Hermes'in Kızı || Röportaj Kitabı

Ya Böyle Olsa? [||. Seçenek]

"Hiiiaaaa bu ne beeeğ!" diye bağırdı Nico ve yataktan aşağı yuvarlandı. "Eni vicci voke mi ne?"

  Miranda keyifle bir kahkaha attı. "Alarım zil sesini Michael Jackson'un Smooth Criminal şarkısı seçtim. Ne güzel değil mi, güne MJ ile başlıyorum" dedi saçma bir neşeyle.

"Aggh! Popom acıyor!" diye söylendi Nico poposunu ovuşturarak.

  Miranda yataktan aşağı sarktı ve Nico'yu kaldırmak için elini uzattı. Nico ters ters Miranda'ya baktıktan sonra kızın elini tutup yerden kalktı ve kendini sertçe yatağa attı. Tam Miranda'nın üzerine...

"Ahhh! Eziliyoruuum..." diye feryat etti Miranda.

   Nico yatakta yuvarlandı ve bu kez Miranda'yı altına aldı. Miranda üzerinden bir tank kalkmış gibi rahatlamıştı, Nico ona bakıp sırıttı.

"Bugün Michael'i Leanna'lara bırakacaksın, unutmadın değil mi? Küçük Esperanza'nın doğum günü" dedi Miranda anlını eliyle ovuşturarak.

"Ahh, bugün izin günüm benim! Evden çıkmamayı düşünüyorum, gün boyu yatmak istiyorum" dedi Nico isyan ederek.

"Kaldır kıçını Nico, ve oğlunu arkadaşının doğum gününe götür!" dedi Miranda kaşlarını çatıp.

"İstediğim tek şey şu yatakta seninle birlikte uyumak" dedi Nico ama bakışları resmen Sen, ben, yatak ve yeni bir çocuk der gibiydi.

   Miranda bir elini Nico'nun saçlarının arasında gezdirdi. "Pis sapık..." diye mırıldandı gülerek.

"Bunu en az benim kadar sende istiyorsun biliyorum" diye fısıldadı Nico, Miranda'nın boynuna soğuk dudaklarını değdirdi.

  Miranda gözlerini kapattı. Nico onun boynunu öpmeye başladı. Elleri tişörtünün altından içeriye girmişti bile. Ve tam o sırada içeriye simsiyah saçlı iki küçük çocuk girdi ve yatakta yatan anne babalarının üzerine atladılar.

"Harika! Sadece beş dakika içinde ikinci kez eziliyorum" diye sızlandı Miranda acıyla.

"Ayağımı ısırma Michael!" dedi Nico.

   Küçük erkek çocuğu sinsi sinsi güldü ve kız kardeşine bir beşlik çaldı. Ya dört, ya da beş yaşında olmalılardı. O sırada Miranda küçük kızın elindeki yüzlük banknotu gördü ve gözleri şaşkınlıkla irileşti.

"Sen bunu nereden buldun Maria?" dedi şaşkınlıkla.

"Çaldım" dedi düz bir sesle küçük kız. "Eve gelen postacının cebinden" küçük kız sanki çok normalmiş gibi konuşuyordu.

"Ah, Maria hırsızlık iyi bir şey değildir" dedi Miranda ve kafasını salladı.

  Nico ona Bunu sen mi söylüyorsun? bakışı attı. Miranda gözlerini devirdi. Sonra Nico birden yüzünü buruşturdu.

"Michael! Ayağımı ısırma!"

   Mirnada bir kahkaha attı. Nico kaburgalarını ezmekte olan Mariayı alıp yataktan aşağı bıraktı. Sonra Michael'i de yataktan indirdi ve onları odalarına gönderdi. Sonra da kendini tekrar yatağa bıraktı.

"Canavarlar" diye homurdandı Nico ve Miranda'ya döndü.

   Miranda dudaklarını ısırarak gülmemeye çalışıyordu. Nico "Ne var?" dedi.

"Yüzün..." dedi Miranda bir kahkaha atarak. "Çok yakışıklısın..."

   Nico hızlıca yerinden kalktı ve direkt aynaya baktı. Gözleri şaşkınlıkla büyüdü. Maria yüzünü kırmızı rujla çizmişti. Nico bir mendille yüzünü temizledi.

"Evet yakışıklıyım" dedi Nico ters ters.

   Miranda gözlerini devirdi. Nico'nun aniden gözleri parladı. Siyah, bol tişörtünü bir hamlede üzerinden çıkardı ve Miranda'ya baktı. Miranda, gözlerini Nico'nun vücudundan alamıyordu. Nico sırıttı.

"Evet hala çok yakışıklı, karizmatik, seksi, havalı ve..."

   Mirnada Nico'ya bir yastık attı.

"Tişörtünü giy ve Michael'i Esperanza'nın doğum gününe götür!"

"Hadi ama..." dedi Nico, yine o sapıkça bakışını attı.

"DOĞUM GÜNÜ! HEMEN!"