Keyifli Okumalar :)
Gözlerim Akın'a kaydığında göz göze geldik. Bedenimi ele geçiren titremeye engel olamadım. Bakışlarının ağırlığı altında ezildiğimi hissetmiştim. Sinirli olduğunu görebiliyordum ama gözlerinden geçen tek şey sinir değildi.
Ellerini saçına atıp karıştırdığında hafif dağınık saçları iyice dağılmıştı. Oradan ensesine uzanıp ovaladığında dibime kadar yanaşmıştı ve geri çekilmedim, bekledim. Kendine uzun süre baktıracak olan yakışıklı yüzüne odaklandım, yüzüne çok yakıştırdığım düzgün burnu vardı, kemikli yüz hatları, dolgun dudakları, gece siyahı girdabı andıran gözleri ve kavisli kaşları. Ezberime almıştım.
Gergin bir hali vardı.
Sıkıntılı haline bir anlam yüklemeye çalışırken, "Hala dans etmek istiyorsan," dedi ve duraksadı, "Benimle et." dediğinde ayaklarım tabanlarına daha fazla baskı uygulamak istiyordu. Ellerimle etek uçlarımı sıktığımda yutkundum. Benim için mi dans edecekti?
"Sevmiyorum demiştin." dediğimde burnumun ucuna kadar gelmişti kimseyi önemsemeden.
Kafasını iki yana yavaş hareketlerle sallarken, "Sevmeyerek yaptığım o kadar çok şey var ki İpek," dedi ve yavaşça belimi kavradı, "Biriyle dans etmek istiyorsan," diyerek bedenimi sarıp sarmaladı, "O ben olmalıyım."
Zaten başka kimseyle dans etmek istemiyordum ama dediklerine de şaşırmamak elde değildi. Tuttuğum nefesimi titrekçe saldığımda yenisini çekerken onun kokusunu soludum. Ciğerlerim bayram etmişti ve kokusu karşısında mest olmuştum.
Belli belirsiz onaylarcasına kafamı salladığımda beni kendine bastırdı, "Biri sana dokunacaksa, o ben olmalıyım." dedi tekrar ve bakışlarını az önce müziğin ayarlarıyla oynayan çocukta sabitledi. Dans etmeyi unuttuğumu düşündüm bir an, hatırlamaya çalıştım. Kafamın içerisi öylesine yoğundu ki, o kadar onun kelimeleriyle doluydu ki, aralarında kendime dair bir şeyler aramak istiyordum. Hatırlamak, konuşmak, karşılık vermek istiyordum. Söyledikleriyle kendimi bu kadar kaybedip, beynimi karmaşıklığa sürüklemek beni delirtse de, önceliğim yine onun ağzından çıkanlardı.
Elini havaya kaldırıp çocuğun ona bakmasını sağladıktan sonra parmağını şıklattı. Çocuk ikimize bakınca hemen anlamış olmalı ki bir dans müziği açmıştı.
Memnuniyetsiz yüz ifadesini takındığında dansın ritmine göre hareketlenmiştik, "Gereksiz." dediğinde kollarımı boynuna doladım, kollarım onun ateş gibi yanan boynuna temas etti ve kendine orada yer edindi. "Gelgitli misin?" dediğimde alttan alttan ona bakıyordum. Nefesim yüzüne çarptığında, gözleri tüm yüzümü odağına aldı. Gözlerinin aynasından kendimi görüyordum. "Dansın gereksiz olduğu konusunda fikrim hala aynı. Sadece seni bu halde başkasıyla görmek istemedim." diyerek belimdeki elini iyice bel oyuntuma bastırdı. Gereksiz bulsa da benim için, benimle dans ediyordu.
Boğazımdaki kuruluğu gidermek için yutkundum, "Dans ediyoruz alt tarafı. Abartmasana." dedim sessizce ve devam ettim, "Neden durgun bir dans müziği açtı bu? Hareketli bir şeyler çalıyordu işte."
"O müziklerde dans ederken Ceyhun gibi orangutana benzemeyeceğimi biliyorum ama yine de etmem."
"Klasın mı sarsılır?"
"Benim klasımı sarsamaz böyle şeyler." dediğinde gözlerini kısıp bana baktı, "Herkes bana hasta olacak diye uğraşasım gelmiyor." dedi dudakları alayla yukarı doğru kıvrılmıştı.
"Çok komiksin." dedim yüzümü buruştururken.
"Ben o işlerin adamı değilim, güzelim. Dans etmiyorum." dedi tok çıkan sesiyle.
Güzelim.
Kulaklarım sadece onu algılamış gibi içeri kabul etti.
Defalarca bana sayıkladı; güzelim, güzelim, güzelim. Hepsi onun sesindendi.
Her seferinde aynı iştahla kabul etti kulaklarım bu kelimeyi.
Dans etmiyordu, sevmiyor muydu yoksa sadece gereksiz mi buluyordu bilmiyordum. En azından ona göre olmadığını söylemişti ama şu an benim için dans ediyordu. Sebebi bendim.
Bir süre sessiz kaldık, burnunu saçlarıma dayadığında sık sık soluklandığını hissedebiliyordum.
Tutuşunu her geçen dakika biraz daha sıkılaştırırken sesimi çıkarmıyordum. Her an bayılacak gibi hissederken aynı zamanda güçlü kalmak için efor sarf ediyordum ve sırf bu yüzden konuşamadığım oluyordu. "Dans etmek böyle mi hissettiriyor?" dediğinde kısılmış, gece siyahı gözlerine baktım. "Yoksa kollarımdaki sensin diye mi böyleyim?"
Göğüs kafesimin altındaki hareketlilik dışarı çıkmak ister gibi delicesine çarparken yutkundum zorla. "Nasıl hissediyorsun ki?" dedim titrek sesimle.
Düşündü... Bir süre yüzümü inceledi.
Baktığı, dokunduğu her yerime ateş değmiş gibi hissediyordum. "Yenilenmiş." dedi erkeksi sesiyle. Aceleci olmayan tavırlarla dudakları alnımı buldu ve sıcak nefesi alnıma çarparken devam etti, "Tamamlanmış."
AKIN ULUTAŞ & İPEK YAZGI
Argo kelimeler ve yetişkin içerikli sahneler bulunmaktadır.
Beğenip, fikir belirtirseniz çok mutlu olurum, şimdiden teşekkürler :)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MEYYAL
Romance"Kokun," dedi ve duraksadı kısa bir süre, "arabamın içini doldurdu. Bu beni delirtiyor." dediğinde diğer elimin tırnakları avucumun içine can yakıcı izler bıraktı. Sakin kalmaya çalışarak dudaklarımı araladım, "Bu iyi mi, kötü mü?" dedim kısık bir s...