Herkese merhaba görüşmeyeli nasılsınız? Bir sürü kişi okumuş 1 günde çok teşekkürler ben daha az kişi okur zannediyordum. Ama sanırım ilk bölümü okuyan bazı kişiler "ıyy bu ne?" diyip çıkmış olmalı ki vote ve yorumlar okumaya oranla çok az. Eğer beğenerek okuyorsanız jhebbal bir yorumu ve voteyi mahzur görmeyin :) İyi okumalar...!
“Yuri-sshi.”
Bir erkek sesiyle gözlerimi açtım. Fakat kendimi Hyoyeon’un oturduğu koltuğa kafamı koymuş bir şekilde bulmayı beklemiyordum. Hyoyeon neredeydi ki? Gözlerimi beni uyandıran kişiye yönelttiğimde küçük çaplı bir şok yaşadım.
“Hadi iniyoruz.” Dedi Luhan.
“Diğer herkes nerede?”
“Onlar aşağıya çoktan indi.”
Vay be demek beni umursamadan gitmişler insafsızlar. Birden Luhan bana doğru yaklaşmaya başladı. Amacı neydi bunun!? Biraz daha yaklaştı, artık buna dur demeliydim.
“Ne yapıyorsun?” dedim titreyen sesimle.
Kemerimi açtıktan sonra kalktı ve “Kemerini açmaya niyetin yoktu ben de açtım. Hadi iniyoruz acele et.” Dedi. Ne bekliyordum ki beni öpmesini falan mı? Off Yuri yine saçma sapan düşünceler içindesin. Çantamı alıp uçaktan indim. 19 kişi bizi bekliyordu.
“Nerede kaldınız geç kalacağız.” Dedi Taeyeon.
Beni uyandırmadan kalkıp gitmişlerdi hala artist artist hareketler yapıyorlardı. Hyoyeon’a “Sonra görüşeceğiz.” Bakışı atıp grubun peşine takıldım. Gözlüklerimizi taktık ve havaalanından çıktık. Kore’deki önlemlerimize göre biraz daha rahattık çünkü Japonya bizi Kore kadar tanımıyordu. Yine de birçok fan kapının önündeydi. Hızlı hızlı yürüyerek arabaya bindik. Bu sefer EXO ve SNSD ayrı arabalara binmişti. SNSD ile birlikte gittim doğal olarak. Yolculuğumuz çok uzun sürmemişti. Yaklaşık 15 dakika sonra Ajinomoto Stadium’a geldik. Stadyum yapım aşamasındaydı. Sahne arkasına geçip hazırlanmaya başladık. İlk şarkımız All My Love Is For You olacaktı, bu yüzden dans etmeyecektik. Hemen benim için hazırlanan elbiseyi giyip kuaförümün yanına gittim. Saçımı düzleştirip çok tatlı bir toka taktı. Uygun makyajı da yaptıktan sonra hazır olmuştum. Kendim diye söylemiyorum fakat muhteşem olmuştum. Hemen telefonumu alıp selca çekildim. Bunu da bir ara instagrama atarım diye düşünüp hazırlığım herkesten önce bittiği için sahneyi izledim. Hala yapım aşamasındaydı. Bize verilen bilgiye göre biletlerin %96’sı satılmıştı. Umarım canlı performans sırasında bir hata yapmayız diye tanrıya dua etmeye başladım.
“Burada mıydın?”
Kafamı çevirdiğimde Luhan’ı gördüm. O da hazırlanmıştı. Takım elbise içinde o kadar muhteşem olmu-- Bir dakika ne saçmalıyorum ben? Yuri sen iyice kafayı yedin kızım.
Zaten cevabı belli bir soru sorduğu için cevap vermeden sahneyi izlemeye devam ettim.
“Çok güzel olmuşsun.” Şok içinde ona baktım. Bu Luhan mıydı gerçekten de? Sanki 1 ay öncesinden daha farklı davranıyordu bana karşı. Sanki… Hayır, Yuri saçma sapan şeyler düşünme.
“Teşekkür ederim.” Dedim zarifçe.
“Aslında…” deyince tekrar ona döndüm. “Programda senin adını söyleyecektim.”
Şaşkınlıkla kaşlarımı kaldırdım. Beni mi söyleyecekti gerçekten de? Peki, niye söylememişti? Kızgınlıkla sordum.
“Niye söylemedin o zaman!?”
“Ben… Çünkü…”
“Sürekli kekeleyip duruyorsun. Beni söyleseydin yanlış bir şey anlamazdım. Sadece bir insan evladı benim ismimi söyleseydi gerçekten mutlu olacaktım. Bir dakika ya? Ben niye sizin dediklerinizi umursuyorum ki! Banane sizden? Söylemezseniz söylemeyin. Siz beni sevmeseniz de benim sevenlerim var. Bu yüzden umrumda değilsiniz tamam mı? Gidin Taeyeon’u, Yoona’yı falan söyleyin. En çok fanboya onlar sahip tabii. Yuri kimsenin umrunda değil öyle değil mi? Ama sana üzücü bir haberim var. Siz de benim umrumda değilsiniz. Bunu da böyle bil.”
![](https://img.wattpad.com/cover/29673509-288-k904187.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Gizli Fanboy
FanfictionAslında içime doğmuştu benim adımı söyleyeceğin. Fakat inanmak istemiyordum. Çünkü biz seninle yakın değildik. Yoona varken ben mi? Böyle bir şeyin olması imkansız gibiydi. Adımın ilk hecesini söylediğinde kalbim çıkacaktı sanki yerinden. Ama sen ba...