Bölüm 14 - Tavuk Suyuna Çorba

1.3K 156 2
                                    

"Bu köpekler neden içeride?" diye bağırdı Doğa eve girip Ömer'i, Zoe ve Misha'yla oynarken görünce. Şüpheyle gözlerini kıstı.

"Hem, nasıl içeri girdi bunlar bakalım?"

Ömer Doğa'nın şüphe duymasına güldü. Bu tepkiyi alacağını çok iyi biliyordu ama bahanesi çoktan hazırdı. Hoş, gerçek olduğu düşünülürse bahane bile sayılmazdı aslında ama...

"Birincisi; çocuklarıma köpek demeyi kesin Doğa Hanım. Onların bir adı var ve köpek diyerek çocuklarımı gücendiriyorsun."

Doğa gözlerini devirip mutfağa ilerlerken koltukta, yanındaki boş yerde yatan Zoe'ye sarıldı.

"İkincisi; onları içeriye Merve aldı."

Doğa'nın kafası bununla mutfak kapısından dışarıya uzanırken genç kadın yine mi diye mırıldandı. Ama Ömer onu duymuştu.

.........................................

Yarım saat sonra Doğa son defa mutfaktan oturma odasına geçtiğinde ellerini birbirine vurarak,

"Evet, kahvaltı hazır." dedi, gelip Ömer'in kanepeden kalkmasına yardım etti ve masaya götürdü.

"Vaov, etkilendim doğrusu." dedi Ömer masayı görünce.

Peynir, yağda yumurta, kahve... Her şey muntazam bir şekilde masaya yerleştirilmişti.

"Teşekkürler." Diye mırıldandı Doğa sesinde alay kırıntısı olmadan.

Ömer, genç kadının bunun farkında olup olmadığını merak etti.

"Eh, sonra da bir çorba kaynatırsın artık değil mi?"

"Ne çorbası?"

"Hastaya çorba yapılır, bilmiyor musun? İyileşme sürecine yardım eder."

"Peki peki. Yaparım."

"Ama tavuk suyuna şehriye çorbası yapmalısın."

"Tavuk suyunu nereden bulayım ben şimdi?"

Ömer gözlerini devirdi. "Dolapta tavuk bulyon var. Sen bu işi yapabileceğine emin misin?"

"Elbette, ne var ki çocuk oyuncağı."

"İstersen Merve'yi arayabilirim. O yapıp getirir."

"O yapabildiğine göre ben hayli hayli yaparım. Sonuçta ben zamanında koca bir şirket yönetmiş kadınım, çorba yapmak ne demek."

Ömer Doğa'nın gözlerinde gördüğü garip ifadeyi hiçbir şeye benzetememiş, zaten ifade de Doğa'nın gözlerini doldurduğu hızla kaybolmuştu. Başını sallayıp ekmeğe uzandı.

.............................................

"Nerede kaldı bu çorba? Mutfağa gireli kaç saat oldu, açlıktan ölmek üzereyim."

"Birazdan hazır."

Ömer yeniden mutfağa doğru bağırmak için ağzını açtı ama lafı kapının çalınmasıyla yarım kaldı.

"Kapı çalıyor."

"Duydum duydum." dedi Doğa mutfaktan sabahtan beri ilk defa çıkarak.

Beline Ömer'in sahip olduğunu bile bilmediği yeşilli grili bir mutfak önlüğü bağlanmıştı. Ömer kıkırdayınca parmağını kaldırıp tehditkâr bir şekilde salladı.

"Sakın. Ağzını bile açma."

Genç adam ellerini havaya kaldırdı. "Birşey demedim ki."

"İyi, öyle de kal-"

Vahşi (Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin