Y/N: Harry Çapulcu Haritasına sahip olmadan önce Gry-Huff Quidditch maçı yapılıyor ve Harry'nin Nimbus 2000'i parçalanıyor. Fakat benim mükemmel beynim bunu unuttuğu için - Önce Çapulcu Haritası ondan sonra Maç yapacağız. Özür dilerim...
"Şanslıymış, yer çok yumuşaktı."
"Kesin öldü dedim."
"Ama gözlüğü bile kırılmamış."
Natalie, Madam Pomfrey'in verdiği çikolatayı yerken, Sedyede baygın yatan Harry'nin başına toplanan kalabalığı izledi.
"Harry!" dedi Fred Weasley. "Kendini nasıl hissediyorsun?"
Natalie oturduğu yerden kalkıp Harry'nin yanına ulaştı. "Neler oldu?" diye sordu Harry.
"Düştün," dedi Natalie. Kendisi tribünlerde bayılma eşiğindeyken tam net göremesede, düştüğünü biliyordu tabii ki.
"Çok yüksekten," diye destekledi Fred. "On beş metre var mıydı?"
"Öldün sandık," dedi Alicia titreyerek.
"Ya maç?" diye sordu Harry, Natalie gözlerini devirdi. "Ne oldu, yeniden oynayacak mıyız?"
"Diggory, Snitch'i yakaladı," dedi Natalie. "Tam sen düştükten sonra sanırım."
"Neler olduğunun farkına varmamıştı. Dönüp seni yerde görünce, maçı iptal etmeye çalıştı. Yeniden oynanmasını istedi. Ama haklarıyla kazandılar... Wood bile bunu kabul ediyor." dedi George.
"Wood nerede?"
"Hâlâ duşta. Bizce kendini boğmaya çalışıyor."
Harry yüzünü dizlerine yaslayıp, elini saçına götürdü. (Yazarken Harry'ye aşık olmam peki?)
Natalie destek olurcasına elini omzuna koydu.
"Hadi Harry, daha önce hiç Snitch kaçırmadığını söylediler bana. Yakalayamayacağın bir gün gelecekti elbette."
Harry başını hafifçe döndürdü ve Natalie'ye baktı. Griler ve Zümrüt yeşili gözler kesişti, Natalie midesinde hissettiği garip histen dolayı gözlerini ayırıp bir sandalyeye bıraktı kendini.
Fred ve George, maç puanlarını karşılaştırıp kendilerince kazanmaya umut olduğunu göstermeye çalışıyordu. Harry ise kaybettiklerinden emin olarak sessizce yattı.
On dakika kadar sonra Madam Pomfrey gelip takıma onu rahat bırakmasını söyledi.
Herkes çıktığında sadece Hermione, Ron ve Natalie kalmıştı Harry'nin yanında.
"Dumbledore küplere bindi," dedi Hermione titrek bir sesle."Daha önce onu hiç böyle görmemiştim. Sen düşerken koşarak sahaya fırlayıp asasını salladı ve sen yere vurmadan önce adeta yavaşladın. Sonra asasını Ruh Emici'lere doğrulttu. Üzerlerine gümüşi bir şey gönderdi. Hemen stadyumdan çıktılar..." Natalie gerisini dinlemeden gözlerini yumdu ve rahatlamaya çalıştı; Ruh Emici'ler gerçekten korkunçtu, düşüncesi bile.
Harry, "Biri Nimbus'umu aldı mı?" diye sorduğunda kayıtsızca cevapladı. "Şamarcı Söğüt onu bir güzel parçaladı." dedi gözleri hâlâ kapalıyken. Fakat ona yönelen bakışları fark etmişti, gözlerini araladı yavaşça.
"Ah, ben... şey- Özür dilerim... Ama gerçek bu!" dedi iyice saçmalayarak.
Hermione yatağın ayak ucundaki çantaya uzandı, çantasyı ters çevirip bir yığın tahta kıymığını ve dal parçasını yatağın üstüne boşalttı. Bunlar Harry'nin sadık, ama sonunda yenilen süpürgesinden arta kalanlardı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
тüℓüи Öтєѕι/ нαяяу ρσттєя fαиfι¢тισи
Hayran Kurgu"Kendimi affedemem, Lord'um..." Acı dolu sesine rağmen yüzünü buruşturmuyor, gözleri dolmuyordu bile. "İhaneti kabul etmezsiniz ve ben ihanet ettim." Hata yapmıştı. Geçmişini hatırlamadığı için yaptığı hatalar mıydı onu aydınlığa sürükleyen, yoksa 2...