Sadece yıldıza basıp beğenerek onların hikayesine ortak olur musunuz? Lütfen :)Keyifli Okumalar :)
BÖLÜM 2
-TEŞEKKÜR EDERİM-
"İyi, bir dahakine ondan ısmarlarsın o zaman."
Aklımda dolanan, kulağımdan eksilmeyen o cümleyle birlikte odamdaki aynada kendime baktım.
O cümleyi söyledikten sonra ağzımı açıp konuşamasam da onaylamıştım kafamı sallayarak.
Daha sonra da vedalaşmıştık ve o ofisine dönmüştü.
Ben de eve gelmiştim.
Akşama kadar da anlayamadığım şekilde aklımdan çıkmamıştı dedikleri.
Annemle babamla da konuşmuştum, Akın'ın yardım edeceğini söylemiştim. Gece yatarken de içimde çocuk sevinci vardı. Çocukken tanıdığım insanı gördüm diye miydi bilmiyordum.
Sabah kalktığımda ise ilk aklıma gelen şeyin Fırat'ın mağazaya ölçüye gelecek olmasıydı.
Tekrar kendimi incelediğimde gülümsedim. Önüme gelen, uzamaya başlamış perçemi saçlarımın arasına doğru itekledim. Üstüme başıma baktım.
Giydiğim kırmızı, ince, yazlık elbisemin minik kurdelesini de bağladığımda hazırdım. Bu cehennem sıcaklarında beni daraltan şeyler giyemiyordum.
Telefonumu elime alıp saate baktım.
09.00du.
Fırat'ın ölçüye ne zaman geleceğini bilmediğim için Akın'ı arasam mı diye düşündüm. Müsait miydi değil miydi bilmiyordum. Ayrıca tek sebebim de bu değildi.
Heyecanlanmıştım yine gereksiz yere.
Kararımı mesaj atmaktan yana kullandığımda kişiler kısmından Akın'a tıkladım ve mesajı yazmaya başladım. "Günaydın. Fırat kaçta gelir ölçü için?" diye yazıp yolladım kısa bir şekilde.
En azından burada beni göremiyordu, sesimi duyamıyordu ve bu benim saçmalama riskimi neredeyse ortadan kaldırıyordu.
Ben mesajım iletilmiş mi diye görmeye çalışırken mesajım mavi tik oldu ve sanki beni görmüş gibi panikleyip sohbet kısmından çıktım.
Ben çıkar çıkmaz mesaj bildirimi gelmişti. "Günaydın. Sen kaçta istersen o zaman yollayacağım Fırat'ı." okuduğum mesajla birlikte dudaklarım yukarı doğru kıvrıldı. Onun anlamlandıramadığım ruh halini görmemiştim. O yüzden mesajı istediğim yumuşaklıkta okumuştum.
Muhtemelen bunu yüzündeki ciddiliği koruyaraktan yazmıştı ama ben istediğim gibi algılayabilirdim.
Sonuçta görmüyordum.
Mesajına tıkladığımda hala çevrimiçiydi. Gerçi ben de hemen tıklamıştım mesajına, burada olması doğaldı. "Ben evden çıkıyorum, beş dakikaya oradayım, gelebilir." yazıp yolladım ve mavi tik oldu.
Ben de bekledim bu sefer, "Yolluyorum Fırat'ı." yazınca ekranı kapatacaktım ki profil fotoğrafı dikkatimi çekti. Açtığımda yan profilden çekilmiş olduğu siyah beyaz fotoğrafa baktım uzunca. Yanında oldukça dinç ve büyük gözüken bir at vardı ve Akın ise alnını atın yüzüne yaslamıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MEYYAL
Romance"Kokun," dedi ve duraksadı kısa bir süre, "arabamın içini doldurdu. Bu beni delirtiyor." dediğinde diğer elimin tırnakları avucumun içine can yakıcı izler bıraktı. Sakin kalmaya çalışarak dudaklarımı araladım, "Bu iyi mi, kötü mü?" dedim kısık bir s...