25

114 11 13
                                    

"Pizzacılar yalnız bırakmaz. Buraya girelim."

Michael, Phoebe ve Ashton'ın koluna girmiş onları pizzacıya götürüyordu. Calum ve ben de yorulmuş bir şekilde onları takip ediyorduk.

"Lütfen bu işi kabul edin. Yoruldum anlıyor musunuz?"

"Yorulduk." deyip Calum'un cümlesini düzelttim.

Phoebe saçlarını savurdu. "Hoşuma gitmeyen bir iş olursa asla çalışmam."

Ashton sevgilisine destek çıktı. "Katılıyorum aşkım."

Calum onlar yürümeye devam ederken mırıldandı. "Hay sizin çalışacağınız işi de aşkınızı da..."

Kıkırdayarak onların peşinden ilerledim.

Phoebe ve Ashton için iş arıyorduk. Bir sürü yer gezmiştik. Ama ikisinden biri illa bir şey bulup işi istemiyordu. Bu yüzden saatlerdir geziyorduk.

Pizzacıya girdiğimizde çalışanlardan biri bizi patronun yanına götürdü. Adam bizi görünce gülümseyerek eliyle koltukları gösterdi.

"Hoş geldiniz. Lütfen oturun."

Phoebe ve Ashton'ın oturduğu koltuğun karşısına geçip oturduk. Adam bize baktı. "Ben Frank Morris."

Phoebe, Bay Morris'e döndü. "Ben de Phoebe. Bu da erkek arkadaşım Ashton."

Bay Morris onlara gülümseyip sordu. "Çalışma şartlarına uygun musunuz bir bakalım. Sabah saat yedide burada olmalısınız. Menüdeki yemekleri hazırlayacaksınız. Size işinizi gösterecek çalışanlar var. O yüzden zorlanmayacaksınız."

Phoebe ve Ashton gözlerini büyütüp birbirlerine bakıp fısıldaştılar. "Ne? Altıda mı kalkacağız yani?"

"Hayatta olmaz. 'Ateşli seksenler geceleri'mizi yarıda bırakamayız."

Calum ile birden birbirimize baktık. Calum bana yaklaştı. "Ateşli seksenler geceleri mi?"

Gülmemek için dudağımı ısırdım. "Bu ikisinin neler yaptığını asla anlayamayız."

Phoebe ve Ashton aralarında konuşmaya devam ediyordu. "Diğer şartları da bir dinleyelim. Ona göre karar veririz." Ashton kafasını sallayıp Bay Morris'e döndü.

"Akşam dokuzda dükkanı kapatmaya başlıyorsunuz. Masalar ve tezgah temizlenecek. Dükkanın camlarındaki lekeler silinecek."

Harika ikilimiz birbirine bakıp kaşlarını çatarken Calum ile onların yüz ifadelerini izliyorduk ve bu çok eğlenceliydi.

Phoebe, Bay Morris'e dönüp işaret parmağını kaldırdı. "Öncelikle, ben asla temizlik yapmam. Yemekleri hazırlayabilirim. İş saatleri de çok yoğun. Kendimize zaman ayıramayız."

Ashton kafasını salladı. "Ne zaman uyuyacağım, ne zaman kendime zaman ayıracağım?"

Bay Morris güldü. "Bunun karşılığında güzel bir ücret alacaksınız."

Bay Morris ücreti söylediği anda hepimiz çok şaşırmıştık. Bu parayla bir yılda zengin olabilirlerdi, çok ciddiyim.

Phoebe ve Ashton birden gülümseyip Bay Morris'e baktılar. "Nereye imza atıyoruz?"

Bay Morris kahkaha atıp dosyayı onlara uzattılar. Diğer şartlar ve sağlanacak imkanları da okuyup kağıdı imzaladılar. El sıkıştıklarında ne zaman işe başlayacaklarını sordular.

Bay Morris cevap verdi. "Yarın gelip başlayabilirsiniz."

Ayağa kalktık ve patrona veda edip dükkandan ayrıldık.

Next DoorHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin