schizoid #17

975 105 9
                                    

Jisung, sütünden birkaç yudum daha alırken kapıya çevirdi bakışlarını. Öğle arasındalardı ve Minho kafeteryada onu beklemesini istemişti. On dakikadır bekliyordu ve her geçen dakika da bulunduğu ortam daha da kalablık oluyordu.

Kollarını masaya koyup süt kutusunu birbirine kenetlediği elleri arasında sıkıştırdı. Eğilerek pipeti dişleri arasına aldı. Sütü bitirdiğinde kutuyu ezdi. Çok sıkılmıştı.

Sonunda içeri giren Minho'yu gördüğünde rahatladı. Bu rahatlığı uzun sürmemişti tabii. Hemen arkasından arkadaşları da geliyordu.

Oturduğu yerde biraz kıpırdanıp dikleşti. Minho ve diğerleri samimi gülümsemeler ile ona yaklaşıyordu.

"Kusura bakma, biraz beklettim."

Minho, Jisung'un yanına otururken diğerleri de sevgilileri ile yan yana gelecek şekilde oturdular. Tek eksikleri onlarla gelmeyi reddeden Jeongin'di.

"Önemli değil."

Sahte bir gülümseme ile konuştuğunda Minho, kendini rahat hissetmediğini fark etmişti. Güven vermek istercesini bacağının üzerindeki elini kavradı. Bir anda bunu yaptığında Jisung, şaşkın bakışlarını ellerine çevirdi. Her ne kadar tensel teması fazla sevmesede bu hoşuna gitmişti.

"Merhaba, ben Felix."

"Ben de Changbin."

"Sevgilisiniz değil mi?"

Jisung'un ani sorusu hepsini şaşırtmıştı. İlk defa bir araya geliyorlardı. İikisinin ilişkisini nereden bilebilirdi ki?

"Yani kafeteryada olduğum zamanlar da görüyordum sizi. Baya yakın davranıyordunuz birbirinize. Sevgili olabileceğinizi düşündüm."

"Haklısın, öyleyiz."

Changbin, Jisung'u onaylarken sol elini Felix'in eliyle birleştirdi. Genelde kalabalık ortamlarda bunu yapmazdı. Anlaşılan birkaç gün önceki konuşmaları işe yaramıştı.

"Ben de Hyunjin."

"Seungmin."

Jisung, samimi bir gülümsemeyle karşılık verdi onlara. Seungmin ile göz göze geldiğinde sınıfta yaptıkları konuşmayı hatırladı.

"Felix,"

Jisung'un adını söylemesiyle dikkatini sevgilisinden çekip ona baktı.

"Sınıfta konuştuğumuz gün takındığım tavır için kusura bakma. Sizde öyle. O an yalnız kalmak istediğim için sizi göndermeye çalışmıştım."

"Önemli değil. Öyle olabileceğini tahmin etmiştik."

"Ayrıca.."

Bu kez bakışları Seungmin'e kaymıştı. Yüzünde ise belli belirsiz bir gülümseme vardı. Seungmin'de onun gibiydi.

"Teşekkür ederim."

"Ne için?"

"Ben seni dinlemiyormuş gibi davransamda konuşmaya devam ettiğin için."

"O an tek amacım sana cesaret vermekti. Arkadaş edinmekten korkarak yaşamanın saçma olduğunu fark et istedim."

"Benim için konuşmaya gitmemiş miydin?"

"Sana öyle söylemiş olabilirim."

"Ne demek olabilirim?"

Onlar aralarında şakalaşarak bu konuyu tartışırken Jisung sadece izliyordu. Kalabalıklardı ama iyi anlaşıyorlardı. Hepsi birbirine değer veriyordu.

Başka şeyler hakkında konuşurken Jeongin yanlarına geldi. Her ne kadar çekiniyor olsa da Jisung'un sağındaki boş sandalyeye oturdu.

"Selam."

Diğerleri de ona selam verdikten ve onu Jisung ile tanıştırdıktan sonra konuşmalarına onu da dahil ettiler. Jeongin ise o an Jisung ile konuşmak istiyordu.

Diğerleri iyice sohbete daldığında yavaşça omzuna dokanarak Jisung'un dikkatini üzerine çekti.

"Jisung hyung,"

"Hyung?"

"Benden büyüksün."

"Anladım. Bir sorun mu var?"

"Neden böylesin?"

"Nasılım?"

"Bana göre biraz garip."

Jisung gülümsedi ve yavaşça Jeongin'in omzuna vurdu.

"Garip olan ben değilim. Diğer insanlar birilerine ihtiyaçları olduğunu düşünüyorlar. Ben ise buna gerek duymuyorum. Dostluklar gereksizdir çünkü biz insanlar çok acımasızız."

"Cidden böyle mi düşünüyorsun? Birisi seni çok kırmış olmalı."

"Evet, birisine çok kırgınım. Ama galiba dostluklar hakkında düşüncelerim değişmeye başladı Jeongin-ah. Sanırım en doğru kişileri buldum."

Jeongin, onu başıyla onayladı. Tekrar sohbet eden dörtlüye katıldılar.

Jisung, uzun zaman sonra iyi hissediyordu kendini. Kalabalık bir ortamda rahat davranabiliyordu. Eskisi gibiydi. Kendisi gibi...

~~~
Hello everyone!

Kusura bakmayın bölüm biraz gecikti. Hâlâ eve dönemedim ve şu an annemlerin köyündeyim. Telefonun çektiği bir yer bulmak çok zor.

Ayrıca sizi üzer mi bilmem ama ben kitabı yirminci bölümde bitirmek istiyorum. Kaos sevmiyorum ve uzattıkça saçmalayacağımı düşünüyorum. Bunu bitirip başka bir kitap yayımlayacağım. Ayrıca geç bölüm yüklediğim -bazense yazmayı unuttuğum- Get Loud'a devam edeceğim. Onalara da göz atarsanız sevinirim. Bir de Always'e tabii.

Umarım beğenmişsinizdir. Kendinize dikkat edin. Oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayın💙💙

[[Bölümün şarkı önerisi; Stray Kids - Easy]]

schizoid [sᴋᴢ] ✅Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin