the eye of horus • jenlisa

Özel bölüm

Kesin seversiniz bu çünkü yazmam dediğim şeyleri yazdım zjalpslwüqel

Sürekli çok gergin olduğunu söyleyen ve defalarca yazdığı kodu bilgisayardan kontrol eden Lisa'yı seyrediyordum. Bugün bir iş görüşmesine gidecekti ve evde kaldığı süre boyunca anlamadığım işlerle uğraşmıştı. Yaklaşık yedi ay, evet yanlış duymadınız yedi ay. Sanırım mühendislerin yarısının neden çatlak olduğunu şu an anlıyorum.

Koltuktan kalktım ve yanına gidip kucağına yan şekilde oturdum. Anında dudaklarını büküp kafasını koluma yasladı. "Çok gerginim Jennie, ya beğenmezlerse?" Yarım ağız güldüm. Onu biraz tanıyorsam beğeneceklerine emindim. Eli bilgisayarına, yine kodu kontrol etmek için gittiğinde bileğinden tutup engelledim.

"Lisa bunun için ne kadardır uğraşıyorsun?"

"Yedi ay." Başımı salladım ve onu tekrar ettim.

"Evet yedi ay. Şimdi artık gerilmeyi bırak ve derin nefes al." Ben söyler söylemez ciğerlerine derin bir nefes çekti.

"Bir saniye yanlış oldu." Anlamaz şekilde ona baktığımda hızlıca ağzından nefesi geri verdi. Boynuma doğru yaklaşıp kokumu içine çekerek derin bir nefes daha aldı. Ayrılmadan önce boynumu öptü. Geri çekildiğinde ise yanaklarını havayla doldurmuş beni izliyordu.

"Neden nefesini vermiyorsun." Yanakları şişikken konuşmaya çalıştı ama beceremeyince boynunu dik tutup bana bakmaya devam etti. Bu halini garipsedim. Bu yüzden sağ elimi yanaklarıma götürüp sıktım. Ağzındaki nefesi tuhaf bir sesle istemeden verdiğinde kaşları çatıldı.

"Kokunu seviyordum, ciğerlerimde kalması lazımdı!" Sahte olup olmadığını çözemediğim kızgınlığıyla bağırdı. Bu geri zekalı bazen cidden geri zekalı oluyor.

"Ölmek mi istiyorsun?" Başını hızlıca aşağı yukarı salladı.

"Hala gerginim ve senin yanında ölmek güzel olurdu." Gözlerimi devirdim ve kucağından o beni yakalayamadan kalktım. Çocuk gibi ayaklarını yere vurdu ve sızlandı. Eğer hızlı kalkmasaydım beni yakalayacaktı ve kalkmamı engelleyecekti. Artık hareketlerine o kadar hakimdim ki yapacaklarını önceden tahmin edebiliyordum. "Sevgilin stresten ölecek ama sen hala onu rahatlatmıyorsun, yazık sana." Trip yiyordum, çok güzel. Tavrını takınarak bilgisayarının kapağını kapattı ve çantasına koydu. Evet bunu da tahmin etmiştim. Bu yüzden ne yapacağımı biliyordum.

"İyi o zaman." Omuz silkerek mutfağa doğru gitmeye başladığımda arkamdan salak salak baktığına emindim. Arkamdan bir kaç patırtı geldiğinde yanıma koştuğunu anladım. Tam koridoru dönecekken önüme atladı.

"Böyle olmaması gerekiyordu. Yani ben sana trip attığımda benden özür dilemen ve hatta ayaklarına kapanıp." Ellerini havaya kaldırmış şekilde hızlıca konuşuyordu. "Özür dilemen gerekiyordu. Ve aynen şöyle söyleyecektin." Sesimi taklit etmek amacıyla boğazını temizledi ve konuştu. "Özür dilerim bir tanem hemen omuzlarına masaj yapayım ve seni rahatlatayım." Yüzüm istemsiz buruştuğunda Lisa bunu umursamadan devam etti. "Yani eğer bunları söylemeyeceksen sana trip atmamın ne amacı var Kim Jennie?" Kollarını önünde bağladı ve kaşlarını kaldırıp suratıma sorar şekilde baktı. Tek kaşı kalkmıştı ve gereksiz bir haklılıkla ayağı önde ritim tutuyordu. Onu baştan aşağı süzdükten sonra Ani şekilde sağ omzumu tuttum ve acı çekiyormuş gibi yaptım. "Hey iyi misin, iyi misin Jennie?" Telaşla Lisa konuştuğunda başımı iki yana salladım ve ben tutan ellerine kafamı yasladım.

"Omzumu ovar mısın kramp girdi." Direkt olarak etrafımdan dolandı ve arkama geçip iki eliyle sağ omzunu tutup nazikçe ovmaya başladı. Alttan alttan sırıtıp sanki rahatlıyormuşum gibi sesler çıkarttım. Bu yedi ayda öğrendiğim şeylerden bir tanesi de onu kolay kandırabildiğim. Fakat bu sadece bana özel. Onu arayan telefon dolandırıcılarını, bizzat kendisi kandıran Lisa benim bu oyunlarımı her seferinde yiyordu. Çok tatlıydı, tanrım. Ona bayılıyorum.