla konuşup sana haber veririm"dedi.Saat geç olmuştu. "İyi geceler seni seviyorum"diyip odama ilerledim ama odama girdiğimde yataklar yok olmuştu. "Azaat gelsene bi"diye seslendim. "Noldu?"diyerek yanıma geldi. "Yatağım nerde?"dedim. "Abim kaldırtmış"dedi. "Hah çok güzel napıcam ben şimdi?"dedim. "Valla burda evlenmeden bir gün önce ayrı yataklar kaldırılır"dedi. "Hı öyle mi?"dedim. "Öyle"dedi.Azat'ın odasını bildiğim için oraya yöneldim. "Oha bu kadar çabuk beklemiyordum"dedi Azat.Odasının kapısını açıp yatağının üstündeki bir yastığı alıp yere attım.Dolaptan 2 tane yorgan çıkarıp birini alta birini üste serdim. "Al yatağın"dedim. "Burda mı yatıcam"dedi. "Evet"dedim. "Koskoca ağayım ben burda yatmam"dedi. "Çok beklersin"diyip yatağa girdim.Mecburen yerdeki yatağa girdi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Hayat
ChickLit"Emin misin?"dedi. "Madem bir yola çıktık devam edelim."dedim. Bizim hikayemiz böyle başladı,belki de hiç karşılaşmasak daha mutsuz olacaktık.Belki başkalarıyla evlenecek yuva kuracaktık.Ama işte hayat bizi karşılaştırdı.Hem de en kötü durumun içind...