"Bana yardıma gelir misin Chanyeol?" Mark ciddi anlamda bitik durumdaydı son iki gündür. İşleri onu çok yoruyordu. Sikik patronun verdiği işler onu çileden çıkarıyordu çoğu zaman. Chanyeol kafasını sallayarak tamam diyip Mark ile beraber müşterilerinin yanına gittiler.
"Bir şey içmek ister misiniz Bayan Kim?" Genç kadın tedirgin duruyordu. Parmakları ile oynuyordu. Kafasını iki yana sallayarak reddetti. Chanyeol kadının arkasına geçip bir bardak su doldurdu. Kadını önüne koyarak "Biraz su iyi gelicektir hanımefendi." dedi.
Genç kadın kafasını öne eğerek teşekkür etti. Mark kadının karşısında ki sandalyeye oturmuştu. "Adınız neydi hanımefendi?" Genç kadın kafasını kaldırarak "Yerim. Kim Yerim." Mark kafasını sallamıştı. "Bizden kimi öldürmemizi istiyorsunuz Bayan Kim?"
"Abimi..." Mark gülümseyerek "Kendi abinizi neden öldürmek istiyorsunuz?" dedi. Zaten gergin olan Yerim daha çok gerilmişti. "Ölmesi lazım." Mark, Yerim'i zorlamamıştı.
Chanyeol, Yerim'e bir kağıt ve kalem uzatarak "Lütfen abinizin adını yazar mısınız?" demişti. Yerim eline kalemi alarak Kim Jungwooyazmıştı kağıda.
"Ne zamana işi biter?" Mark şaşkın gözlerle Yerime bakarak "Çok mu acil?" diye sordu. "İşlerim var. Jungwoo'nun ölmesi lazım. En kısa zamanda." Chanyeol yaslandığı masada doğrularak "Aşk meselesi mi?" diye sordu.
Yerim sertçe yutkunmuştu. "Yurt dışına kaçıcağım erkek arkadaşım ile Jungwoo engel benim için." Chanyeol masanın üstündeki kağıdı alıp kapıya doğru yöneldi. Mark'da arkasından geliyordu. Mark kapıdan çıkacağı zaman Yerim e dönerek "Siz yinede bu kaçış işini biraz erteleyin. Ne olur ne olmaz." diyip kapıdan dışarı çıkmıştı...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Merak etmeyin hala oopsy diye bir kitabımın olduğunu hatırlıyorum...
