onu iki yıl sonra ilk görüşüm bu.
karaköy'de,
nişantaşı dolmuş kuyruğunun sonlarındayım.
o da hemen karşıdaki şişli kuyruğunun önlerinde.
bilmiyorum, fark etti mi beni.
yine çok güzel.
saç biçimi ve rengi aynı.
biraz zayıflamış.
az sonra dolmuşuna bindi ve gitti.
öyle anlar vardır ki bir merhaba,
ufak bir selam her şeyi yeniden başlatabilir
ya da durumu daha da sıradan bir düzeye indirebilir.
o beni gördü mü,
gördüyse ne düşündü bilemem.
ben ikisinden de korktum.
sonra benim uçağım kalktı...
atmosferin ortasında düşündüm:
her şey nasıl bitiyor?
nasıl yabancılaşıyor insanlar?
hiçbir şey olmamış gibi...
birlikte yemek yer miydik?
nerelere giderdik?
şakalarımız nasıl şakalardı?
kavgalarımız?
sesi, nasıldı sesi?
unutmak değil, başka bir şey bu...
C.Süreya
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Hep 17
ChickLitve sen ne kadar küçük bulsan da aşkın yaşı 17 derler, ben sayende bugün 18'ime basıyorum. Hoşçakal.