NİSA~
Dışarıdan gelen uğultularla gözlerimi araladım. İlk gördüğüm şeyin bir boyun olması alışılmadık birşeydi benim için. Bir kaç saniye sonra kendime geldim ve gözlerimi Esen'in kapalı olan gözlerine doğru çıkardım. Gece ki haline göre çok huzurlu uyuyordu. İçinde bir sıkıntı olduğuna eminim hissediyorum.
Uyanması için yanağına öpücük kondurarak mırıldanıyordum.
-Esen Esen Esen
Cevap vermediğini görünce seslenme biçimimi değiştirdim.
-Sevgilim hayatım aşkım hadi uyan
İlk seslenişimi hiç umursamamasına rağmen ikincide kullandığım sözler hoşuna gitmiş olacak ki gözleri kapalı uyumaya devam ederken kocaman gülümsüyordu. Onu gülümserken görünce istemsiz bende gülümsemiştim. Böyle çok güzel olduğunu söylememe gerek yoktur herhalde. Hala kalmadığını görünce bu sefer başka bir kaldırma yöntemine geçmiştim.
-10 saniyen var kalkmazsan gıdıklıycam.
10'dan geriye doğru saydığımda hiç umrunda olmadan hala uyuyordu. Saymayı bitirdiğimde üstüne çıkarak gıdıklamaya başladım. Hiç etkilenmiyordu.
-Niye gıdıklanmıyorsun ki yaa.
Uyandırmak için türlü türlü çözümler düşünürken filmlerde ki ve kitaplarda ki doğuruyorum şakası geldi aklıma bunu yapınca sevgilileri zıplıyarak uyanıyorlardı. Esen'in de uyanması lazım.
-Esen kalk kalkkk doğuruyorum.
Gözlerini araladığın da bana mal mısın bakışı atıp diğer tarafa döndü. Ee niye etkili olmadı ki sıkıcıydı şuan korkarak uyanıp beni nasıl hastaneye yetiştireceğini düşünmeliydi.
-Ne bu odunluk ya. Ölsem de uyumaya devam mı edeceksin.?
Az önce arkasını döndüğü bedenini tekrar bana doğru döndürerek oturma pozisyonuna geldi. Kollarını uzatıp kollarımdan çekti ve ikimizinde geriye düşmesini sağlayıp kocaman sarıldı.
-Biraz böyle kalalım sonra kalkarız.
Tatlı tatlı uykulu konuşmasını dinledikten sonra bende kollarımla ona sımsıkı sarılıp anın tadını çıkartıyordum. Yumuşacık hissediyordum. Kocaman bir ayıcık misali sımsıkı sarılmış bir şekilde nefes alış verişini dinlemeye başladım.
Çadırın dışardan açılma sesiyle dikkatimi oraya verdim.
-Hadi ama artık akşam oldu kalkın da yemek yiyebiliyim.
Tabiki de bu kişi Zeynep'ti her anın içine etmeyi kendine görev edinmiş belli ki. Esen homurdanarak konuşmaya başladı.
-Zeynep kardeşim benimle derdin mi var açık açık söyle ne istiyorsun ne yaptım sana da her anımın içine ediyorsun.
-Yazıklar olsun be ben o kadar sizi birleştirmek için uğraşıyım sizin yaptığınıza bakın. Hem her seferinde beni suçluyorsunuz. Her zaman ki gibi bu da Buse'nin suçu beni aç bıraktı siz gelmeden yemek yememe izin vermedi siz de uyanmıyorsunuz açlıktan ölmeme az kaldı. Neyse susun artık sizinle konuşmuyorum. Benim gibi arkadaşı hakketmiyorsunuz. Özür dilemek isterseniz dışarıdayım.
Trip atar gibi çıktığında Esen bana dönüp güldü.
-Ne konuştu be. Buse'ye acıyorum. Hadi kalkıp gidelim yoksa bu cidden açlıktan ölür.
Kahvaltımızı bitirmiş ve ağaç kenarına gelmiş oturuyorduk.
-Şuan benden mutlusu yok ya ölmek üzereydim.
-Belli aylardır yemek yemiyor gibi yedin Zeynep.
-Aşkım lokmaları mı sayıyorsun çok kırıldım.
-Onlara lokma denmez ki o kadar büyük lokma mı olur?
-Öyle mi Buse Hanım. Peki sizi de küstüm alın hiç birinizle konuşmuyorum.Zeynep arkasını bize döndüğün de Esen gülerek onun tarafına gitti ve ayağıyla onu dürtmeye başladı.
-En sevdiğim arkadaşım en yakın dostum tek kardeşim affet sana büyük hata yaptık.
Esen'in gülerek söylediği cümlelere bile Zeynep ciddi bir tavırla cevap vermemeye devam ediyordu. Buse de olaya el atarak Esen'e doğru konuşmaya başladı.
-Çekil ve izle.
Esen Zeynep'in yanından çekilip yanıma gelerek kolunu omzuma atıp beni kendine çekti bu hareketi gülümsememe ve heycanlanmama neden olsa da Buse'ye odaklanmaya çalıştım.
Buse Zeynep'in yanına gider gitmez kulağına bişey fısıldadı ve yanağına öpücük kondurdu. Kulağına söylediği şey çok etkili olacak ki Zeynep hızla ayaklandı ve yerde oturan Buse'yi kaldırarak bize doğru döndü.
-Şey biz gelecez bir şey varmışta şey olmuş gidip gelecez.
Ben gülerken Esen' de isyan eder bir şekilde onun bu tepkisine cevap verdi.
-Vay be bir öpücüğe sattın beni.
Zeynep Esen'i hiç tınlamadan Buse'nin elinden tuttu ve yanımızdan uzaklaşmaya başladı. Onların gitmesinin ardıdan bize doğru yaklaşan İlayda'ya görmemle ona doğru şaşkınca baktım.
Hala anlayamışmıydı Esen'le sevgili olduğumu ve onu çok sevdiğimi - ay söylerken yine heyecanlandım- ne istiyordu ki.
Bize doğru yaklaşırken yanımda oturan Esen'in tepkisi farklıydı. Sinirden yumruk yaptığı elleri ve kasılan çenesi normalken gözlerinde ki tedirgin ve korkan ifade ilginçti.
Yanımıza yetişen İlayda sırıtarak Esen'e baktı ve bana doğru dönerek konuşmaya başladı...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kötü Görünümlü Tesadüf
Dla nastolatkówGxg hikayesidir. İki kızın aşkını konu alıyor. Kötü görünümlü bir tesadüf aşklarının ve mutluluklarının başlangıcıydı. Nisa ve Esen karşılaşmalarından itibaren birbirine kapılmıştı.