e i g h t

5.2K 453 241
                                    

Sanırım Jeon Jungkookdan ilk defa kaçmıştım. Hep cesur olduğumu söyleyen ben, bu sefer onun karşısında duramamıştım.

Ben hislerimden çok aklımla hareket eden biri olmuştum hep. Daha doğrusu, hayat bana bu şansı sunmamıştı. Anne ve babaya sahip olmadığım için hep kendim kendimi korumak zorunda kalmıştım ve savunmasız olduğum duruma düşmemek için her türlü çaba sarfetmiştim.

Ama biliyordum, Jeon Jungkook'a aşık olursam eğer, bütünüyle savunmasız kalacaktım.

Ben ona tüm benliğimi teslim ederek aşık olursam, o benimle sadece oynardı.

Bu yüzden aramıza koymam gereken mesafeyi koyacak ve ne olursa olsun o mesafeyi koruyacaktım.

O anlardan sonra arkama bile bakmadan koşarak uzaklaşmıştım. Rosie'nin yanına gelince eve gideceğimi söylemiş, Jisoo ve Jennie'ye de kısa bir hoşçakal dedikten sonra gördüğüm ilk taksiye binerek terk etmiştim o evi.

Dün gecenin düşünceleri aklımı bulandırırken silmekte olduğum masayı yeniden sildiğimi farkettim.

"Dalgınsın Lisa," Diye yanıma geldi Rosie. "Dün gece de aceleyle terk ettin partiyi, bir şey mi oldu?"

"Ah, hayır." Dedim gülümsemeye çalışarak. "Sadece içtiğim içki dokundu, eve dönmek zorunda kaldım."

"Anladım. İstersen sen otur biraz, ben senin işlerini de hallederim."

İtiraz ederek çalışmaya devam ettim. Mesaimizin bitmesine az kala Jennie ve Jisoo gelmişti. Onları görünce yanlarına gittik ve sarıldık.

"Kızlar size muhteşem bir haberimiz var!" Diye heyecanla konuşan Jisoo'ya merakla baktım.

"Ne oldu?"

"Böyle ayak üstü konuşmayalım,rahatca konuşabileceğimiz bir yere gidelim isterseniz."

Hepimiz onaylayınca zaten mesaimiz bittiği için restorandan ayrıldık ve benim evime gittik. Kızlar arabalarıyla geldikleri için otobüsle uğraşmadan kısa sürede varmıştık.

Koltuğa kurulduğumuzda Rosie ve ben gözlerimi kırpmadan kızlara bakıyorduk.

"Şimdi, Jimin bir bar açtı ve orada çalışacak birilerini arıyoruz. Oraya gelmeye ne dersiniz? Hem daha sık görüşmüş oluruz. Maaşı da oldukça yüksek." Gülümseyen Jisoo'ya baktım.

Açıkcası kızlarla daha sık görüşmek güzel bir fikir olabilirdi ama bar biraz benim boyumu aşardı. Orada işler genellikle geceleri yoğun olurdu ve ben sarhoş adamların arasında kalmak istemiyordum. Etrafta amaçsızca bir birine gereksiz samimiyet sunan çiftlerden bahs etmiyorum bile.

"Hayır, ben bundan pek emin değilim. Yani iyi bir maaş kazansam bile, bilirsiniz işte orada görmek istemeyeceğim bin türlü adam olacaktır."

Rosie de bana katılınca kızlar kafalarını olumlu şekilde salladılar ama üzüldükleri belliydi.

Bir az daha havadan sudan konuştuktan sonra bir anda bana yöneltilen soruyla kaskatı kesildim.

"Lisa, dün partide Yeri seni Jungkook'un çizim odasından çıkarken görmüş." Diyen Jennie'ye ne cevap vereceğimi bilemedim.

Tüm bakışlar bana dönerken yutkunma ihtiyacı hissettim. Evet, kızlarla oldukça yakındık ama onlara Jungkookdan etkilendiğimi söyleyemezdim. Hele yaşadığımız o anları asla.

'Yeri' kısmına da ayrı takılmıştım. Sonuçta kızın Jungkook'a aşık olduğu belliydi. Hem ben iki gün önce ona Jungkookla arkadaş olduğumuzu söylemiştim ve sadece bir gün sonra kız beni onun çizim odasından çıkarken görüyordu. Yani yanlış anlaması doğaldı.

rare // liskookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin