Merak ettiğiniz bir sokağın sizin hayatınıza girmesini size en iyi gelecek şeyi getirmesini ister miydiniz?
Onca şey yaşadıktan sonra size iyi gelecek şeyin bir sokakta sizi bulması garip olmaz mıydı sizce de?
Belki kısa ama gerçekten huzur bulduğum bir bölüm ile tekrardan merhaba :)
Buraya burada tanıdığınız ve gerçekten değer verdiğiniz arkadaşlarınızı etiketler misiniz?
Bölüme başladığınız saati yazabilir misiniz?
Şarkının bölüm ile bağlantısı var açalım lütfen!!!
--
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
"Sıkı tutun Asi melek kanadına gerek yok ben uçuracağım seni."
Az önce hayatımda duyduğum ömrümde şimdiye kadar duyduğum en özel ve güzel sorulardan bir tanesiydi ve neredeyse nabzımın durmasına sebebiyet verecekti.
Atakan'a bu seferde ben o derinlikle baktım ve "Bana söz vermen gerek oksijen, kanatlarımın kırıldığı yerleri iyileştirdikten sonra tekrardan o yaraları açmayacağına dair söz vermen gerek çünkü ben dayanamam eğer bir daha olursa bir tek kanatlarımı değil oksijenimi de kaybedersem, bu sefer ve kırık bir kanatla yaşadığım gibi oksijensiz yaşayamam bu benim sonum olur, sende bana şunu söyle ben kabul edersem sonum mu olacaksın yoksa sonsuzluğum mu?" dedim.
Atakan kaşlarını çattı ve "Sonsuzluk yoktur ölüm vardır." Dedi ve sonra hafif bir tebessüm etti "Ölene kadar senin yanında kalacağıma söz veriyorum Elis Taşçı." Dedi.
O an bunu söyledikten sonra yüzüme geniş bir gülümseme yayıldı ikimizde birbirimize karşı bir şeyler hissettiğimizi biliyorduk dolayısıyla karakter uyumundan olsa gerek çocuk gibi benimle çıkar mısın değil benimle ömür geçirir misin demeyi tercih etmiştik.
Aslında bu sözü genelde evlenecek kişiler verir ama biz evlenmek için değil onun deyimiyle bazı gereksizlerin açtığı yaraları iyileştirip birbirimize kalkan olmak için söz vermiştik.Yani ben daha cevap vermemiş olsam da o benim cevabımı bildiğinden söz vermişti.
Bende o yüzüme yayılan gülümsemeyle beraber Atakan'ın kapüşonlusunu kafama çektim ve ona sarıldım Atakan ne yapmaya çalıştığımı anlamıştı kafasını kapüşonluyla boynum arasına soktu ve bende aynı şekilde kapüşonluyla onun boynu arasında kalmıştım o kokudan derin bir nefes aldım oksijenle doldu ciğerlerim ve gözlerimi kapatıp "Senin Asi meleğin olmaya varım oksijen." Dedim.
Atakan hiçbir şey söylemedi sadece böyle durmaya devam etti ve yaklaşık beş dakika sonra "Asi melek bana bu kokunun kaynağını söylemen gerek." Dedi, güldüm ve "Nedenmiş o?" dedim.
Atakan derin bir nefes çekti biraz huylanmıştım açıkçası o yüzden "Ayrıca öyle derin nefes alırsan çekilmek zorunda kalırım hiç alamazsın kokuyu." Dedim.
Atakan güldü ve "Nasıl nefes alırsam şöyle mi?" dedi ve bir kez daha derin bir nefes aldı onun beline sardığım kollarım yavaşça çektim ve "Aynen böyle" dedim.