Dikkat

89 21 19
                                    

Uzun bir aradan sonra yine kısa ama bence güzel olan bir bölümle tekrardan merhaba <3

Buraya bu zamana kadar özlediğiniz karakterlerin adını yazın.

Vee buraya da bölümü okumaya başladığınız saati yazın..

Keyifli okumalarr...

Yüzüme vuran ılık olan ama yinede içimi titreten bir rüzgar sayesinde gözlerimi hafifçe araladım

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Yüzüme vuran ılık olan ama yinede içimi titreten bir rüzgar sayesinde gözlerimi hafifçe araladım...

Yüzüme vuran ılık olan ama yinede içimi titreten bir rüzgar sayesinde gözlerimi hafifçe araladım. 

Ve karşımda gördüğüm manzarayla gözlerim kocaman açıldı.

Az önce yüzüme vuran rüzgar değil Atakan'ın nefesiymiş meğer çünkü şuan tam karşımda sırıtıyor olması başka hiç bir şeyi kanıtlayamazdı.

Tam yüzündeki sırıtışın güzelliğine dalmışken üzerimde ne olduğunu hatırlamadığım için aniden daha dün yerleştiğimiz yurdun yatağında doğruldum ve üzerimde siyah mavi çizgili pijamam olduğunu görünce rahat bir nefes verdim ve kaşlarımı çatarak "Nasıl girdin sen buraya?" Diye soru yönelttim.

Sonuçta koskoca kız yurduna erkeği hele Atakan gibi bir erkeği almazlardı değil mi ?

Atakan yüzündeki sırtışı söndürüp "Sana günaydın asi melek." Dedi.

Gözlerimi devirdim ve "Uzatma da söyle buraya girdiğinden Asu'nun haberi var mı bakayım bence yok çünkü burası kız yurdu ve ben bir kız yurdu müdürü olsam bunca kızın arasına erkek hele senin gibi bir ekeği asla sokmazdım." Dedim. Atakan tek kaşını kaldırdı ve "Doğru söylüyorsun kızların göz sağlığı için böyle bir yakışıklıyı sokmazdın." Dedi eliyle baştan aşağıya kendisini işaret ettİ. 

Yine gözlerimi devirdim ve "Hayır bay gereksiz kızların göz sağlığı  için senin gibi bir tipsizi  görmemeleri gerekir de ondan." dedim ve laf sokmanın verdiği zaferle hafifçe gülümsedim.

Ama umarım çarpılmazdım. Ulan Elis şu çocuğa da tipsiz dedin ya hay senin aklına tüküreyim!

Atakan yüzünü buruşturdu ve "Bana tipsiz mi dedin sen? Elis iyi misin güzelim sen daha az önce uyandırdığımda on beş dakika boyunca suratımı izledin farkında mısın?" Dedi ve ayağa kalkarak camın önünde ellerini mermere yaslayarak tekrardan bana döndü.

Ne diyeceğimi bilemediğim için dudağımı ısırdım ve "Ben seni izlemedim bir kere saate bakıyordum." Diye saçma bir şey uydurdum. Hangi insan on beş dakika boyunca saate bakardı ki? Tamam sabah kalktığımda yarım saat boyunca duvarla bakıştığım çok oldu ama saat hiç söz konusu olmamıştı.

Atakan 'yav he he' der gibi yüz ifadesi takındı ve "Tamam inandım." dedi.

Konuyu daha fazla uzatıp daha da utanmamak için hiç bir şey söylemedim ve yataktan çıktım. Acaba Mina'nın haberi var mıydı Atakanın buraya girdiğinden.

Kahvaltıya ve dolayısıyla okula geç kalmamak için saçımı gelişi güzel bir topuz yapıp ellerimi belime koydum ve;

"E hadi niye geldin söyle de git artık." Dedim.

Atakan ciddi bir ifadeyle "Şu Minayı kaçıran adam karakolda adımızı vermemiş ama sanırım uğraşacak yine akıllanmaz o piç." Dedi kaşlarını çatarak.

Kaşlarımı çatıp "Bence de öyle." Dedim ve kafamı salladım.

Atakan ifadesini bozmadan "Bu yüzden de artık okula gidip gelirken daha dikkatli olmalısınız ki öncesinde de pek dikkat ettiğini düşünmüyorum." Dedi sırıtarak.

Tek kaşımı kaldırdım ve "Öyle mi Atakan bey? Peki size bunu düşündüren şey ne ?" Dedim ve kollarımı birbirine bağladım. Gören ödevini yapmayan öğrencisine sebebini soran öğretmen sanırdı o derece ciddi bir şekilde sormuştum çünkü.

Atakan yaslandığı kalorifer peteğinden doğrulup yaklaşmaya başladı "Güldürme beni asi melek eğer gerçekten dikkatli olsaydın tehlikeli olduğunu bildiğin halde o ara sokağa girmezdin." Yani her şekilde dikkat etmiyordun en azından ama artık etmen gerek hatta gerekirse ben bırakırım sizi okula." Dedi, acaba gerçekten kabul etmeyeceğimin bilincinde olarak mı sormuştu yoksa beyinsiz olduğunu düşünmeye başlayacaktım.

Ah aptal Elis senden bin kat zeki bir çocuk var karşında ve sen beyinsiz diyorsun. Asıl beyinsiz sensin!

İç sesime hayretler içinde bakarken Atakan'a döndüm ve "Her gün senin yüzünü görmeye katlanamam kahve kokulu uşak o yüzden dikkatli olmayı seçiyorum." Dedim ve ekledim; "Ve sende hemen gidiyorsun yoksa geç kalacağım hayde." Dedim ve kapıyı doğru ittirmeye çalıştım. 

Ama sadece çalıştım koca uşak yerinden gram kıpırdamamıştı gülerek yaslandığı kalorifer peteğinden doğruldu ve sanırım girdiği pencereden çıktı.

Bir dakika ya o pencereyi nasıl açmıştı bu ?

Ah Mina ah bende diyorum bu kız erkenden kalkmazdı ne oldu acaba.

--

Sizce bölüm nasıldı?

Oy sınırı 16! 

Sağlıcakla kalın canlarım... 


OKSİJENHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin