6

1K 52 19
                                    

Lütfen medyadaki şarkı ile okuyun.
Benim için çok özel bir şarkı.

Sercan
Mekandan içeri girdik. Bana karşı hisleri var mıydı bilmiyordum. Tam kendimi anlatan bir şarkı seçmiştim. Gözlerinin içine bakarak söyleyecektim.
Sahne sırası bendeydi...

"Karşıma ilk çıktığında;
durdu zaman, dönmedi dünya...
tutuldum sana, ilk bakışta."

Gözlerinin içine bakıyordum. Bir saniye gözlerimi ayırmadan, anlamak isityordum. O çok başkaydı. Bir anda bu kadar değer vermeye başlamıştım ona.

"O tatlı, güzel yüzün...
yangınımı körükler gülüşün.
Gözlerin beni benden alır,
benim olmayışın içimi acıtır..."

O da gözlerini benden hiç çekmiyordu. Gülümsüyordu. Her zamanki gibi, kocaman gülümsüyordu. Gözleri kısılmıştı.

Şarkım bittiğinde yerime yöneldim. Nisa'nın ellerine uzattım ellerimi. Tutmak istemiştim ama bir an duraksadım. Belki de bu onu rahatsız ederdi. Sözlerime ellerini tutmadan başlama kararı aldım.

Sercan: Nisa, sana bunları sahnede söylemek isterdim fakat senin bundan rahatsız olup olmayacağını bilemedim. Sadece, içimdeki his ne bilmiyorum... Tek bildiğim, seninle olmak istiyorum. Hayatımda ilk kez böyle hissediyorum. Bu duyguyu nasıl tanımlarım, bilmiyorum. Kim bilir?  Belki aşk, belki daha fazlası..

Nisa: Kim bilir...

Boynumda hissettiğim kolların anlamını yeni anlamıştım. Karşılıklı mıydı? O da mı içinde ne olduğunu tanımlayamadığı hisler besliyordu? Kollarının boynumu daha sıkı sarmaya çalışmasını farkettiğimde benim de karşılık vermem gerektiğini anladım. Kollarımı beline doladım, sımsıkı sardım. Kafamı boynuna gömdüm. Çok güzel kokuyordu, çok...

Nisa
Bu duygunun tarifi ne, bilmiyordum. Bu kadar kısa sürede aşık olunabilir miydi? Yoksa aramızdaki sadece bir çekim miydi? Ne olduğu umrumda değildi. Tek istediğim bu adamın yanında olmaktı.

Kollarımı yavaşça boynundan çektim. "şey, gidelim mi? size falan. daha rahat konuşabileceğimiz bir yere."
diyerek gözlerine baktım. Ne güzel gözleri vardı. Neyse, konumuz bu mu Nisa?

Sercan: Olur, gidelim. Hadi gel.

dedikten sonra elini belimden çekmeden yürümeye başladı. Arabaya bindiğimizde elime telefonumu aldım. Aycan'dan mesaj gelmişti ve 5 cevapsız çağrı vardı.

Civcivim: Nisaaaa
Civcivim: Mesajımı görür görmez beni ara
Civcivim: Nisa çok heyecanlıyım nerdesinnnn

Sanırım yine maçtan önce heyecanlanmıştı. Hemen Aycan'ı aradım.

Nisa: Ne oldu kuzum? Beni aramışsın?
Aycan: Nisa..
Nisa: Söylesene güzelim ne oldu?
Aycan: Cemal beni öptü.
Nisa: Anlamadım? Rüya mı gördün? Kızım sen maçta değil misin?
Aycan: Hemen eve gel. Maç iptal oldu bugün. Hadi hemen anlatmam lazım sana koş.
Nisa: Tamam, tamam of.

Bu duruma şaşırmamıştım. Cemal, Aycan'ı daha ilk gördüğünde gözlerinden belliydi onu çok beğendiği. Hep böyle yapardı. Ayran gönüllünün tekiydi. Aycan'ı üzmesine asla izin vermezdim. Eve gitmeden önce Cemal'le konuşacaktım. Hemen Cemal'i aradım. Telefon çalarken bir yandan Sercan ne olduğu soruyordu.

Nisa: Bir şey yok canım, anlatıcam sonra. Sen bizim eve sürer misin? Heh, alo. Cemal.

Cemal: Aycan'ı öptüm.

Nisa: Biliyorum salak. Onun için aradım. Yine mi 2 günlük bir aşk Cemal ? Aycan'ı buna alet etme. O öyle bi kız değil.

Cemal: Ben de öyle sandım. Aslında sanmadım. Nisa.. Aycan'a farklı bir şeyler hissediyordum. Kendi kendime böyle olmadığını ispat etmek istedim. Gittim yapıştım dudağına. Değilmiş Nisa. Kalbim çok hızlı çarptı biliyor musun? Benim öpüşürken heyecanlandığım nerde görülmüş? Üstelik daha kızı 2 gündür tanıyorum.

Nisa: Kuzum benim ya... Ha 2 gün ha 1 saat. Ne farkeder. Aşk değil mi bu, insan ilk görüşte bile aşık olabiliyor.

Son cümlemi söylerken Sercan'a bakmıştım. O da bana bakıyordu.

Nisa: Neyse Cemalim, ben kapatıyorum. Eve gidip Aycanla konuşacağım. Sonra daha detaylı konusucaz tamam mı?

Cemal: Ya o beni istemiyorsa?

Nisa: Sonra konuşucaz. Kötü düşünme. Öptüm kocaman.

Cemal'le konuştuktan sonra telefonu kapattım. Eve neredeyse varmıştık.

Nisa: Sercan... önemli olmasa bugün senin yanından asla ayrılmazdım. Ama Aycan'la olmam lazım. Kızmadın değil mi bana?

Sercan: Sana kim kızabilir? Kızmadım. Sonra da görüşürüz zaten.

Arabayı kenara çekti. Sercan'a yanağından öpmek için yaklaştığımda o hiç yanak beklemiyor gibi duruyordu. Aniden kulağına yaklaşıp
"Daha özel olmalı." diye fısıldadım ve yanağını öptüm. İlk öpüşmemiz böyle saçma sapan olmamalıydı.

Kocaman gülümsedi ve o da yanağımdan öptü. "Görüşürüz güzelim."
"Görüşürüzzz" diyerek çıktım arabadan.

Bu kitabı kimsenin okumicağını biliyorum ama sizofren gibi yazıyorum kendi kendime. Ee nasıl? Beğendiğiniz mi? Sağ olun canlarım ben de beğendim. Daha mı heyecanlı olsun? Ay tamam kız. Sizi mi kırıcam.

İyice sizofren olduğuma göre, gidebilirim.

Kim Bilir? (tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin