17

133 13 6
                                    

Calum

'Hayatını film yapacağız. Hangi türde olurdu?' diye bir soru sorulsaydı kesinlikle aksiyon derdim.

İki yanımda üvey babam Harold'ın adamları, onun arabasında bir yere gidiyorduk. Nereye gittiğimizi çok iyi biliyordum. Harold'ın, onu sinir eden insanlarla oyun oynadığı bir odası vardı. Demek istediğim, onların hayatlarıyla oynardı.

Sonumun böyle olacağını hiç düşünmemiştim. Tanrım, lütfen şimdi ölmeyeyim.

İçeri girdiğimizde yine bir sürü adam gördüm. Her yer bu adamlarla doluydu ve hepsi benim sonumu getirmek için buradaydı. Hepsinin ne işe yaradığını bilmek çok acı. Çünkü sonunun nasıl olacağını tahmin edebiliyorsun. Nasıl öleceğimi hiç düşünmemiştim.

Beni sandalyeye oturttular. Adamlar da arkamda yarım daire oluşturacak şekilde dizildiler.

Beni bağlamadıklarını gördüğümde şaşırmıştım. Çünkü Harold kurbanlarının el ve ayaklarını bağlardı. Sanırım benim için başka planları vardı.

Uzaktan gelen ayakkabı seslerini duyduğumda Harold'ın geldiğini anladım. Tam karşımda durup bana baktı. Birkaç adım attı.

"Neden böyle bir şey yaptın diye sormayacağım. Çünkü neden yaptığını biliyorum."

Neden bahsettiği hakkında en ufak bir fikrim yoktu. "Ne?"

Sakin kalmaya çalışıyor da başaramıyor gibiydi. "Galeride neler olduğunu, ondan sonra nereye gittiğinizi biliyorum, Calum."

Harold'ın gerçekten her yere erişen adamları vardı. Bunu da öğrendiklerine şaşırmıyordum.

"İyi o zaman. Neyi planladığımı da biliyorsundur."

Kafasını sallayıp güldü. "Tabii ki tahmin edebiliyorum. Berbatsın."

Hiçbir şey demeden onu izledim. Etrafımda yavaş adımlarla yürümeye başladı. "Arkadaşlarını da yanına almışsın. Ne bok yapıyorsanız beraber yapıyorsunuz."

Durdu ve devam etti. "Sarı kızı tanıyorum, Beverly. Seninle işi ne merak ettim."

Kaşlarımı çattım. "Onu nereden tanıyorsun?"

Pis bir gülüş yaptı. "Benim tanımadığım biri var mı sence? Spor salonumdaydı. Boks maçlarına çıkması için ona yardım ediyordum."

Beverly oradan ayrıldığı için rahatlamıştım. Ama bu rahatlama kısa sürdü.

"Burayı özlemedin mi, Hood."

Harold beni yetimhaneden alıp kendi evine getirmişti. Kızı Heaven ile büyümüştüm. Yetişkin olduğumda gerçek Harold ile tanıştım. Evinin yarısını kötü işleri için kullanıyordu. Onun için çalışan bir sürü adamı vardı. Beni de onlardan biri yapacaktı. Bunu öğrendiğimde evden kaçmıştım. O zamandan beri beni eve getirmek için uğraşıyordu. Bunun sonucunda parasız kalan ben oluyordum.

Ona baktım. "Gerçekten senden de bu aptal yerden de nefret ediyorum. Beni rahat bırak!"

Yüzünün aldığı şekil hiç hoşuma gitmemişti. Kötü bakışlarıyla beni süzerken biraz da korkmuştum. Aurıca kemerini çıkardığında altıma sıçmak üzereydim. Grinin elli tonu ya da benzeri bir film çekmediğimize göre bana ciddi anlamda işkence edecekti.

"Yakında buraya geri döneceksin. Ama sana bir sürprizim olacak."

Kaşımın tekini kaldırdım. "Neymiş?"

Arkadaki adamlara baktı ve kemeri fırlattı. "Ellerini bağlayın."

Bileklerimden kemeri geçirdi ve iyice sıktırdı. Canım biraz acımıştı ama canımı acıtan tek şey bu değildi. Kalbimde bir ağırlık vardı. Bunlardan çok yorulmuştum.

Next DoorHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin