38.BÖLÜM

4.3K 224 62
                                    

NİSA~

Esen'in bana yaptığı saçma sapan açıklamanın üzerinden bir kaç hafta geçmişti hala aynı durumdaydık Zeyse çifti bizi yanyana getirmedikçe denk bile gelmiyorduk ki onlar bizi yanyana getirince de ortam geriliyor buz gibi oluyordu.

Şuan ise okulun saçma sapan kamp gezisine gitmek için yola çıkıyorduk. Otobüsler gelince sırayla içeriye doluştuk en arkalarda bir yere geçtiğimde yanıma Buse oturdu. Arkamıza da Zeynep oturmuştu tüm otobüs dolduğunda boşta sadece Zeynep'in yanı kalmıştı ve oranın sahibi belliydi her zaman derslere geç kalan Esen buraya da geç kalmıştı.

Bir süre onu bekleyen müdür tam gidecekken içeriye bıkmış bir tavırla Esen geldi. Eminim ki buraya zorla getirilmişti ve bunu da ancak Zeynep sağlardı. Esen'in arkaya Zeynep'in yanına doğru yönelmesiyle Buse birden ayaklanıp Zeynep'in yanında oturdu ve böylelikle otobüste tek boş yer benim yanım kalmıştı.

Baştan bunun olmasını bekliyordum. Bir kaç haftadır olduğu gibi bu seferde bizi yanyana getirmek için ellerinden gelen her şeyi yapıyordu Zeyse.

Esen onlara ters bakışlarını yollayıp istemeye istemeye yanıma oturmuştu. Onun oturmasıyla yapışmış olduğum pencereye mümkünmüş gibi daha da yapışmaya çalıştım sanırım camı delip içinden atlama isteğim beni buna sürüklüyordu.

Fark ettirmeden Esen'e bakışlar atarak ne yaptığını izliyordum. Çantasını kucağına yerleştirmiş üstüne koyduğu telefonundan kulaklıkla şarkı dinliyordu.

Otobüs yolculuğu uzun sürecekti ve ne kadar ilk başta sevsem de sonradan giderek sıkılacağımı şimdiden hissediyordum. Otobüs yolculuğunda yapılabilecek sayılı şeylerden biri olan kulaklıkla müzik dinlemek için çantamı açıp içinde kulaklığımı aramaya başladım. Hayır hayır lütfen unutmuş olmuyum.

Her tarafını delik deşik edip kulaklığımı aradığım çantayı oflayarak kucağıma geri attım. En sinir olduğum şeydi nasıl kulaklıksızdım ki ben lavoboya bile kulaklığını alan kız buraya nasıl getirmemişti bilmiyorum.

Sinirden oluşan oflamalarımı duymuş olmalı ki Esen bana doğru döndü. Onun dönmesiyle bende ona doğru döndüm bir bana bir çantama baktıktan sonra kulaklığının bir tarafını çıkartıp tuttuğu tarafı kulağıma doğru yaklaştırdı şaşırmış bir şekilde ne yaptığını algılamaya çalışıyordum kulağıma giren kulaklıkla şaşırmış bir şekilde ona bakmaya devam ettim o ise önüne dönmüş ve gözlerini yummuştu.

Ne yani bu barışmamız için bir adım mıydı eğer öyle ise ben şimdiden affetmiş ve bu hareketine düşmüş olabilirim insan kulaklığı birinin kulağına takarken bu kadar havalı ve güzel olabilir mi bunun cevabını az önce almıştım evet olabilirmiş bunun en güzel örneği Esen'di.

Düşüncelerimden uzaklaşarak şarkıya odaklanmaya başladım. Esen eline aldığı telefonundan müzik kısmına girip bir şarkı aramaya başlamıştı en son şarkıyı bulduğunda üzerine tıkladı ve tekrardan gözlerini yumdu. Merakla çalacak şarkıyı bekledim.

Duyduğum şarkıyla kalbim hızla atmaya başlamıştı. Bu bizim, Esen'in kendisinin olduğunu düşündüğü ve ilk karşılaştığımız bankta Esen'in benden izinsiz kulaklığımın bir tarafını alınca dinlediğimiz ve onunda beğendiği şarkıydı.

Onun şuan bu yaptıklarına anlam yüklemem yanlış mıydı yoksa gerçekten anlam yüklenmesi gereken bir şey miydi bilmiyorum. Bunu direk Buse'ye sormalıydım. Elime aldığım telefonumla mesaj kısmından Buse'ye yazmaya başladım.

Nisa:Buseeee baksana bişey soracam
Buse:Sor canısı

Ona Esen'in hareketlerini anlatıp ona göre neden böyle yaptığını sordum bunu sormamla arkadan Zeynep'in kıkırdama sesi geldi büyük ihtimalle pislik Buse mesajları sevgilisine okutturuyordu. Sorduğuma cevap olarak ise Zeynep'in hırpalayıp cesaretlendirmesi işe yaramış demek ki dedi. Haklıydı işe yaramış olmalı ki Esen barışmak için adım atıyordu.

Şimdi ise aklımda geriye tek bir soru kalmıştı Esen tüm kamp boyunca adım atmaya devam mı edecek yoksa sadece şuan mıydı bu yaptıkları?

Soruma cevabı sadece zaman verecekti ve bende bekleyip görmek için düşünmeyi bırakarak. Şarkı dinlemeye devam ettim.

Otobüsün durmasıyla ihtiyaçlarımızı gidermek için mola verdiğini anladım. Lavoboya gitmem gerekiyordu ama Esen'den nasıl kalkmasını istiyeceğimi düşünüyordum. Bunu fark eden Esen sırıtarak ayağa kalktı ve geçmemi sağladı. Beni bakışlarımdan anlaması çok hoşuma gidiyordu. Bu bile onu sevmem için yeterli bir sebebti.

Tek başıma gidemeyeceğim laboya benimle gelmesi için Buse'yi çağıracaktım yüzümü arkaya dönmemle Buse'nin kafasını Zeynep 'in boynuna koyarak uyuduğunu Zeynep' in ise Buse'nin kafasının üstüne yaslanmış olduğu kafasını görmemle onların bu haline gülümseyerek baktım. Tüm yolculuk boyunca arkada yaptıkları tartışmaların sesi kulağıma geliyordu. İkisi birbirinden deli ve inatçıydı ufacık bir şey için bile kavga ediyorlardı. Tartışmaların sonunda ise bu halde olmaları aşırı tatlıydı.

Aşırı tatlılar evet ama ben şimdi ne yapacaktım tek başıma asla gidemezdim. Hala ayakta durup düşünüyordum ki Esen ayaklanarak kolumdan çekip beni otobüsten indirdi ve lavabo yazısının bulunduğu yola girerek o tarafa yürümeye başladık. Al işte bir daha düştüm bir daha beni anlamıştı tamam bu sefer kesin emin oldum barışmak için adım atıyordu ve attığı adımlarla ona daha çok bayılmamı sağladığı da kesindi.

Umarım bunca hareketinden sonra tekrardan saçmalayarak aramızı bozacak şeyler yapmazdı.

Kötü Görünümlü Tesadüf Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin