Kapıyı birkaç kez tıklattığımda kapı yavaşça açıldı. Gözlerim Jungkook'un kahveleriyle buluştuğunda zorla gülümsedim.
-Selam.
Elimi havaya kaldırdığımda Jungkook da gülümseyip kapıyı sonuna kadar açtı.
-İçeri gel hyung.
Kafamı sallayıp elimi indirdim ve odaya doğru adımladım. Jimin ve Seon Woo burada değillerdi.
-Jimin'ler nerede?
Merakla Jungkook'a baktığımda kapıyı kapatıp yer yatağının üzerine oturdu.
-Yurt için alınması gereken birkaç birşey varmış.
Başımı salladım ve bende ilerleyip yanına oturdum. Aramızda bir süre sessizlik olduğunda Jungkook bunu bozmaya karar vermişti.
-Hyung, bana şu işten bahsetsene.
Host'luktan mı bahsediyordu? Host'luk hakkında pek birşey bildiğim yoktu ki.
-Şey, aslında bende pek birşey bilmiyorum. Sadece çok para kazanacağımı ve size bakabileceğimi biliyorum.
Jungkook gözlerini önüne çevirdi.
-Bunca zamana kadar bize sen baktın zaten hyung, biraz da kendi ayaklarımızın üzerinde durmamız gerekmez mi?
Parlayan gözlerini bana çevirdiğinde başımı iki yana sallayıp elimi saçlarına koyup saçlarını okşadım.
-Hayır Jungkook, bunca zaman siz bana baktınız ve şimdi sıra bende.
Jungkook birşey demediğinde iç çekip geriye doğru uzandım. Ellerimi başımın altına koyup gözlerimi tavana çevirdim.
-Jungkook, eğer size yanlış gelen bir şeyi yaparsam benimle buna rağmen konuşmayı devam ettirir misiniz?
Jungkook gözlerini bana çevirip şaşkınca bana baktı.
-Ne gibi?
Omuz silktim.
-Herhangi birşey.
Jungkook da geriye doğru uzanıp gözlerini tavana çevirdi.
-Ne olduğuna bağlı hyung.
Birşey demediğimde Jungkook ekleme yaptı.
-Ama büyük ihtimal konuşmaya devam ederiz.
Yüzümde ufak bir gülümseme oluştuğunda gözlerimi yumdum. Onlar benim herşeyimdi. Bana güveniyorlardı ve onların güvenlerini boşa çıkarmamalıyım.
-Biz geldik.
Jimin'in hiçbir neşe barındırmayan sesi odada yankılandı. Sanırım sabah olanlara morali bozulmuştu. Ama ne yapıyorsam onun iyiliği için yapıyorum.
-Hoş geldiniz hyung.
Jungkook neşeyle yattığı yerden doğrulduğunda bende iç çekerek doğruldum.
-Ne zaman geldin?
Jimin'in merakını gizlemeye çalışan sesi kulaklarımı doldurduğunda gözlerimi ona çevirdim. Yüzünde üzgün bir ifade vardı. Onu üzmek istemiyorum. Onunla küs olmayı da istemiyorum.
-Az önce geldim.
Jimin başını sallayıp arkasını döndüğünde ayağa kaktım. Önce Jimin'le aramdaki meseleyi çözmeliyim. Fakat bunu diğerlerinin yanında yapamazdım.
-Jimin, iki dakika gelir misin?
Kapıya ilerlediğimde Jimin ikiletmeden peşimden gelmişti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Angel Of The Past ➳ Vmin
FantasiaDaha çok küçük yaşta olmasına rağmen bir melek bir insanı koruyabilir mi? Kim Taehyung çok küçük yaşta olmasına rağmen bir insanı korumak için dünyaya gönderilmişti. Tek amacı ne olursa olsun Park Jimin'i korumaktı. Bu yolda ilerlerken önlerine bir...