Tony Stark ve Steve Rogers'in içinde olduğu 'Stony' shipinin kısa hikâyeleri...
🌹Sonra ansızın aklıma geliyor gülüşün, sebepsizce gülüyorum.🌹
[Bazı Bölümleri MCU İle Bağlantılı, Bazı Bölümleri MCU İle Bağlantısızdır]
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Yüzbaşı Steve Rogers, düşmanı Tony Stark ile ilk defa yüz yüze gelir.
⚜
Gecenin karanlığında yürürken, bir anda karşısına çıkan adama baktı sarışın. Eli silahına gitmek için hazırda bekliyordu. Duruşu dik, bakışları sert olsa bile karşısındaki adam kendisine tuhaf ve tehlike bir şekilde gülümsüyordu.
"Merhaba, Steve..." dedi yabancı adam aynı gülümseme ile. "Ben Tony Stark."
Steve hızla silahını çıkarttığında, esmer adam hafif bir kahkaha attı. "Hadi ama, Steve! Sana zarar vermek isteseydim, yarım saat önce girdiğin restorantta yemeğine zehir atarak öldürürdüm ya da dün gece yorgun bir şekilde eve geldiğinde, uykundayken öldürürdüm o da olmasay...-"
"Kes!.." dedi Steve tıslarcasına. "Anladım, beni takip ediyorsun. Amacın ne?"
"Bir antlaşma."
"Efendim?"
"Yarın seni evinden alırım. Lütfen güzel bir şeyler giy. Bu bir randevu gibi olacak." sonlara doğru Tony'nin dudaklarında çapkın bir gülümseme oluşurken, Steve alayla güldü.
"Üzgünüm Bay Stark. Düşmanların ile antlaşma yapmıyorum."
"Amacım da bu zaten, Yüzbaşı. Aradaki düşmanlığa bir son vermek."
"Bu hiçbir zaman olmayacak." dedi Steve kaşlarını çatarken. Tony, Steve'e biraz daha yaklaşıp, dudağının sol tarafını yukarıya kıvırdı. "Bu kadar çok kaş çatma, Yüzbaşı. Erken yaşlanırsın."
Steve kenetlenmiş bir şekilde adamın kahvelerine bakıyordu. Kimse şuana kadar bu adamın bu kadar güzel olduğunu söylememişti. Kahve gözleri güzellikle parlıyor, ince dudakları bir şehvet gibi yukarıya kıvrılıyordu. Teni en iyi insanı bile kötülüğe çekebilirdi. Nefesi yüzüne yüzüne çarparken, Steve zor da olsa kendisine gelip, silahını indirdi.
"U-uzak dur." dedi kısık bir sesle. Ama bunu istemiyordu. Şuan kendisine küfredip, lanetler ediyordu ama adamın çekiciliği çoktan tüm kalbine yayılmıştı. Tony adamdaki değişimi fark ettiğinde, bir elini kaldırıp, sarışının beyaz tenine koydu. "Lütfen yarın beni ekme, Steve. Diğer türlü ikimizin de istemediği şeyler olacak."
