Normalde Evrim ve Mert'i aşırı sevdiğimi söyleyemem ama ikisini ölümüne yakıştırıyorum. Mutlaka bu ikilinin twitter ve instagramına bakın abhsqbzha. Resmen minik bi flört izliyoruz. Neyse bölüme geçtim♡
1 Hafta sonra
Sercan, Berkan ve Lale ile konuşup anlaşmıştı. Beraber tatile çıkacaklardı. Herkes okulunu, işini vs ayarlamıştı. Sessiz, sakin, deniz kıyısında bir ev kiralamışlardı. Ev köy evi gibiydi fakat çok büyüktü. Herkes hazırlandıktan sonra Sercan, Nisa, Evrim, Mert bir arabaya; Berkan, Lale, Aycan, Cemal diğer arabaya binmişti. Fazla olmasın diye 2 araba gitme kararı almışlardı.
Birkaç saat sonra eve varmışlardı. Sercan ve Berkan hariç herkes yol boyu uyumuştu.
Sercan: Güzelim uyan hadi. Geldik.
diyerek nazikçe Nisa'nın saçını okşadı. Gözlerini açar açmaz karşısında Sercan'ı gören Nisa gülümseyerek ona baktı. "Günaydın sevgilim." dedi sessizce.Sercan: Günaydın değil aşkım, akşam oldu. Geldik artık. Hadi kalk eve girelim.
dedikten sonra arkasını dönüp yavaşça Evrim'in omzuna dokundu. Mert'i uyandırmayı denemedi bile çünkü uyanınca çok aksi oluyordu.Evrim gözlerini açtıktan sonra Mert'in yanağına bir öpücük kondurarak uyandırdı. Gözlerini açan Mert öpücüğün sahibinin Evrim olduğunu görünce Evrim'in dudaklarına ufak bir öpücük bıraktı.
Mert: Günaydın fıstık.
Sercan: Hadi bro, kalk valizleri taşıyalım.Hep birlikte ayaklandılar ve eve doğru yürümeye başladılar.
~~~~~~~~
Berkan: Lale'm, uyan boncuk gözlüm hadi geldik.Lale mızmızlanır gibi sesler çıkartıyordu. Berkan Lale'yi bu şekilde uyandıramayacağını anlayınca arkada oturan Cemal ve Aycan'a döndü. Koala gibi sarılmış uyuyorlardı. Bu görüntü karşısında gülümseyip yavaşça Cemal'i ve Aycan'ı uyandırdı. İkisi de hemen uyanmış, ayaklanmıştı.
Berkan: Cemo siz valizleri alın, ben Lale'yi uyandırmadan içeri götüreyim. Bu tatile gelicem diye kız 2 gündür sabahlayıp ödevleri yetiştirmeye çalışıyor.
Cemal: Tamam Beko. Sen götür Lale'yi, biz taşırız.
Berkan Lale'yi yavaşça kucağına alıp eve doğru yürümeye başladı. Sercanları içeride görünce sessiz olmalarını ister gibi bir bakış attı ve fısıldayarak "Biz hangi odada kalıyoruz?" dedi.
Sercan: Daha odaları bölüşmedik ama istersen giriş katı Mertler ve siz alın. Üst kata Cemolarla biz geçeriz.
Berkan onaylar gibi kafasını sallayıp girişte bir odaya girdi. Lale'yi nazikçe yatağa yatırdı. Yanağına minik bir öpücük kondurup odadan çıktı. Saat 21.34'tü. Erken olsa da herkes yolda çok yorulmuştu ve uykularına devam etmek istiyordu. Herkes sevgilisi ile beraber kalacaktı.
Herkes odasına çıkıp bavullarını yerleştirdikten sonra yatma kararı almıştı. Berkan uyuyan Lale'nin yanına sokuldu.
Cemal, yatağa yattı. Kolunun birini açtı ve Aycan'ı kolunun üstüne yatması için çağırdı. Cemal'in boynuna gömülen Aycan da kendini uykuya bıraktı. Cemal, Aycan'ın saçlarını okşayarak uyumasını kolaylaştırmak istiyordu.
Nisa askılı pijama üstünü ve şortunu giydikten sonra "girebilirsiiin" diye seslendi Sercan'a. Sercan o kattaki banyoda giyinip gelmişti. Nisa çoktan yatağa yatmıştı bile. Sercan da Nisa'nın boynuna kafasını gömecek şekilde yanına uzandı. Nisa'nın boynuna minik öpücükler konduruyordu. Yavaş yavaş bu öpücükler hızlanmaya, sertleşmeye başlamıştı. Boynundan omuzlarına, omuzlarından kulağının arkasına doğru hareket ediyordu. Yavaşça Nisa'nın dudaklarına yaklaştı. Sercan'ı eliyle durdurdu Nisa. "Daha özel olmalı." dedi Nisa sessizce. "Ne zaman gelicek şu daha özel vakit?" diye tatlı bir isyan etti Sercan. Nisa'yı haklı buluyordu ama sabırsızdı. "Kim bilir?" dedi Nisa sessizce. Gülümseyerek "Kim bilir?" diye karşılık verdi Sercan. Nisa'nın yanağını uzunca öptükten sonra kafasını tekrar boynuna gömdü ve uyumaya çalıştı.
Evrim, askılı siyah kısa elbise şeklindeki geceliğini giymişti. Mert'in ise sadece altında şortu vardı. "Hadi, yatalım." dedi Evrim. Mert o klasik gülüşüyle Evrim'i süzdü. Ona yaklaşıp kolunu beline doladı. "Hemen mi?" dedi sessizce. Evrim gülerek uzaklaştı. "Evet Mertciğim, hemen" diyerek yanağına bir öpücük kondurmak için yaklaştı. Mert anında kafasını çevirdi, dudakları ile dudaklarının buluşmasını sağladı ve belinden sımsıkı tutarak Evrim'in uzaklaşmasını engelledi. "Emin misin?" diye gülerek devam etti cümlesine Mert. "Artık değilim." dedi Evrim ve Mert'in dudaklarına tekrar yaklaştı. Evrim o kadar uzun süre Mert'e aşkını tek başına ve platonik yaşamıştı ki... Bu adama hiç hayır diyemiyordu. Gece onlar için uzun olacak gibiydi.
Ertesi sabah
Nisa aşağıdan gelen bağırış sesleriyle birden uyandı. Sercan kafasını boynuna gömmüş, belini sımsıkı sarmıştı. Nisa kalkamıyordu. "Sercan, sercan... Uyan sevgilim. Aşağıda bir şeyler oluyor.". Sercan mızmızlanarak gözlerini açtı. Nisa'yı görünce gülümsedi ve "Günaydın sevgilim." dedi. Nisa'nın yüzündeki endişeyi farkeder farketmez o sersem halinden uzaklaştı ve "Ne oldu?" diye sordu. Nisa'nın cevap vermesine gerek kalmadan aşağıdan gelen bağırışları o da duymuştu.Hızla aşağı indiler. Herkes ordaydı. Mert ve Cemal Berkan'ı sakinleştirmeye çalışıyordu. Evrim ve Aycan ise Lale'yi... Ikisi de birbirine bağırıp duruyordu.
Nisa'nın ağzından
Lale: Asıl sana yeter! Hep sabrettim sana bugüne kadar.
Berkan: Sen mi bana sabrettin? Senin o bebek triplerini benden başka kim çekerdi!
Lale: Defol git o zaman hayatımdan. Neden hala yanımdasın?
Berkan: Aynen öyle yapacağım. Defolup gideceğim hayatından.
bağıra çağıra konuşuyorlardı. Birden ne olmuştu böyle? Berkan, Lale'ye bakmaya kıyamazdı. Boncuk gözlüm diye severdi. Lale'nin Berkan'ı anlatırken gözlerinin içi gülerdi. Neden böyle kavga ediyorlardı?
Nisa: Sakin olun. Pişman olacağınız şeyler söylemeyin lütfen.
İkisi de birbirini çok seviyordu. Bu sözler sinirle söylenmiş sözlerdi ve pişman olacaklardı. Biliyordum. Beni dinlemiyorlardı.
Berkan: Ben defolup gidiyorum, ne halin varsa gör! diye bağırıp evden çıkmıştı.
Sercan'a onun peşinden gitmesini söyledim. Cemal ve Mert de aynı şekilde Berkan'ın peşinden koşuşturdular. Kızlar olarak Lale'yi sakinleştirmeye çalışıyorduk fakat bizi dinlemiyordu. Bağırıp çağırıp odasına gitti ve kapıyı kilitledi. Hiçbirimizi yanına almamıştı. Alınmadık ona, çok üzgündü ve yaptıkları normaldi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kim Bilir? (tamamlandı)
Novela Juvenil~ sernis ve aycem hikayesidir ~ "karşıma ilk çıktığında; durdu zaman, dönmedi dünya... tutuldum sana, ilk bakışta."