"Jisung-ah!"
Abisinin sesini duyan Jisung, boynuna öpücükler bırakan sevgilisini uzaklaştırmaya çalıştı. Odanın kapısı açıldığında geri çekilen Minho, Jihoon'a bakıp göz devirdi.
"Yine ne oldu Jihoon?"
"Minho, kutlama için hazırlanıyoruz. Bırak artık şu çocuğu." Abisinin söylediklerinden sonra utanan Jisung bedenini aşağıya kaydırıp kafasını yastığa koydu.
"Dalga mı geçiyorsun? Aylardır doğru düzgün görüşemedik bile. Biraz idare et."
"Hey, bende buradayım."
"Beş dakika sonra aşağıda olun." diyen Jihoon odadan çıktığında Minho tekrar Jisung'a dönüp gülümsedi. Elini boynuna koyup yüzüne doğru yaklaştı. Burnuna bir öpücük bırakıp hafifçe ısırdı. Jisung mızmızlanırken dudaklarını birleştirdi. Baş parmağı ile yanağını okşamaya başladı.
Nefeslenmek için ayrıldıklarında Minho, sevgilisinin dudaklarına art arda minik öpücükler bırakırken konuşuyordu.
"Seni o kadar çok özledim ki... Çok güzelsin." Gülümseyen Jisung, biraz dikleşti ve gözlerini birleştirdi.
"Ben de seni çok özledim. Üniversite hayatı tahmin ettiğimden daha yoğun geçiyor. Sinir bozucu."
"Bu gece için bana ne hediye vereceksin?"
"Ne istiyorsun?"
"Birkaç saat sonra benimle birlikte kaçmanı." Duyduklarıyla gülen Jisung dudaklarını kısa süreliğine birleştirdi.
"Nereye gideceğiz?"
"Seni evime hapsedeceğim; çünkü burada buluşmaya devam edersek abin sürekli odaya girecek."
"Sanırım seninle bir hafta kalabilirim."
"Hmm. Peki ben bir ömür kalmanı istiyorsam?"
"Bu üstü kapalı bir evlilik teklifi miydi?" İkisi de gülerken Minho ayağa kalktı ve elini ona uzattı.
"Üstü kapalı bir taşınma teklifi demek daha doğru olur. Ev oldukça büyük ve tek başıma yaşıyorum."
"O zaman bir ev arkadaşı bul." derken Minho'nun elini tuttu ve yataktan kalktı.
"Şaka mı yapıyorsun? Sana gel evime yerleş, beraber yaşayalım diyorum sen ise bir ev arkadaşı bul diyorsun. Gerçekten bulabilirim Jisung. Emin misin?"
"Evet. Yani hayır. Ah, bilmiyorum." Dudaklarını büzüp Minho'nun diğer elini de kavradı. "Başka birisiyle aynı evde kalmanı istemiyorum. Beraber kalırsak da benden çok çabuk sıkılacağını düşünüyorum. Sonuçta her gün birbirimizi göreceğiz. Bu beni endişelendiriyor."
"Jisung, biz seninle evlilik planları kurup duruyoruz. Neden ciddi düşünmediğim ya da bir süre sonra sıkılabileceğim birisiyle böyle şeyler konuşayım? Senden hiç sıkılmayacağım, sana olan sevgim de asla azalmayacak."
"Ama bu konuyu babamla da konuşmamız gerekiyor."
"Kesinlikle izin verecektir. Beni seviyor ve bana güveniyor. Ayrıca senin yarı zamanlı özel öğretmenin sayılırım. Evlerimiz uzak da değil."
"Önce onunla konuşalım. Hadi gel." diyerek kapıya doğru ilerleyen Jisung, Minho'nun ona arkadan sarılması ile durdu. Ensesini öperken küçük ısırıklar bırakmaya başladığında kaçmaya çalıştı ama başarılı olamadı.
"Minho..."
"Üniversiteden mezun olduğumuzda seninle evlenip bir erkek, bir kız çocuk evlat edineceğiz ve çekirdek ailemizle mutlu bir hayat süreceğiz."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
schizoid [sᴋᴢ] ✅
Fanfiction"Garip olan ben değilim. Diğer insanlar birilerine ihtiyaçları olduğunu düşünüyorlar. Ben ise buna gerek duymuyorum. Dostluklar gereksizdir çünkü biz insanlar çok acımasızız." [minsung × hyunmin × changlix × youngchan × jeongle] (070720 - 271020)