Tony Stark, demir adam olduğu için mutluydu. Demir adam ve Tony tek bir kişiydi. Kopmaz, ayrılmaz bir ikiliydi.
Ama Tony, demir adam yüzünden sevdiği kadını kaybetmiş insandı. Nişanlısı onu terk etmişti çünkü kendisine yeterli ilgiliyi vermediğini düşünüyordu. Tony onun arkasından 'Gitme' denemişti çünkü demir adamı, Pepper'dan daha çok seviyordu.
Bir yıldır ise Steve Rogers ile güzel giden bir ilişkisi vardı. Açıkçası Tony buna hâlâ inanamıyordu. Steve ile durmadan tartışır kavga ederdi.
Yinede en zor günlerinde Steve yanındaydı. İçki içip sarhoş olduğunda kıçını toplayan kişi Steve'di. Kendisini labaratuvara kapatıp aç bıraktığında ağzına zorla yemek sokan kişi Steve'di. Hasta olduğunda -ki Pepper ile ayrıldığı zamanlar genellikle dışarıda dağıldığı için durmadan grip oluyordu- o zaman yanında olan kişi yine Steve'di.
Kısacası en zor günlerinde, karanlığın içine gömüldüğünde ona güneş olan kişi Steve Rogers'tı.Şuanda da göğsünün üstünde uyuyan kişi yine Steve'di. Tony ise bundan memnundu. Hatta biraz fazla memnundu.
Son zamanlarda Steve'i ihmal ettiğini de biliyordu. Zırhını geliştiriyor, yeni tasarımlar yapıyordu. Bu da demek oluyordu ki; uykusuz geceler, sevişmeden uyumalar, yemek yememezlikler... Ve daha birçok olumsuz örnek.
Dün gece ya da sabah yatak odalarına geldiklerinde Steve'in bacaklarını karnına kadar çekmiş ve olduğunca küçülmüş bir şekilde yatakta yattığını görünce büyük bir tebessüm ile adamın yanına gelip çok yavaş bir şekilde adamı göğsüne çekmişti. Şanslıydı ki Steve biraz homurdanıp tekrardan uykuya dalmıştı.
Tony dakikalar boyunca göğsüne yatan adamın sırtını okşadı. Tenine her teni değdiğinde göğsünün ortasındaki ark rektörü bile titriyordu. Steve'e ne ara bu kadar aşık olduğunu bile bilmiyordu, tek bildiği şey Steve'i çok sevdiği, daima seveceği ve bundan asla ama asla pişman olmayacağıydı.
Steve Rogers'ta ise işler hiç ama hiç farklı değildi.
Bu ukala zamparaya ne zaman aşık olduğunu bilmiyordu pekte umrunda olduğu söylenmezdi. Tony'i seviyordu. Uçurtmanın gökyüzünü sevdiği kadar Steve'de Tony'i seviyordu.
Açıkçası başlarda Steve, Tony'den nefret ediyordu. Çünkü Tony durmadan kendisi ile alay eder ve aşağlardı. Nedenini anlayamazdı bir türlü Tony'nin kendisini neden sevmediğini.
Sonrasında ise Tony yıkılmıştı ve Steve bunun arkadaşlıkları için iyi bir adım olacağını düşünüp Tony'e elini uzatmıştı ve onu yıkıldığı yerden kaldırmıştı. Tony'i kaldırır kaldırmaz ise adamla sevişirken bulmuştu kendisini.
Sadece şu son bir aydır Tony'nin kendisinden soğudunu hissediyordu ve bu Steve'i içten içe parçalıyordu. Tony'i kaybetmek istemiyordu. Tony'siz Steve, kalkansız Kaptan Amerika gibiydi. Eksik ve savunmasız...
Ayrıca Pepper'ın geri gelmesi vardı. Kadın aylar sonra hiçbir şey olmamış gibi çıkıp gelmişti üsse. Tony ile bir şeyler konuşmuştu ve o günden beri Tony kendisine soğuktu.
Sarışın adam yavaş yavaş gözlerini açtığında tanıdık koku ile gülümsedi ve kafasını kaldırdı. İşte sevdiği yüz karşısındaydı.
"Günaydın sarışın." dedi esmer adam sevdiğinin dudaklarına bir öpücük bırakırken. Steve uykudan yeni uyanmanın sersemliği ile kafasını tekrardan aşık olduğu insanın göğsüne koydu. "Günaydın Tony."
Devamı ise çok güzel geçmişti. Steve ve Tony kahvaltı yapıp, film izlemişlerdi. Günleri harika giderken bu durumu bozan kişi Tony'nin eski nişanlısı Pepper olmuştu.
"Dur tahmin edeyim; artık seninle ilgilenmiyor bile. Aynılarını bana da yaptı ve sonucu görüyorsunun Bay Rogers. Beni seninle unuttu, seni de bir başkası ile unutacak."
Steve güçlü bir duruş sergiliyordu Pepper'a karşı ama içi çok güçsüzdü. Tony'nin kendisini sevdiğine emindi ama Tony bir zamanlar Pepper'ı da seviyordu değil mi?
"Defol git Pepper!" diye bağırdı yüksek bir sesle. Steve hızla kendisine gelip Tony'nin kolunu tuttu ama Tony sertçe kolunu geri çekti.
"Sen Pepper'a inanıyorsun değil mi!?"
"Tony...-"
"Seni sevmediğimi düşünüyorsun."
"Elbette hayır!"
"Bana yalan söyleme Rogers! Öyle düşünüyorsun değil mi?"
"Korkuyorum."Tony kafasını sallayıp t-shirtünü bir hamlede çıkarttı ve Pepper'ın yüzüne fırlattı.
"Seni çok seviyorum Steve. Bu da kanıtı olsun."
Göğsündeki ark rektörünü hızlıca söküp Steve'in eline verdi ve bir şey demeden kendisini yine labaratuvarına kilitledi.
Steve ise çok nazik bir dil ile (!) Pepper'ı evden kovduktan sonra labaratuvara gidip sevdiği adamın yanına gitti.
Onu zorla ayağa kaldırdıktan sonra kendisine döndürdü ve adamın burnuna çok yumuşak ama sevgi dolu bir öpücük.
"İlk olarak bir daha kimsenin yanında t-shirtünü çıkartmanı istemiyorum..." elindeki ark rektörünü adamın göğsüne koyduktan sonra maviliklerini kendisini tebessüm ile izleyen esmer adamın yüzüne çevirdi. "İkinci olarakta ark rektörünün mavi ışığını çok seviyorum."
Steve ark rektörünü adamın göğsüne taktıktan sonra bir öpücük bıraktı ark rektörüne. Daha sonrasında ise Tony adamın yüzünü tutup büyük bir öpüşme başlattı.
O an ikisi için de bir şey netleşmişti.
Tony Stark bu hayatta en çok Steve Rogers'ı seviyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
oɴe ѕнoтѕ » ѕтoɴy
FanfictionTony Stark ve Steve Rogers'in içinde olduğu 'Stony' shipinin kısa hikâyeleri... 🌹Sonra ansızın aklıma geliyor gülüşün, sebepsizce gülüyorum.🌹 [Bazı Bölümleri MCU İle Bağlantılı, Bazı Bölümleri MCU İle Bağlantısızdır]