Buğradan.
su bana içindekileri kusarken birden dudaklarını öpmeye başladım. Ne yaptığımın farkında bile değildim sadece onu öpmek istiyordum. Su bir süre karşılık verdikten sonra hızla benden ayrılıp okkalı bir tokat attı. Elide ağırmış baya bir kıza göre . Ben bunun acısıyla suya baka kaldım su birden bana “sakın buğra sakın bir daha deneme bunu” deyince içimde bir şeyler koptu sanki. O giderken dur bile diyemedim çünkü hatalıydım biliyorum böyle bir şey olmamalıydı kendi ellerimde mahvettim. Su benim olmasada arkadaş kalıp yakınında olabilirdim o şansımı da kaybettim . Su çoktan taksiye binip gözden kaybolunca kendimi sahile attım. Düşünmek için iyi bir yer. Derin bir nefes aldım ve denize baktım uzun bir süre. Eğer hatalıysam su ya kendimi affettirmem lazım. Hemen arabama binip okula sürdüm. Okula geldiğimde bir farklı oldum nede olsa bayadır gelmiyordum. Hemen sınıfa çıkıp içeri girdim suyu görünce içimde gene bir şeyler koptu.. sırf su için sınıfımı zorla değiştirmiştim. Kendime geldiğimde suyun yanına oturdum . ben oturunca biraz gerilmiş gibiydi. Bir süre sonra derse hoca girdi. Derste konuşamadığımız için ve bana burada bağırıp çağıramayacağı için bir kağıt çıkarıp ona not yazmaya başladım.
“bugün için özür dilerim. Okul çıkışı konuşa bilir miyiz ?”yazıp suya verdim önce kağıda sonra bana baktı ve kağıdı aldı ve okumaya başladı. Biraz düşündükten sonra cevap yazıp bana küfür eder gibi önüme sertçe koydu kağıdı.
Cevabı okuduğumda duraksadım ve cevabı defalarca okudum.
“üzgünüm ama sizinle ne konuşmak nede görüşmek istiyorum buğra bey..” kağıdı elimde buruşturup sınıftan çıktım hemen.
Arabaya binip hemen bara sürdüm. Bara girdiğimde barmenden her zamankinden istedikten sonra odama geçtim. Barmen içkimi getirdikten sonra fondip yapıp bitirdim. Odamdaki viski şişelerinden dolu olanı aldım ve kafama diktim.
Barda biraz düşündükten sonra okula gidip suyu beklemeye başladım. Çıkış zili çaldığında tüm öğrenciler okuldan çıkmıştı ama su hala yoktu tam arabadan inecekken birden gördüğüm manzarayla neye uğradığımı şaşırdım. Ben suyu yanlış mı tanıdım. Oda mı diğerleri gibiydi yani. Ne zaman akıllanıcaksın sen buğra he kimse sütten çıkmış akkaşık değil bunu öğrenemedin bir türlü. İç sesime hak verirken suyla ilgili ne varsa unutmaya karar verdim becerebilirsem tabi. Kafamı direksiyona dayayıp kendime lanet ettim. O sırada telefonumun çalmasıyla kafamı kaldırıp kimin aradığına baktım.
Can arıyor.
“efendim.”
“abi nerdesin sen ya bardan birden çıkmışsın öyle neler oluyor”
“ bardamısın ”
“ever kardeşimde sen iyimisin sesin iyi gelmiyor.”
“geliyorum bekle.” Dedikten sonra telefonu kapatıp bara sürdüm.
Sudan.
Dorukla hamburgerlerimizi yedikten sonra okula dönüp doruk arabasını aldı ve beni eve bıraktı. Ne zamandır böyle güzel eğlenmemiştim. Eve geldiğimde annemin mutfakta olduğunu görünce yanına gittim hemen.
“ne haber damla hanım”
“iyiyim su hanım” dedi beni taklit ederek.
( Ha ben size suyun annesini anlatmadım demi. Su gibi koyu kahve saçları var. Yeşille ela karışımı göz rengi var bukalemun gibi yani. Sudan biraz kısa saçları . Suyun saçları beline kadar. Su annesiyle aynı boyda birbirlerinin aynısı diyebiliriz.)