Kötü Görünümlü Tesadüf

41.BÖLÜM

Esen~

-Bir dakika yanlış mı duydum şuan sevgilisiniz öyle mi?

Bininci kez aynı soruyu soran Zeynep'e bıkmış bir ifadeyle evet dedim. İnanmıyordu hala.

-Yani bu da demek oluyor ki ben Buse'nin çadırında Nisa ise burada kalabilir.

-Ya Buse sevgiliyiz diyorum sen yine neresinden tuttun lafı direk Zeynep'e bağla zaten.

-Ne yapıyım ya sabaha kadar onunla başbaşa sarılarak uyumak varken burada kalıp sabah ağzımda elinle kafamda ayağınla uyanmak istemiyorum.

Bu cümlesiyle omzuna vurup konuşmaya devam ettim.

-Hiç öyle olmuyor tam tersi oluyor farkındasın değil mi?

Soruma gülerek cevap verdi. Demek ki deli gibi uyuyan tarafın o olduğunu kabul etmişti. Telefonumu elime alıp saate baktığım da toplanma saatinin geldiğini fark ederek ayaklandım.

-Hadi kalk toplanma saati.

Kamp'ın bir proje olması hoşuma gitmese de şuan dışarda karanlıkta ateş yakılarak çember şeklinde toplanıp sohbet etmek veya gitar çalarak şarkı söylemek çok hoş gelmişti. Her zaman bunu yapmak istemişimdir. Kitaplar da her zaman olup hiçbir okulda olmayan bu olayın bizim okulda olması şahaneydi.

Nisa ve Buse'nin kaldığı çadıra doğru baktığımda onlarında dışarı yeni çıktığını gördüm. Direk Nisa'nın yanına ilerlemeye başladım. Yanına yetişir yetişmez sarıldım. Sarılmama karşılık verirken konuşmaya başladı.

-Buna alıştım sanırım sana sarılmadan duramıycam artık.
-Durma o zaman hep sarıl.

Biz romantik romantik konuşurken arkadan ilk Zeynep 'in kusma taklidi yapan sesi sonra ise konuşma sesi gelmişti.

-İyice vıcık vıcık oldunuz.
-Bunu sen mi söylüyorsun Bayan Buse' nin dibinden ayrılmayan.
-Aynı şey mi.
-Değil mi?
-Tamam yani aynı olabilir birazcık.

Buse=Hadi bizde gidelim herkes toplanmış olmalı.

Hepimiz Buse'yi onayladığımız da ben Nisa'nın elinden Zeynep ise Buse'nin elinden tutarak toplanacağımız alana yürümeye başladık.

Yavaş yavaş herkes ateşin etrafın da oturarak çember oluşturmaya başlamıştı. Bizde bir yere geçip oturduğumuz da yan tarafımıza İlayda'ların grubu gelmişti. Sakin olmaya çalışarak onları takmadım ve yanımda ki güzel sevgilime odaklanmaya çalıştım ama tabiki o bişey yapmadan rahat duramazdı o yüzden Nisa'yla konuşma başladı.

-Nasılsın Nisa
-İyiyim sen nasılsın
-Seni gördüm daha iyi oldum. 
 
Araya girmek için bahane düşünürken aklıma gelen fikirle elime telefonu aldım ve İlayda'ya göstere göstere Nisa'ya sarıldım. Ardından duyacağı şekilde seslice konuşmaya başladım.

-Sevgilim fotoğraf çekilelim telefonumun ekran görüntüsüne koyacam.

Nisa'nın sevgilim kelimesinden sonrasını anladığını pek sanmıyorum yanakları kızarmış bir şekilde gözlerini kaçırarak gülümsüyordu. İlayda ise bir bana bir Nisa'ya bakarken tamamen Nisa'ya doğru döndü ve soru sordu.

-Gerçekten sevgilimisin bununla?
-Evet ayrıca bununla derken? Kullandığın tabir çok yanlış sevgilim hakkında konuşurken ondan bu diye bahsetmen hoş değil.

