Bölüm 13-Yeni Kişiler

34 10 2
                                    

Ayla uyanmıştı. Yanı başında oturuyorduk . El ele , çocuklarda içeriye girdi . Onlar da ablasının elini tuttular . Pamuk'u da getirdiler . Zavallı hayvan Ayla'yı görünce üzerine atladı, acı acı tıslamaya ve miyavlamaya başladı . Özlediği her halinden belliydi . Yaladı durdu sonra Ayla'nın karnında uyuya kaldı. Hepimiz üzülmüştük ama bir yandan da sevinçliydik . Küçük Pamuk'umuz Ayla'yı çok sevmişti .

Doktor içeriye girdi ,son kontrolleri yaptı .

Uzun boylu , kehribar gözleri , dolgun renksiz dudakları , siyah saçları ve beyaz teni ile beni süzüyordu . Sırık boylu diyebileceğim kadar uzundu .

Arkasından oğlu içeriye girdi . Elinde bir kaç belge ve dosya vardı. Kaşları çatıldı ve git diye işaret yaptı .

"Sorun değil,girebilir . Ayla'nın da arkadaşa ihtiyacı var ." Dedim .

Meraklı çocuk içeriye girdi ve boş bir koltuğa oturup ,Ayla'yı izlemeye başladı. Ayla'nın yaşlarında olduğu belliydi. Ayla bana baktı o an , çocuktan rahatsız olmuş gibi . Gözlerim pişmanlık gölgesine büründü ve gözlerim ile ondan özür diledim . Anne kız , biz göz teması ile iletişim kurma da level atlamıştık .

Ali'nin rahatsız olduğu belliydi ,yalandan öksürdü . Sessiz ve gergin ortamı bozdu .

"Evet doktor Kerim Bey , meleğin durumu nasıl , ne zaman taburcu edebilirsiniz ?"

Bana hala bakarken , dalgınlığını yitirdi ve Ali'ye döndü . Gözleri alevli ve öfke ile bakıyordu ona .

"Ayla eğer gerçekten böyle iyi bir şekilde destek görürse , beş güne kalmadan taburcu edebileceğiz . Ona rapor yazdık . Bu ay sonunda yapılacak olan ikinci oturum telafisine de girebilecek ."

Dedi ,

O an Ayla'nın gözleri sevinçten parladı , gözleri ,benim gözlerimi buldu . Artık mutluydu . Koşacağı için ,eğitimine devam edeceği için . O sırada kapı çaldı ve içeriye ağlamaklı Mine girdi . Ellerini birbirine kavuşturmuş Ayla'ya bakıyordu . Elinde çiçek ve arkadaşının çok sevdiği çikolatalar vardı. Ayla Mine'yi görünce arkadaşına seslendi , Mine donakalmıştı o an . Ses ile irkildi ve Ayla'ya yürüdü . Ona sımsıkı sarıldı .

Ağlamaya başladılar . Kerim hala anlamsız bir şekilde Ayla'ya ve bana bakıyor ,benim her fırsatta bakışına karşılık vermem de Ali'den çekindiği için bakışını duvara kenetliyordu. Mine'yi de görünce ,

"Prenses çabucak iyileşecek ." Dedi ve gözlerinde ki öfke kayboldu . Onun yerine kapıdan çıkarken bana son kez bir minnet ve hafif bir gülümseme attı. Oğlunu çağırdı ,gelmek istemedi.

"Baba ben burada biraz daha kalmak ve mucize çocuğu tanımak istiyorum . Ona arkadaş olmak istiyorum. Bana izin verir misin ? Babası olur anlamında başını salladı ve oğluna bakarken ,elinde yine kahve ile giren Eylül'ü görmedi .
Kapıda çarpıştılar. Eylül ona pis ve sert bir bakış attı. Kahve üstüne dökülmüş ve en sevdiği eteği batmıştı.

Kerim olayın şokunda iken ,
Cüretkar bir şekilde cebinden peçete çıkardı , Eylül'e uzattı.

Eylül "İstemez ."diye çıkıştı ve yiyip bitirecek bakışlarına devam etti . Kahveleri bize bıraktı.

Sinirli olmasına karşın , beni görünce buz gibi yüzü gitti . Bana sarıldı . "Birazdan eşimde gelecek , hemen geliyorum."
Dedi , bizi bıraktı ve hala kapıda duran Kerim'e baktı . Yine buz suratına döndü ve aynı bakışla Kerim'e bakarak odadan sinirli bir şekilde çıktı ve kapıyı nazikçe kapattı .

Lavoboya doğru girdi.

"Seni kendini beğenmişin evladı. Eşimin hediyesiydi bu . En sevdiğim hediyeydi . Gel gör ki battı. "

AylaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin