Merhaba ;)
Buraya bir daha hiç hissetmek istemediğiniz bir duyguyu yazar mısınız?
Kaç dakikadır burada böyle çaresizce oturuyordum hiçbir fikrim yoktu, ama artık kalkıp bir şeyler yapmam gerektiğinin farkındaydım.
Hava iyice kararmıştı ama saate bakmak istemiyordum, bu beni daha da korkutuyordu.
Ve telefonuma gelen bildirim sesiyle kafamı kaldırdım>FİNDUĞUM KİŞİSİNDEN BİR MESAJ< hemen açtım mesajı.
Bir fotoğraftı ve bu Mina'ydı sandalyeye bağlıydı ve ağzı kapalıydı arkasında yüzünü görmediğim bir adam saçından tutmuş ve kafasını geriye doğru atmıştı.
Ağlıyordu Mina...
Ve şerefsizler telefon iphone olduğundan sadece Mina'yı netlemiş ve etrafını bulanıklaştırmışlardı nerede olduğu anlaşılmıyordu.
Mina çok kötüydü çok korktuğu olduğu belli oluyordu ve o güzel kızıl saçlarını çektiklerinden canının yandığı da belli oluyordu.
Fotoğrafı görür görmez bir hışımla ayağa kalktım ve ağzımı kapattım gözlerim dolmuştu.
Sonra bir an fotoğrafa daha fazla bakamayacağımı anladım, yüreğim dayanamıyordu onu öyle görmeye.
Dokunsalar ağlayacaktım oflayarak sokağın başına doğru baktım;
Ve onu gördüm işte sonunda bulabilmiştim yanındaki de Göktuğ olmalıydı bir şey konuşuyorlardı ve uzaktalardı.
Sokağın tam ortasına, onların tam karşısına geçtim kafalarını önüne dönseler beni göreceklerdi.
Şuan elim ayağım tutulmuş gibiydi hareket edemiyordum ve darmadağındım.
Üstüm, başım saçım ve en çok duygularım darmadağındı...
Kollarım iki yanıma asıldı ve sadece bana yüzlerini dönmelerini bekliyordum.
Atakan tam gülerken yüzünü döndü ve beni görünce şok oldu;
Nereden mi anladım yürürken bir anda durdu ve kaşlarını çattı,omuzlarımı silktim ve kollarımı kaldırdım 'işte böyle' der gibi kaldırıp tekrardan indirdim.
Atakan bana hala aynı yüz ifadesiyle bakıyordu Ve tam o an;
Gözümden bir damla yaş düştü, yüzümde yol çizdi kendine ve sonunda daha fazla dayanamayarak çenemden düştü; İntahar etti.
Sonra onu başka bir damla daha takip etti sonra bir tane daha, şuan çaresizlikten üzüntüden ve korkudan ağlıyordum.
Atakan hala orada elleri cebinde hiç kıpırdamadan duruyordu ve bir anda kollarını açtı.
Bende sanki bunu bekliyormuş gibi ona doğru koştum ve kollarının arasına girdim.
Şuan hıçkırarak ağlıyordum. Atakan bir eliyle saçlarımı okşayarak "Şşhh tamam geçti." diyordu.
Sonra bir an hemen Mina'yı görür gibi oldum ve ellerimi belinden çektim ondan ayrılmaya çalıştım, ama Atakan beni kendine daha da bastırdı çünkü hıçkırıklarım sıklaşmıştı ve deli gibi sarsılarak ağlıyordum ve o beni kendine daha fazla bastırdı ellerimi göğsüne koydum ve iterek "Bırak beni." dedim, bırakmadı birkaç defa tekrarladım ama nafileydi bırakmıyordu. Ben bu sefer onun göğsüne vuruyordum ve "Bırak, bırak, bırak beni." diyordum, ama bir yandan da sarsılarak ağlıyordum galiba sinir krizi gibi bir şey geçiriyordum şuan.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
OKSİJEN
Fiksyen RemajaMerak ettiğiniz bir sokağın sizin hayatınıza girmesini size en iyi gelecek şeyi getirmesini ister miydiniz? Onca şey yaşadıktan sonra size iyi gelecek şeyin bir sokakta sizi bulması garip olmaz mıydı sizce de?