Nisa'nın bu cümlesiyle ayağa kalkıp bağırarak zıplamak istiyordum. Ay senin sevgilim diyen tatlı dilini seviyim yaa. Çevgilinmiyim ben çenin hıı çevgilinmiyim? İçimde ki mutluluk sevinciyle Nisa'ya döndüm ve yanağına kocaman bir öpücük bıraktım. Kızarmış olan Nisa'ya kendimi de katarak süper iki domates çifti olmuştuk. Ben de kendimi anlamıyorum hem utanıyorum hem yapıyorum. İlayda sinirle yanımızdan kalktı ve bize en uzak köşeye geçerek oraya oturdu.

Güzel vakit geçiriyorduk. Her şey harika gidiyordu.   Gökyüzünün ve havanın güzelliğinin yanı sıra yanan ateşin yanında çalınan gitar çok güzel bir atmosfer oluşturmuştu. Nisa'yla el ele tutuşmuş şarkıların en güzel kısımlarını gözlerimizin içine bakarak birbirimize söylüyorduk. Şuan da tarif edilemez huzurla kaplıydım. Tüm dertlerim sorunlarım gitmiş gibiydi.

Havanın serinlediğini hissettiğimde Nisa'ya doğru döndüm üzerindekiler inceydi. Ayağa kalkmamla Nisa soran gözlerle bana doğru döndü.

-2 dakikaya geliyorum.

Onlara arkamı dönerek çadırlarımıza doğru ilerlemeye başladım. Çadıra yetiştiğim de içeriye girerek çantamdan hırkamı aldım ve tekrar dışarı çıktım. Çıktığımda gördüğüm kişiyle sinirlerim tekrar bozuldu.

-Ne istiyorsun?

-Nasıl senin gibi iğrenç birine aşık olabildi? Gerçekleri biliyor mu acaba?

-İlayda bak yeter artık ikimiz de birbirimizi seviyoruz bunu sende gördün bence ve rahat bırak bizi sana zarar vermek istemiyorum uzak dur bizden ki bende senden uzak durayım.

-Soruma cevap vermedin senin iğrenç bie uyuşturucu bağımlısı ve satıcısı olduğunu biliyor mu?

İçimden işte şimdi bittim diye geçirdim. Bunu bana koz olarak kullanacağını adım kadar eminim.

-Ne istiyorsun?
-Nisa'yı.

-Sen ne dediğinin farkında mısın gerizekalı o benim sevgilim be sevgilim düzgün konuş ölmek mi istiyorsun?

-Peki o zaman ben gider söylerim ve o da soğur senden ayrılır o zaman sevgilim diyemezsin.

-İlayda saçmalama seni öldürürüm sakın ama sakın bulaşma bize sakın!

-Bekle ve gör.

Yanımdan uzaklaştığın da sinirden titremeye başladım. Tam her şey çok huzurlu derken içine edilmesi gerekliydi değil mi? Lanet olsun şuan ne yapacağımı bilmiyorum eminim İlayda Nisa'yı yanlız yakaladığı ilk anda ona söyliycekti ve ben de daha önce bunu reddettiğim için ona yalan söylemiş olacaktım. Benden nefret edecek ve iğrenecekti biliyorum.

İçimde ki oluşan stres sıkıntı öfke ve üzüntüyle Nisa'yı yanlız bırakmamak için hızlıca ona doğru gitmeye başladım.

Yanına gittiğim de bıraktığım yerde aynı şekilde duruyordu. Yanına yaklaştım ve getirdiğim hırkayı üstüne koydum bu hareketimle ilk tırsmış sonrada bana en güzel gülüşlerinden birini vermişti.

-Teşekkür ederim.

Buna karşılık sadece gülümsemeye çalışmıştım.

-İyi misin?
-İyiyim.

Değilim ne yapacağıma dair hiçbir fikrim yok içimde kocaman bir endişeyle duruyorum. Ona yaklaşarak ellerini ellerimle kenetledim ve sarılarak omzumda yatmasını sağladım şuan ki durumumu hafifte olsa unutmamı sağlıycak şeydi o. Onunla içimdeki onu kaybetme korkusunu azaltmaya çalışıyordum.

Umarım bana kızmaz, benden soğumaz ve tiksinmezsin sevgilim...