-Medya, Nico'nun, Percy'nin ve sanırım Annabeth'in silahlarının çizimi-
-Miranda-
Bir aydır Nico Miranda'nın yüzüne bile bakmamıştı. Fakat Miranda'nın gözleri hep Avery denen kız ve Nico'nun üzerindeydi. Hayır, onları takip etmiyordu. Aksine Avery hep Miranda'nın etrafında geziyordu. NİCO İLE BERABER. Artık buna dayanamıyordu. Miranda, eğer ölürse Nico'nun üzülüp üzülmeyeceğini bile bilmiyordu. Ölmeye çalışmaya karar verdi. Acaba Poseidon beni seviyor mu? Umarım sevmiyordur, diye düşündü Miranda. Kano gölüne girdi ve suda ilerlemeye başladı. Başta bir şey yok gibiydi ama Miranda bir anda kafasını suyun altına soktu. Suyun altında tuttuğu nefesini bıraktı ve kendini ölümün vereceği acıya hazırladı.
Ciğerleri basınçla sıkışırken hissettiği acı birden kesildi. Ölmeyi bile beceremiyordu demek? Harika! Ciğerleri tekrar oksijen ile doldu. ''Üzgünüm melez, Afrodit'in kesin emri var''
Zihninde Poseidon'un sıcak kanlı sesi yankılandı. Etrafında oluşan hava baloncuğu onu yukarı doğru itmeye başladı. Yukarı çıktığında herkes kıyıda toplanmıştı.
"İyi misin?" dedi birisi.
"Nasıl ölmedin?" dedi başka bir çocuk.
"Niye yaptın?" dedi başka biri.
Ve bunun gibi bir sürü soru daha. Miranda ise hepsini duymamış gibi yapıp sinirle kulübesine ilerledi. Yolda Avery ve Nico'yu görünce daha da sinirlendi. Avery göz ucuyla Miranda'ya baktı ve hiç duraksamadan Nico'yu öptü. Nico'nun karşılık verip vermediği umrunda bile değildi Miranda'nın. Şu anda her şeyi parçalayacak kadar sinirlenmişti, hele ki onları!
Sadece küfredip 11. kulübeye doğru giden yoluna devam etti. İçeri girdiğinde kimse yoktu. Etrafı kırıp dönmeye başladı. Bu, bir işe yaramıyordu. Kendini iyi hissetmenin bir yolu yoktu. Yatağına yatarak ağlamaya başladı. Daha ölemezken nasıl sevgilisini elinde tutabilirdi ki? Afrodit'e lanetler okudu. Ne diye ölmesine izin vermiyordu? Aklına gelen ani bir fikirle yerdeki cam parçasını alıp 13. kulübeye koştu. Nico'ya gidecekti çünkü hala sorusunun cevabını merak ediyordu.
Miranda ölürse Nico üzülür müydü?
Kulübeye girdiğinde Nico'nun gözleri elindeki cam parçasına kaydı. Miranda'ya doğru adım atmaya kalkıştı ama Miranda onu durdurdu.
"Yaklaşma Nico. Sadece sana bir şey göstermek istiyorum...'' dedi kız sinirle.
Ardından devam etti,
''Beni neden bıraktın? Neden Avery'e gittin?"
Miranda her cümlesinde bedeninden bir yeri cam ile çizmeye başladı.
"Bunu bize neden yaptın? Hiç sevmedin mi beni? Oyun mu oynuyordun yoksa cidden bıktın mı? Ben senin için herkesi karşıma almaya razıydım ama sen bana bir açıklama bile yapmadın"
Boştaki elinin içine cam ile N harfi çizdi ve akan kanları duvara sürdü.
"Kulübede kan izim kalsın Nico. Bu izi görünce beni hatırla tamam mı? Beni sen öldürdün. Beni o mezarda bıraktığın gün ruhumu şimdi ise bedenimi"
Cam parçasını boynuna dayadı ve oradan da kan akmasına izin vererek yere yığıldı. Bilinci kapanmadan önce Nico'nun bağırışları arasında Afrodit'in sesi yankılandı.
''Sana bir şans daha vermiştim melez. Yeniden başlayabilirdin. Ama dinlemedin. Kimseyi. Sevdiğini bile...''
Hikayeyi Yazan: @BayandiAngeloValdez
-Bunları okurken suartım O.O ifadesini alıyor. Ne psikopatlar ya ^^
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Hermes'in Kızı || Röportaj Kitabı
NonfiksiHermes'in Kızı Serisi, |Ek Kitabı| Bu kitap, ilk olarak Hermes'in Kızı serisinin karakterlerinin okuyucularla yaptığı röportajları içeriyordu, bu nedenle adı 'Röportaj Kitabı' idi. Sonradan ek olarak, okuyucuların yazdığı küçük sahneler ve karakterl...