BİR KALPTE İKİ RUH

9 4 0
                                        


Yerde yatan bedenimi yavaşça kaldırdım. Karşımda hafifçe aralanmış bir kapı vardı. İçinden beyaz parlak bir ışık süzülüyordu. Merak ettim ve yavaşça kapıya doğru adım atmaya başladım. Tam önünde durmayı başardığımda elim istemsiz bir şekilde kapıya doğru uzandı. Merak duygum korkumdan baskın gelmeli ki kapıyı yavaşça açmaya başladım. Beyaz ışık daha da parlayarak gözümü almaya başlayınca bir kolumu gözümün önüne getirdim. Kapıdan içeri girerek ilerlemeye başladım. İlerledikçe ışığın şiddeti azaldı ve kolumu aşağı indirdim. Karşımda arkası dönük bir kadın duruyordu. Yavaşça bana döndüğünde anlamsız ve soru dolu bakışlarla bana bakıyordu. Bu gerçekten olabilir miydi? Tam olarak ne yapmıştım? neyi keşfetmiştim ki onunla aynı bedeni kullanıyordum. Öğrenmem gerekiyordu.

"Kimsin?"

"Merhaba Sinem. ben Dr. Cass"

"İsmimi nereden biliyorsunuz Dr. Cass? ve benim burada ne işim var."

Güzel bir soruydu. Fakat bunu cevaplayacak yeterli bilgiye sahip olduğumdan şüpheliydim. Bildiğim gerçekleri onunda bilmeye hakkı vardı değil mi?

"Senin bedeninde konaklayan bir ruhum Sinem. Doğru bedeni bulmak için sürekli bedenlerden bedenlere dolaştım. Doğru bedeni bulduğumda, kendi benliğimi bulmaya yönelik yapmış olduğum yapay zeka sayesinde, hafızamda olmayan anı ve yapmış olduğum çalışmalarımı tekrar kazanmaya çalışıyorum. Neden bunu yaptığımı merak ediyorsun biliyorum. Ve haklısın da. Bunun nedeni, bu yılda keşfedilen gizli ve mühürlenmiş bir kapının bulunup açılması yüzünden neredeyse tüm insanlığın neslinin tükenecek olması. Çok az bir azınlık yer altında yaşama mücadelesi veriyor. Bu yüzden bedenine geldim.Kapı açılmadan durdurmam gerekiyor. Senin burada olmanın nedeni şuan bedenini benim kullanıyor olmam. Nasıl olduğunu hatırlamıyorum."

"Bu bir şaka öyle değil mi? böyle şeyler sadece filmlerde olur." diyerek sağa sola hızlı adımlarla gidip dönmeye başladı.

"Biliyorum anlaması çok güç ama gerçek bu. Eşiniz Sinem olmadığımı biliyor."

dönüp durmayı bırakarak aniden bana kafasını çevirdi.

"Sinan?"

"Tek dileği bana yardım edip sizi geri kazanmak. Tek başıma başaramam Sinem. Senin yardımına ihtiyacım var. Burada işler nasıl yürür en iyi bilen sensin. En son ne yaşadın neler oldu bilmem gerek. Sadece insanlar değil, dünyada hiçbir canlı hayatta kalamayacak."

"Kulağa çok çılgınca geliyor ama bir bilim insanı olarak bunun gerçek olabileceğini düşünüyorum. Sana Cass diyebilir miyim?"

"Evet tabi ki"

"Pekala Cass. Anladığım kadarıyla Sinan sana güveniyor ve doğruluk payı olduğunu düşünüyor. İlk anlattığında bahsettiğin şeyler kulağıma komik ve imkansız geliyordu ama sonra dediklerini düşündüğümde bir şeyler kafamda canlandı. Araştırmalarım Cass! Orada çok önemli bilgiler var. Sanırım geçirdiğim kaza da bir kaza değildi. Bildiğimi biliyorlar ve beni ortadan kaldırmak istediler. Araştırmalarımın bir kopyasını her zaman çıkartır ve saklarım. Kaza olmadan önceki gece odamda sakladığım bir USB var. Boy aynasının arkasında gizli. Orada tüm bilgilerin bulunması lazım."

"Sinem bu muhteşem bir haber. Bu bilgilerle hızlıca ilerleyebiliriz.Bu arada bir şey sormam gerek. Ben buraya nasıl geldim ?"

" Bende bilmiyorum. Bilincim yerime geldiğinde uyanmak istedim. Ama yapamıyordum. Burada durup kendime odaklandığımda kapı açıldı ve sen geldin. Sanırım farkında olmadan seni çağırdım."

"Aynı şeyi ben de yapabilir miyim? bunu deneyeceğim. Bu arada bu durumun ne olduğunu öğrenip seni bilgilendireceğim. Mutlaka bir açıklamasını bulmuş olmalıyım. Sinan'a söylememi istediğin bir şey var mı?"

"Tamam, bilsem kendimi daha iyi hissederim Cass. Sinan'a onu çok sevdiğimi ve yakında görüşeceğimizi söyle. Bu işin içinde bende varım yalnız olmadığını da söylersen kendini daha iyi hissedecektir." diyerek gülümsedi.

Bende gülümseyerek başımı salladım. Arkamı dönerek kapıdan dışarı çıktım. Gözlerimi kapatıp Sinem'in bedenine odaklandım. Gözlerimi açtığımda karşımda Sinan endişeli bir şekilde bana bakıyordu.

"Cass! ne oldu?

"Sinem'i gördüm Sinan."

"Sinem! o nasıl?"

"İyi, seni çok sevdiğini ve bu işte yalnız olmadığını söyledi. Bize yardım edecek."

Gözleri hafif dolmuş bir şekilde bana baktı. Sonra kafasını sallayarak beni yavaşça ayağa kaldırdı.

"O halde eve gidip savaşa başlamanın zamanı geldi Cass."

Ayağa kalkıp gülümseyerek Sinan'a baktım.

"Kesinikle doktor."

Davetsiz MisafirHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin