e i g h t e e n

4.1K 377 178
                                    

Geçen bölümde yorumlar neredeyse hiç yoktu. Yorum yaparsanız sevinirim.

Gözlerimi Jungkook ve kadından çekmeyi bir türlü başaramıyordum. Barın ikinci katından bile elimdeki içki şişesiyle gözlerim onlardaydı. Jennie'in söylediğine göre kadın Yoongi'yi sevse bile bir süre sonra ondan ayrılmış ve uyuşturucuya başlamasına sebep olmuştu. Jungkookla bu samimiyetlerinin nereden geldiği belli olmuştu, aralarında bir şey olmayacağını bilsem bile onları izlemeden duramıyordum.

Aniden elimdeki içki şişesinde hissettiğim hareketle birlikte bakışlarımı onlardan uzaklaştırmak zorunda kaldım. Jackson'u görünce yüzümde gülümseme oluşmuştu. İçkilerimizi tokuşturdu ve bana sarılarak,"Lisa, seni görmek ne kadar güzel!"

Sarılmasına karşılık verdim ve ayrıldıktan sonra bende aynı şekilde,"Seni de öyle."

"Açıkcası evden kütüphaneye gitmek dışında çıktığını bilmiyordum, öğrenmem güzel oldu."

Asosyal yanıma yaptığı imayla yalandan kaşlarımı çattım ve hafifce koluna vurdum. "İstersen bir az daha konuşma."

Başını gülerek 'tamam' dercesine salladı. Tam yeniden konuşacakken, susmak zorunda kaldı çünkü Jungkook kaşları çatık bir şekilde yanımızda belirmişti. "Lalisa, neden masamızdan ayrılıyorsun?"

Jackson ilk başta afallasa da yüzüne sahte mi yoksa gerçek mi olduğunu bilmediğim bir gülümseme yerleştirdi. "Jungkook, dostum bana bir selam yok mu?"

Jungkook sadece göz devirmekle yetindi. İkisi bir-birini tanıyor muydu? Pek hazetmedikleri kesindi, en azından Jungkook'un.

Jungkook elimi tutup beni götüreceği sırada elimi çektim. İstediği gibi bana davranamazdı, Jacksonla aralarında ne gibi bir sorun vardı bilmiyordum ama o benim arkadaşımdı. Bense Jungkook'un hiç bir şeyi değildim.

"Sen in, ben gelirim birazdan." Olabilecek en sakin şekilde konuşmıştum onunla.

"Lalisa, benimle gelmelisin. İnatçılığın sırası değil."

"İnatçılık yapmıyorum, Jackson benim arkadaşım. Ona veda etmeden yanınıza gelmeyeceğim. Bizi yalnız bırakırsan iyi olur." Bu sefer ses tonum daha uyarıcıydı.

"Kızı rahat bırakmaya ne dersin? Bir az daha ısrar edersen sevgili olduğunuzu düşünmeye başlayacağım."

Bu lafla birlikte Jungkook'un yüz hatları gerildi, derin bir nefes aldı ve Jacksona ters bir bakış attı. Yanımızdan uzaklaşırken bana son bir kez baktı. Yüzüne ifadesizce bakmaktan başka bir şey yapamadım.

"Jungkookla aranızda bir şey mi var?"

Sorusuna ne cevap verebilirdim bilmiyordum. Eski sevgili sayılırdık ama bunu söylemeye çekiniyordum.

"Arkadaşlarımın arkadaşı."

"Hmm, bana hiç öyle gelmedi."

Jackson'un beni sorguya çeker gibi bunu söylemesi sinirlerimi bozmuştu. Onunla çok yakın değildik ve olsak bile o buna karışacak diye bir şey yoktu.

"Ben gidiyorum artık, hoşçakal Jackson."

"Güle güle, Lisa."

Jackson'un yanından ayrılırken onun bakışlarını üzerimde hissedebiliyordum. Jungkook'un etkisi miydi bilmiyorum ama bu gece nedense Jacksondan biraz soğumuştum. Jungkook her ne kadar ilişkimizde tutarsız davransa da insanlara durduk yere tavır yapacak biri değildi. Belki de bunu onun kendisine sormalıydım.

rare // liskookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin