Sinem
Hastanede Sinan'a müdahale edildikten sonra eve geldik. Sanırım bir daha kahve içemeyecekti. Bir ara bunu telafi etmenin bir yolunu bulmalıydım. Yatmak için yukarı çıkan Sinan şu anda rüyalar diyarında cirit atıyor olmalıydı. Bende bahçede oturmuş düşünüyordum. Bütün hayatımı sürekli vücut değiştirerek ve başkası olarak yaşamıştım. Hayatımın bundan fazlası olduğunu elbette ki biliyordum ve merak ettiğim çok şey vardı. Bunlardan bir tanesi bedenimin nerede olduğu ile ilgiliydi. Bedenimi bulduğum zaman her şeyin düzeleceğine inanırdım. Fakat bulduğumda daha yeni başladığımı o zaman fark ettim.
Gelecekte zorluklarla yaşayan ve mücadele eden biriydim. Ailem var mıydı ? Bilmiyorum... Evli miydim? Ya da sevgilim var mıydı? Bilmiyorum... En önemlisi beni bekleyen biri var mıydı? Bilmiyordum... Böyle bir şeyi yapacak kadar kötü şeyler yaşanmıştı ve ben belki de sayısını bilmediğim onca kişinin tek umuduydum. Ağır bir yükün altındayım. Düşündükçe omuzlarımın çöktüğünü hissediyorum. Korkuyorum. Başarısız olmaktan korkuyorum. Cass doğru bedende olduğumu söylemişti. Bunun bir anlamı olmalıydı. Benden başkaları varsa onlarla nasıl irtibat halinde olacaktım. Öncelikle Sinem'in kim olduğunu öğrenmem gerekti. Ne iş yaptığını bile bilmiyordum. "Zamanla" dedim kendime. Oturduğum yerden kalktım ve içeri geçtim. İnsan uyumaya korkar mıydı? Ben korkuyordum. Öğreneceğim şeyler bunlarla sınırlı kalmayacaktı biliyordum. Yukarı çıktım ve odama geçtim.
Sinan karşımdaki odada uyuyordu. Anlayışlı bir adamdı. Onunla aynı yatakta yatamazdım. Fark etmişti fakat ona da üzülmüyor değildim. Karısı olmadığımı bilse ne yapardı acaba ? Dur ben söyleyeyim. Doğruca deliler hastanesine tıkarlardı. Kafamda bana zorla deli önlüğü giydirmeye çalışan görevlileri ve benim delice bağırıp engellemeye çalıştığım sahneler belirince kafamı salladım. Hayali bile kötüydü. Üstümü değiştirip yatağa uzandım. Gözlerimi kapatıp gerçek hayatıma dönüş yapacaktım. Artık daha fazla gerçeği öğrenmeli ve adımlarımı akıllıca atmalıydım. Korkuyorum diye insanların umutlarını hiçe sayamazdım.
Sinan
Hastaneden eve geldiğimde yukarı çıktım. Odamıza girmek istesem de yapamadım. Onun yerine karşıdaki odaya geçtim. Kör olan bile fark ederdi bana karşı soğukluğunu fakat elimden bir şey gelmiyordu. Sinem'i seviyordum ve kaybetmek istemiyordum.Yatağa kendimi zar zor attım. O kadar halsiz hissediyordum ki, gözlerim kendiliğinden kapanmıştı.
4 saat sonra
Evi büyük bir çığlık kapladığında yataktan sıçrayarak uyandım. Nefes nefeseydim. Hızlıca ayağa kalktım ve kapıyı açarak karşı odaya geçtim. Lambayı açıp karşımdaki manzarayı gördüğümde koşarak Sinem'in yanına gittim. Sinem yerde iki büklüm olmuş çığlık atıp duruyordu. Onu öyle görünce yere çöktüm. Sinem'in başını dizlerime alarak titreyen ellerimi saçlarına koydum.
"Geçti bir tanem. Ben buradayım. Uyan Sinem"
Sadece inleme sesleri duyuyordum. Ne yapmam gerektiğini bilmiyordum. Nasıl davranmalıydım. Sanki rüyadan çıkamıyor gibiydi ve acı çekiyordu. Bu sefer oturur pozisyona yavaşça getirip sarstım.
"SINEM! GÜZELİM UYAN ! SİNEEEEM! " Diye bağırdığımda birden sıçradı ve gözlerini açtı.
Bana tutunarak kalkmaya çalıştığında düşer gibi oldu. Tutarak ayakta tutmaya çalıştım. Gözleri kıpkırmızı olmuş bana korku dolu bakıyordu. Ağzından zorla da olsa tek cümle çıktı.
" y..yardım et"
"Sinem ne için yardım etmemi istiyorsun. Hiçbir şey anlamıyorum."
"Onlar gelmeden durdurmamız gerek. Tek başıma yapamam Sinan."
![](https://img.wattpad.com/cover/231713754-288-k450595.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Davetsiz Misafir
Science FictionDİKKAT! Onlar geldiler! Onlar karanlıklar... Ölü bir dünyaya hazır mısınız? Peki bu ölü dünyada nasıl yaşanır? Onlar hiç gelmemiş olsaydı ne olurdu? Bunun için nasıl bir şey yapardınız. Ben yapan birini tanıyorum. Adı Dr. Cass. Daha fazlasını mer...