3.7

160 24 37
                                    

Universe'e elindeki şişeyi uzattığında kız başını iki yana salladı ve Saeran'ın yüzünü elleri arasına aldı. “Bunu içmek istemiyorum. Sen de içmek zorunda değilsin.” Gözlerinin içine baktı, ne kadar boş baktıklarını fark etti. “İçmek zorundayız Universe.” Bir eliyle şişeyi sıkı sıkı tutarken diğer elini yüzündeki elin üzerine koydu. “Cennete gideceğiz. Beraber.”

Bir adım geriledi ve Universe'ten uzaklaştı. “Benimle beraber sonsuz cennete gitmek istemiyor musun?” Hafifçe titremeye başlamıştı. “Ben öyle demedim.” Kızın kendisini açıklama çabası boşa gitmişti çünkü Saeran kararını vermişti.

“Hayır.” Saeran bir anda Universe'ün üzerine atıldı ve onun sırtını duvara yasladı. “Sen de gideceksin.” Başını iki yana yasladı, göz bebekleri küçülmüştü. “Saeyoung gibi beni terk edeceksin, beni terk edeceksin. Hayır.” Şişenin kapağını açtı ve kıza yaklaştırdı. “Saeran, gitmeyeceğim. Neden bana inanmıyorsun? Saeyoung, hastanedeki çocuk değil mi? Neden ondan bahsedip duruyorsun?”

Saeran'ın gözbebekleri küçücük olmuştu. “İç.” Şişeyi kızın ağzına bastırdığı anda Universe onu itti ve şişe yere düşerek kırıldı. “Neden bana inanmıyorsun?! SANA GİTMEYECEĞİM DEDİM. BUNU İÇMENE GEREK YOK DEDİM.”

Saeran krize girmiş gibiydi. Ellerini başına koydu ve önce yere sonra da Universe'e baktı. “Sen ne yaptın?” Cam kırıklarını ayakkabısıyla ezdi. Universe'ün kolunu tutup çektiğinde kızın saçları dağıldı. “Cezasını çekeceksin.” Saeran bileğini o kadar sıkı tutuyordu neredeyse kırılacağından şüphe edecekti. “Ne cezası? Bileğimi bırak!”

Saeran'ın üzerindeki siyah takım bu hareketliliğe rağmen biraz bile kırışmamıştı. Eğildi ve sırıttı. “Kurtarıcımın bana tavsiye ettiği ceza. İksiri içene kadar sana su yok.” Kızı sürükledi ve bir odaya girdi. Odada çok az ışık vardı ve Saeran gayet net görüyormuş gibi her şeyin yerini biliyordu. Kızı ilerideki koltuğa itekleyip düşmesini sağladığında Universe acı içinde bağırdı. “Yaram acıyor.”

Saeran o an panikledi. “Ne?” Kızın yanına gitti ve eğildi. “Neresi? Ne oldu?” Universe seslenmedi. “Sana neresi dedim?” Yine yanıt gelmedi. “Beni sinirlendiriyorsun.” Universe yanında kendine endişeyle bakan Saeran'a sarıldı.

Saeran'ın gözbebekleri kocaman olmuştu. “Bana güvenmiyor musun Saeran?” İç çekti ve ona sarılmayı bıraktı. “Eğer içinde senin bile ne olduğunu bilmediğin bir şeyi içmemi istiyorsan, içeceğim ancak bunu istemediğimi bil.” Elini uzattı ve onun elinden ikinci şişeyi aldı.

“Ben,” Saeran'ın kafası karışmıştı. Hem ağlamak hem gülmek istiyordu. “Hayır.” Şişeyi aldı ve kapağını kapatıp cebine koydu. “Başka bir yol bulacağız.” Ayağa kalkıp kızın elini tuttu ve kalkmasına yardım etti.

“İncinmene izin vermem.” Başına gelecekleri biliyormuş gibi odadan sakince çıktı ve lavaboya girip iksiri döktü, sifonu çekti.

O gün odasına girdi ve gün boyu çıkmadı.

LOLOL: It's Okay [texting] Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin