Cadılar Bayramı sabahı, Natalie ötekilerle birlikte uyandı ve morali fena bozuk, kahvaltıya indi. Her ne kadar Hogsmeade'e gitme konusunu önemsemiyor olsa da, bugün gidemeyeceği için üzgündü, daha çok arada kalmıştı. Belki de Profesör Dumbledore ile konuşsa kendisi için izin alabilirdi ama en az kendisi kadar üzgün olan Harry'i ardında bırakmak pek iyi fikir olmayacaktı.
"Hey, asmayın suratınızı, söze Balyumruk'tan bir sürü şeker getiririz." dedi Hermione rahatlatmak amacıyla.
"Evet, hemde bir dolu." diye katıldı Ron.
Natalie sessizliğini korurken, "Bizim için üzülmeyin," dedi Harry. "Şölende görüşürüz. İyi eğlenceler."
Natalie ve Harry, Hademesi Filch'in ön kapısında beklediği Giriş salonuna kadar eşlik ettiler. Filch kapının iç tarafında durmuş, elinde ki uzun listeden isimleri kontrol ediyordu.
Crabbe ve Goyle'la birlikte sıraya girmiş olan Malfoy, "Yeni kız arkadaşın ile burada mı kalıyorsun, Potter?" dedi. "Ruh emicilerin yanından geçmeye korkuyor musun?"
Natalie kimseyi umursamadan Harry'i kolundan tutup Gryffindor Kulesine sürükledi.
Şişman Hanım uyuklarken birden sıçrayıp, "Parola" diye sordu.
"Fortuna Major."
Portre savrulup açılırken Colin Creevey adlı çocuk önlerinde belirdi. Olacakları bilen Natalie, kendilerini tekrar dışarı atarken, "Bizim kütüphaneye gitmemiz gerekiyordu, üzgünüz, Colin!" diye bağırdı ardına.
"Teşekkür ederim." dedi Harry.
"Ne demek, arkadaşlar bugünler içindir."
"Gerçekten kütüphaneye mi gideceğiz? Oradan nefret ediyorsun diye biliyordum." Harry'nin sorusuyla adımlarını durdurup düşündü. "Haklısın... Bu yüzden gitmeyelim." Arkasını döndüğünde Filch ile burun buruna geldi. Adımları kendiliğinden arka arka gidiyordu, bir türlü Filch'e alışamamıştı.
"Siz ikiniz ne yapıyorsunuz burada?" diye hırlandı kuşkuyla.
İki öğrenci de doğruyu söylediler: "Hiçbir şey."
"Hiçbir şeymiş!" dedi Filch tükürürcesine. Natalie bir adım daha geri gitti."Bende inandım! Burada sinsi sinsi tek başınıza dolaşıyorsunuz. Niye öbür mikrop arkadaşlarınızla birlikte Pis Kokulu Topaklar-"
"Çünkü izin belgemiz yok!" diye patladı Natalie.
Filch gözlerini kızın üzerinde gezdirirken, "Eh hadi bakalım ortak salonunuza, ait olduğunuz yere! diye kesip attı. İkisi gözden kaybolan kadar da olduğu yerde durup gözlerinden ateş saçarak arkalarından baktı.
Ama ortak salona dönmeyip, bir merdivenden çıktılar.
"Bu niye bu kadar sinirli?" diye söylendi Natalie. "Madem bizden nefret ediyor istifa etsin. Edebilir yani, imkansız değil, hele ki ben bir cadı çıkmışken."
O sırada bir ses, "Çocuklar?" dedi.
Harry kimin seslendiğine bakmak için hızla arkasına dönerken, Natalie daha yavaş döndü.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
тüℓüи Öтєѕι/ нαяяу ρσттєя fαиfι¢тισи
أدب الهواة"Kendimi affedemem, Lord'um..." Acı dolu sesine rağmen yüzünü buruşturmuyor, gözleri dolmuyordu bile. "İhaneti kabul etmezsiniz ve ben ihanet ettim." Hata yapmıştı. Geçmişini hatırlamadığı için yaptığı hatalar mıydı onu aydınlığa sürükleyen, yoksa 2...
