44.BÖLÜM

3.9K 203 113
                                    

ESEN~

İlayda'nın her şeyi söyleyeceğini düşünüp gerilmiştim baya, o ise beni sinir edecek bir şekilde gelip sinsice selam vererek yanımızdan uzaklaşmıştı Nisa bişeyler olduğunu, ben ve İlayda'nın tepkilerinden biraz anlamıştı. Benim yapmam gereken tek şey İlayda'dan önce davranarak Nisa'ya her şeyi anlatmak.

Otobüsteydik ve eve geri dönüyorduk. Kampa giderkenkinden de güzel bir yolculuk oluyordu Nisa'yla el ele tutuşmuş bir şekilde o, omzum da gözleri kapalı bir şekilde yüzünü yaslamışken şarkı dinliyorduk.

Arkadan gelen kavga sesleriyle gülümsedim kesin yine saçma sapan bir şey için inatlaşıyorlardı. Seslerini duyunca istemsiz bir şekilde onları dinlemeye başladım.

-Ya aşkım Galatasaray derim başka bişey de demem.

-Fenerbahçe varken gerçekten galatasaray mı?

Ben demiştim yine saçma sapan konularda tartışıyorlar diye daha az önce kamp alanındayken Samsung ve İPhone tartışmasına girmişlerdi şimdi de futbol takımlarını tartışıyorlardı. İkisinin de futboldan anlamadığını hatta sevmediğine eminim ama tartışmak için konu aradıklarından dolayı bir takım tutup sonuna kadar savunurlardı.

Herkes evlerine dağılmıştı. Kızlarla akşam benim evimde toplanma kararı almıştık. Bana kalsa Nisa'yla baş başa kalmayı tercih ederdim ama onun utandığının farkındayım o yüzden kızları da davet etmiştim. Tabiki Zeynep duyar duymaz atlayıp kabul etmişti.

Doğru arkadaşlığın çok önemli olduğunu anlamamı sağlıyordu, mesela aklı yerinde olan bir arkadaş olsa bunu reddedip arkadaşını sevgilisiyle yalnız bırakırdı ama canım arkadaşım Zeynep yine bizi rahat bırakmıyordu.

Kapı zilinin çalmasıyla oturduğum yerden ayaklanıp kapıya yöneldim. Kızların gelmesine biraz vardı gelenin kim olduğunu bilmeyerek ve merak ederek kapıyı açtım. Karşımda sevgilimi gördüğümde yüzümde kocaman sırıtışla onu içeri aldım.

-Biraz beraber vakit geçirelim diye erken geldim.
-Çok iyi yapmışsın hadi içeri geçelim.

İçeri geçip koltukta yan yana oturduk. Ona doğru döndüğümde etrafı inceliyordu göz göze gelmemek için  kendiyle savaş veriyor gibiydi. Bu haline gülüp yüzünü elimle yüzüme doğru çevirip gözlerime bakmasını sağladım.

-Bana da mı baksan acaba? O eşyalardan daha ilgi çekici olduğuma eminim.
-Bakıyorum ya işte.
-Ben yüzünü çevirmesem senin bakacak gibi bir halin yoktu ama.

Kızardığını görünce bu haline daha çok gülümseyip onu kendime çekerek sarıldım ve hemen ardından koltukta uzanır şekilde yaslandım. Yüzüne gelen saçları okşayarak önünden çektim ve yüzünü izlemeye başladım. Yanakları sıkılmak için yaratılmış gibiydi. Yüzünü incelediğimi anladığında yüzünü kaldırıp bana döndü.

Yüzlerimiz yakınlaştığında gözlerim dudaklarına kaydı onunda dudaklarıma baktığını görünce ona doğru yaklaştım tam dudaklarına öpücük bırakacakken duyduğum sesle çıldıracak gibi oldum.

-ZİLİ DE KAPIYI DA ORDAKİ KİŞİYE..
-Tamam sakin ol ya, ben bakıyım şuna.

Nisa üstümden kalkarak kapıyı açmaya gitti. Eğer gelen kişi Zeynep değilse gidip kendimi uçurumdan atardım. Bu kızın benimle derdi neydi ya bıktım artık bıktım.

-Kankaaa ben geldimm
-Sana da kankana da başlıycam şimdi aptal.
-Ne oluyor ya ne bu hareketler?

Ona cevap vermeyerek sinirli bakışlarımı üstünden çektim ve karşımda ki duvarı izlemeye başladım.

-Nisa buna ne oldu, yine tersi tutmuş
-Bazı şeylere engel olup duruyorsun da.

Nisa ilk başlarda bu durumdan eğlense de artık onun da bundan bıktığına eminm.

-Haa şey siz ikiniz muck muck anladım ben gidiyim siz baştan alın.

Sinirli bakışlarımı tekrar ona döndürüp bağırdım.

-Otur şuraya !

Suç işleyen küçük çocuklar gibi koltuğa çöktüğünde her ne kadar sinirli olsam da yüzünde ki ifadeye gülesim gelmişti. Nisa ona soru yönlendirdiğin de kısık ve yavaş bir sesle cevap verdi.

-Buse gelmedi mi?
-Şey o da gelir birazdan ben Esen'le sohbet ederiz diye erken geliyim demiştim.
-Anladım.

Bunu söyleyince aklıma gelen şeyle kendime sinirlendim onu İlayda konusunu konuşmak için ben çağırmıştım üstelik erken geldi diye de kızdım. Bakışlarımı ona döndürüp baktığımda dilini bana çıkartıp omuz silkti küçük bir çocuk gibi davranıyordu. Görmemesi için yüzümü yana çevirip onun bu haline güldüm.

Buse de aramıza katılınca ilk yemek sipariş etmiş sonra da oyunlar oynayıp sohbet ederek yemiştik. Şuan ise herkes yorgunlaşmış ve sesizleşmişti. Ben ve Nisa bir koltukta sarılarak otururken karşı koltukta da aynı şekilde oturan Zeynep ve Buse vardı.

İçimde hissettiğim değişik hissi algılamaya çalışırken ellerimin titremeye başlamasıyla ne olduğunu anladım işte şimdi bitmiştim.

ZEYNEP ~

Esen'i o halde görür görmez alıp hızlıca hastaneye getirmiştim. Nisa ne olduğunu anlamıyor sadece ağlıyordu. Esen'i o halde görünce çok korkmuş bağırarak ağlamaya başlamıştı. Şuan hastane de Esen'in olduğu odanın kapısındaydık.

Nisa hala yüzünde şok olmuş korkmuş bir ifadeyle ağlarken Buse ona sarılıp sakinleştirmeye çalışıyordu. Doktorun içeriden çıkmasıyla hepimiz ayaklanarak önünde durduk Nisa ve Buse diyeceklerini merakla beklerken ben söyleyeceği şeyi biliyordum ve bildiğim gibi de oldu madde bağımlısı olduğu için bu durumdaydı. Nisa bunu duyar duymaz bana doğru dönerek ses tonu titreyerek konuşmaya başladı.

- Zeynep doğru mu bu?

Demek ki bu şekilde öğrenecekti yüzümü yerden kaldırıp gözlerinin içine bakarak kafamı salladım. Bu hareketimle arkasında bulunan sandalyeye çöktü olanları sindirmeye ve anlamlandırmaya çalıştığına emindim.

Esen'e bırakmasını söyleyip duruyordum. Ona bu konuda çok yardım etmeme rağmen yapamıyordu bir türlü bırakamamıştı. Şuan kullanmayıp bu halde olduğuna göre bırakmak istiyordu. Bunu bana söylemesi lazımdı ona yardım etmeliydim. Uyandığında kesinlikle benden bir kaç yumruk yiyecektir.

Kötü Görünümlü Tesadüf Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin