Oy ve Yorumlarınızı bekliyorum :)
"Sorun nedir Paige?" diye sordu uzun masada oturan kızın yanına kurulurken.
"Sihir tarihi ödevim vardı," dedi Paige. "Fakat... ben dersi dinlemedim-"
"Paige!" dedi Natalie yüksek seviyedeki sesini zorla alçak tutarak. "Sen ikinci sınıfsın, ben üç! Üstelik bunu geçtim, Sihir Tarihi dersini dinlemiyorum, çalışmadım bile!"
"Tamam o zaman," dedi Paige, önünde ki kitabı kapatıp yana itti. Başka bir kitabı önüne çekerken, "İksir'e yardım et. Senin iksirin iyi, Snape bir dolu ödev verdi fakat bir türlü hatırlayamıyorum."
"Başıma bela mısın sen?" diye sordu Natalie.
"Bilemem," diyerek omuz silkti. O sırada gözü Natalie'nin boynundaki kolyeye kaydı. "Yeni mi?" diye sordu. (Hayır Pervolle yıkandı)
"Hı hı," diyerek onayladı kız kayıtsızca.
"Güzelmiş- Ehem, mesela şu iksiri anlamıyorum, geçen tarifin aynısını yapmama rağmen iksir garip bir şey oldu. Yanlışım mı var?"
Natalie kitabı önüne çekip yazılanlara baktı. Okuduğu her kelimede gözleri biraz daha fazla açılıyordu. "P-paige... Bu tarifte doğru olan tek bir şey bile yok!"
"A-ah," dedi Paige yalandan şaşırarak. "Nasıl ya? O zaman düzeltmeme yardım edersin?"
*
"Tam tamına altı saat! Altı!" diye patladı Natalie, Ortak Salonda. "Gryffindor'a ek puan istiyorum. O Ravenclaw'ın ödevine altı saat harcadım!"
Hermione ve Harry'ye gelen Ateş Okunu McGonagall'a yetiştirmiş olmasından dolayı ona kızgın olan Harry ve Ron sessiz kaldılar.
"İyi işte," dedi uzakta oturan Ginny, okuduğu kitabını kapatarak. "İksir dersine çalışmış oldun."
"Ama görmedin sen Ginny, tarif tamamen yanlıştı! Bilerek mi yapıyor bu?"
Birkaç saniyeliğine afallayan Ginny, "Neden... neden bilerek yapsın ki?" diye sordu yutkunarak.
"Ne bileyim?" dedi Natalie kendini şöminenin önüne atarak. "Harry'nin Colin'i, benim Paige'im."
"Ah hadi ama, takma kafana!" dedi Harry destek verircesine. Natalie kısa süreliğine Harry'ye bakarken aklına uzun zamandır uğramamış düşünce gelmişti. Sirius Black... Adama hâlâ tam olarak güvenip güvenemeyeceğini bilmiyordu, fakat öğrenmek için tek bir şansı vardı, Bunu yapabilirdi. Harry için.
Fakat unuttuğu bir şey daha aklına yeni yeni dolarken oturduğu yerden fırladı. Yatakhaneye gitmek için bir adım atmıştı ki, ona soran gözlerle bakan üçlüye döndü. "Benim..." diye mırıldandı. "Paige'e yardım ederken tamamen aklımdan çıkmış. Bitirmem gereken bir ödevim var."
*
Yatağında, dizlerinin üstünde oturmuştu ve karşısında, havada süzülen dört kitabın arasından en soldakini okumakla meşguldü. Bir sayfa daha çevirdi, o sayfayı da dikkatlice taradı ve bulamamanın verdiği umutsuzluk ile asasını kaldırdı. Sertçe yana doğru çektiği asası, havada duran kitabı hızla odanın öbür köşesinde ki bir dolu kitap yığınına fırlatırken beklemeden sıradaki kitaba geçti.
Bir sayfa çevirdi, bir sayfa daha, bir sayfa daha ve bir sayfa daha. Hafiften yanmaya ve kızarma başlamış gözlerini ovuşturdu. Gitgide daha da umutsuzlaşırken daha fazla okumadan ait olduğu yere odanın öbür köşesine fırlattı kitabı. Önünde hâlâ açık olan iki kitabı da eliyle kapatıp yatağın üstüne yerleştirdi.
"Eğer oluşturduğunuz ateşi büyülü sözleri söylemeden ve nasıl yaptığınızı bilmeden yaptıysanız, değişik bir lanet olabilir. Belki de ateş olarak düşündüğünüz alevler ateş değildir-"
Natalie, Hermione'ye ait olan sesle elindeki üç kitabı panikle yatağının altına attı. Buz gibi gözlerle kabarık saçlı kıza ve elinde ki kitaba baktı. "Neden ateşlerle ilgili araştırma yapıyorsun?" diye sordu kız merakla bir sayfayı çevirirken. Natalie derin bir nefes alıp yatağında daha rahat bir pozisyona geçtikten sonra soğukkanlılıkla attı yalanını. "Bir çok kitap almıştım ödevim için. Eh, hepside istediğim şeyler değil, o da araya karışmış öyle."
"Hmm..." diye bir ses çıkardı Hermione elinde ki kitabı kitap yığınının üstüne bırakırken. "Ee, ödevini bitirdin mi? Akşam yemeğine gideceğiz şimdi."
"Sanır-" diyordu Natalie. Sonrasında Hermione'nin ilk dediği, kitaptan alıntı bölümü düşündü. 'Belkide gerçek olmadığı için yakmadı,'
Geçenlerde yaşadığı yakmayan ateş olayı gün geçtikçe dahada aklını kurcalıyordu. Bulmak için her şeyi vermeye hazırdı ve şimdide bir ipucu bulmak için bir çaresi daha olduğunu anlamıştı. "Hemen küçük bir kısım daha var yazmam gereken," diye düzeltti, ona tek kaşını kaldırmış bakan Hermione'ye. "Siz gidin, gelirim hemen arkanızdan."
"Pekâlâ," dedi Hermione. Yavaş adımlarla arkasını dönüp yatakhaneden çıktı.
Natalie herkesin bir an önce Ortak Salonu boşalmasını umdu. Sessiz geçen üç dakikanın ardından kendiside yatakhaneden çıkıp bomboş ortak salona baktı. Kimsenin olmadığından emin olduğunda merdivenleri indiği gibi, çatırdayan ateşin yandığı şöminenin önüne bıraktı kendini.
Gözlerini kapatıp derin bir nefes aldı. Ateşten gelen ısıyı hissediyordu, peki ya yakmasını da hisseder miydi?
Belki de iksir sınıfında karşılaştığı durum gerçekten de bir tür simülasyon gibi bir şeydi. Fakat önünde durduğu, ısı yayarak yanan ateş kesinlikle gerçekti.
Titreyen beyaz parmaklarını ateşe yaklaştırdı, biraz daha ve biraz daha... Tanrım yardım et, diye geçiriyordu içinden.
Gözlerini hâlâ açmadığı o süre zarfında, hâlâ acı çekmeyen parmaklarını biraz daha öne uzattı. Fakat bir türlü ateşe uzanamıyor muydu? Tam neler olduğunu anlamak için gözlerini açacaktı ki, parmaklarının uçları pürüzlü bir yüzeyi hissetti. Hızla gözlerini açıp karşıdaki manzarayı baktı. Dirseğine kadar ateşe girmiş olduğu görüntüsüne olan şaşkın bakışları, yüksek sesli fare ciklemeleri ile Ron'un faresi Scabbers'a dönmüştü.
"Black haklı..." diye mırıldandı.
-----
Bölümü sevmedim. Ama uzun zamandır atmıyordum ve atmaya karar verdim.Attım.
Merhaba!
Ve görüşürüz,
Hepiniz ben tarafından öpüldünüz!
♡♡♡♡♡
![](https://img.wattpad.com/cover/230148208-288-k105844.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
тüℓüи Öтєѕι/ нαяяу ρσттєя fαиfι¢тισи
Fanfic"Kendimi affedemem, Lord'um..." Acı dolu sesine rağmen yüzünü buruşturmuyor, gözleri dolmuyordu bile. "İhaneti kabul etmezsiniz ve ben ihanet ettim." Hata yapmıştı. Geçmişini hatırlamadığı için yaptığı hatalar mıydı onu aydınlığa sürükleyen, yoksa 2...