USB

13 4 0
                                    

AYLA

Konuşan ışık söndükten sonra büyük bir girdabın içine çekildim. Üstümde büyük bir ağırlık varmış gibi hissediyordum. Gözlerimi zorlanarak da olsa açtım. İlk önce beyaz bir tavanla bakıştım. Başımdaki hafif ağrıyı görmezden gelerek yavaşça kafamı çevirdim. Yanı başımda tekli bir koltuk vardı. Görünüşe göre bir hastanedeydim. Kapı yavaşça açılıp kapandığında merakla gelen kişiyi bekledim. Beni görür görmez seslenen babam sevinçle yanıma geldi.

"Ayla'm, güzel kızım" diyerek sarıldı. Hafifçe gülümsedim. Babamın sesinde büyük bir özlem vardı. Sadece kısık bir sesle "Baba" diyebildim. Babamın gözlerinden yaşlar akıyordu.

Babam yavaşça doğruldu ve kapıdan aceleyle çıktı. Bir dakika sonra kapıdan doktor ve hemşireler girdi. Doktorun dediğine göre gayet sağlıklıydım. Sadece kaslarımı uzun süre hareket ettirmediğim için hareket etmekte zorlanıyordum. Bir süre fizik tedavi görmek zorundaydım.

Sinem

Cass ve Sinan eve geldiğinde ikisi de kendini koltuğa atmıştı. Cass Sinem'in söylediği şeyleri düşünüyordu. Sinem USB den bahsetmişti. Cass aklına gelen bu düşünce ile birlikte uzandığı yerden birden kalktı. Cass'in ani hareketini gören Sinan ise uzandığı yerden doğruldu.

"Cass? Bir sorun mu var."

"Sinem bir USB den bahsetti. Önemli belgelerinin bir kopyası. Aklıma gelince bir anda tepki verdim."

"Evet. Sinem genelde yaptığı işlerinin hep bir kopyasını bulundurur. Yerlerini biliyorum fakat bu proje ile ilgili bir kayıt hatırlamıyorum."

"Evet. Evde saklamış. Bana yerini söylemişti. Hadi gidip bulalım. Bakalım içinde neler varmış." diyerek merdivenlere doğru hızlıca yürümeye başladı. Sinan da arkasından takip ediyordu.

Cass Sinem'in odasına girdiğinde etrafı taradı. Boy aynayı bulunca hızlıca o tarafa doğru gitmeye başladı. Boy aynanın arkasına geçerek eliyle bakındı. Bir çıkıntı veya oraya yapıştırılan bir USB bulmayı bekliyordu. Fakat beklediği şeyi bulamadı. Oflayarak "dediği yerde yok Sinan" diyerek hayıflandı. Sinan Cass'in dediklerini pek dikkate almadan direk soru sordu.

"Cass.. Sinem sana tam olarak ne dedi?"

"Boy aynanın arkasında gizli demişti."

Sinan, Cass'in söylediği şeyi düşünüyordu. Çok kısa bir süre sonra Sinan birden boy aynanın karşısına geçti. Sonra boy aynanın arkasında kalan duvara doğru başını çevirdi. Elini duvara koyarak vurmaya ve bastırmaya başladı. Bir yere bastırınca küçük bir ses duyuldu. Sesten sonra duvarda bir yer açıldı. Sinan elini açılan yere uzatıp çıkardığında elinde küçük USB vardı.

"işte burada" diyerek gülümsedi.

"Hadi Sinan bakalım içinde ne varmış."

"Tamam... Önden bayanlar."

Aşağı indiklerinde Sinan bilgisayarı açtı ve elimdeki USB'yi bilgisayara taktı. Bu esnada Cass sütlü kahve yapıyordu. Kaynayan suyu bardaklar doldurdu ve bardakları alarak Sinan'ı yanına doğru ilerledi. Sinan sessizce kıpırdamadan duruyordu.

" Sinan! Bir sorun mu var?"

"Evet Cass çok ciddi bir sorunumuz var."

Cass, Sinan'ın önüne oturdu. Meraklı bir ifade ile Sinan'a bakıyordu.

"Ne buldun Sinan?"

"Cass olaylar gerçekten senin dediğin kadar ciddi. Burada yazılanlardan anladığım kadarıyla devlet bir kaç devletle gizli bir anlaşma yapmış. Burada olan gizli bir mağaranın varlığından bahsediliyor. Mağarada yaşayan şeyleri kendileri kontrol ederek bir savaş çıkarmak istemişler. Burada yazılan ülkeler ve biz dışında diğer ülkeleri yok etmek ve yeni bir düzen kurmak istiyorlarmış. "

" Amaaan.. TANRIM!! Bu çılgınlık! Onlar kontrol edilemezler Sinan!! " diyerek ellerini saçlarına geçirdi Cass.

"Kontrol edemeyeceklerini biliyorlarmış. Bu yüzden onları kontrol etmek için Sinem'e gelmişler."

"Ahh!!" diyerek ellerini başına koydu Cass. "Devlet ne olursa olsun, onlara yardım etsin ya da etmesin bu konun sızmasını engellemek için ortadan kaldırmak isteyecektir. Bu yüzden Sinem'i ortadan kaldırmak istediler."

Sinan duydukları karşısında biraz afalladı. Çünkü karısının basit bir kaza geçirdiğini düşünüyordu.

" Ne yani Sinem'e suikast mi düzenlediler.Bundan şimdi mi haberim oluyor Cass! "

" Sinem ile konuştuğumuzda bahsetmişti. Üzgünüm aklıma gelmedi. " diyerek başını yere eğdi.

Sinan derin bir nefes alarak ayağa kalktı. "sonra devam edelim Cass. Benim biraz dinlenip kafamı toparlamam lazım" diyerek merdivenlere yöneldi. Bu sırada Cass üzgün bir ifadeyle Sinan'a arkasından baktı. Kendisi de biraz dinlense fena olmazdı. Hem kendisi ile ilgili de bilmesi gereken çok şey vardı. Cass oturduğu yerden kalktı. Odasına geldiğinde yorgunca yatağa uzandı. Gözlerini kapatmadan önce ağzından çıkan tek bir cümle oldu.

"Umarım her şey daha iyi olur."

Ayla ise artık uyuduğunda kocaman bir boşlukta değildi. Zamanın ona yaşatacaklarından habersiz güzel bir uyku çekiyordu. Zaman bazılarımız için yapıcı, bazılarımız için de bir o kadar yıkıcı olabiliyor. Peki Ayla ve diğerleri için zaman nasıl olacak?

☘️☘️

Umarım seveceğiniz bir bölüm olmuştur. Bu sayfayı geçmeden önce oralarda bir yerde küçük bir yıldız olması gerek. İşte oraya basarak bana destek olabilirsiniz. Sizleri seviyorum canlarım 🥰🤗🌸❤️

Davetsiz MisafirHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin