"Seungmin."
Adını duyunca yanında oturan sevgilisine çevirdi bakışlarını.
"Biz niye sürekli bu parkta buluşuyoruz?"
"Bilmem. Annelerimizin ikisi de çalışmıyor. Bir araya geldiğimizde de rahat durmadığın için evde buluşmak riskli olmaz mı?"
"Annem bir an önce ara verdiği iş kariyerine dönmeli."
Seungmin kıkırdayıp önüne dönerken Hyunjin aklına gelen fikirle biraz dikleşti.
"Seungmin."
"Hmm."
"Acaba ayrı eve mi çıksak? Jeongin, sen ve ben. Üçümüz olursak şüphelenmez kimse."
"Öncelikle ben ailemle yaşamaktan gayet mutluyum. İkinci olarak sizinle aynı evde yaşamaktansa abimle aynı odayı paylaşmayı tercih ederim. Her gece sizin seslerinizi duymak... Mide bulandırıcı olurdu."
İkisi de oturdukladı bankın arkasında çimenlere uzanmış olan Jeongin'e doğru döndüler.
"Neden öyle diyorsun? Her gün yapmıyoruz tabi ki."
"Bana ne bundan!? Zaten çağırdınız beni buraya konuştuğunuz yok. Gidiyorum ben."
"Eve mi?"
"Hayır. Arkadaşımla buluşacağım."
"Chan hyungla konuşup öğreneceğim o arkadaşı."
Hyunjin'e dil çıkarıp arkadaşının(!) evine doğru yürümeye başladı. Onlar ise birbirine bakıp sırıttı.
"Ama ben sıkıldım burada. Hep aynı yerdeyiz. Başka bir yere gidelim."
"Nereye gidelim Hyunjin?"
"Sen sadece beni takip et."
(...)
Seungmin geldikleri yere baktığında çok şaşırmıştı. Gerçi Hyunjin'den ne beklenirdi ki? Aklı fikri yiyişmekteydi bu çocuğun.
"Cidden beni Chan hyungun evine mi atacaksın?"
"Evet."
"Neden burası?
"Çünkü kendi evim yok."
"Peki, Chan hyung ne olacak?"
"O, çalışmak için arkadaşının stüdyosuna gitmiş. Güvenlik görevlisindeki yedek anahtarları alacağız."
Seungmin göz devirdi ve anahtarı almak için güvenliğin yanına giden sevgilisinin peşinden yürüdü.
Eve girdiklerinde ona yaklaşmak için can atan Hyunjin'i es geçerek mutfağa gitti. Buzdolabından su şişesini aldı. Bardağa su koyarken ona yaklaşan sevgilisini fark etti ve şişeyi tezgaha bırakıp salona yürdü.
"Neden kaçıyorsun?"
"Neden kovalıyorsun?"
"Çünkü canım tatlı çekti."
"Git dolaptan çikolata falan al o zaman."
Hyunjin sırıtarak yanına gidip elindeki su bardağını aldı. Sehpaya bırakıp üzerine doğru eğildi.
"Ama ben meyve istiyorum. Kiraz gibi mesela."
"Şansına küs. Bugün o nemlendiriciyi sürmedim."
"Ciddi misin?"
"Evet. Portakallı olandan sürdüm."
"Bunu bir daha yapmamalısın. İlk olarak renk vermiyor. İkinci olaraksa dudaklarını öptüğümde kötü bir his veriyor. Bu yüzden..."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
schizoid [sᴋᴢ] ✅
Fanfic"Garip olan ben değilim. Diğer insanlar birilerine ihtiyaçları olduğunu düşünüyorlar. Ben ise buna gerek duymuyorum. Dostluklar gereksizdir çünkü biz insanlar çok acımasızız." [minsung × hyunmin × changlix × youngchan × jeongle] (070720 - 271020)