3. Bölüm

8.1K 61 9
                                    

Cengiz ile Marian evlendikten sonra hemen yatak odasına geçmediler. Çünkü konuşulacak kraliyet işleri vardı.

Kraliyet, çok büyük bir tehlike altındaydı. Parçalanmıştı ve yıkılmak üzereydi. Kral Edward öldükten sonra bölgesindeki komutanlar bağımsızlığını ilan etmişti. Ama ada dışında bağımsızlığını ilan edenlerin çoğu İspanya-Portekiz, Fransa, Roma ve Viking krallıklarının hizmetine girmek zorunda bırakılmıştı. İskoçlar ve İrlandalılar da isyan etmişler ve kendi küçük devletlerini kurmuşlardı.

Cengiz, bu kötü durumu öğrenince kara kara düşünmeye başladı. "Askerlerimiz kuvvetli mi?" diye sordu Sir Oliver'a.

Sir Oliver, gülümseyerek "kuvvetli kralım." dedi. Cengiz, harita isteyince muhafızlardan birisine işaret etti ve bir harita kısa sürede getirildi.

Sir Oliver, haritayı açtı ve Cengiz'e gösterdi.

Cengiz, haritaya baktı ve aklına bir soru takıldı. Dumbarton'un kulağına eğildi ve "ben nasıl İngilizce konuşuyorum? İngilizceyi anlayabiliyor, okuyabiliyorum?" diye sordu.

Dumbarton, bu soru karşısında tebessüm etti. "Benim büyüm sayesinde kralım." dedi.

Cengiz, teşekkür ederek ilk önce haritaya tekrar baktı. Sonra da emrindekilere baktı.

"Bir hafta kadar yeni askerler ve tahıl toplanmalı."

Vergi işlerine bakan Şansölye Flint başını önüne eğerek "emredersiniz." dedi.

Cengiz'in aklına bu arada bir soru daha takıldı. Yine Dumbarton'un kulağına eğildi.

"Ben burada çok vakit kaybediyorum. Evime döndüğümde her şey çok değişmiş olur. Haliyle ben de."

Dumbarton, "kaygılanmayın." dedi ve tebessüm etti.

"Burada geçen bir yıl sizin dünyanızdaki bir dakikaya eşit ve bir evrenler arası yolcu yolculuk ettiği zaman yaşlanma özelliğini yitiriyor."

Cengiz, gülümseyerek "güzel." dedi. Kafasındaki planları kurmuştu ama planlarını güvenlik sebebiyle kimseye söylemek istemiyordu. Bu yüzden "bugünlük bu kadar yeter." dedi.

"Yarın sabah yine bir toplantı yapacağız. O zaman size kararımı bildireceğim."

Herkes "anlaşıldı kralım." dedikten sonra huzurdan ayrıldı.

Cengiz de Marian ile birlikte kol kola taht odasından çıktı. Yanlarında Dumbarton vardı ve ikisine eşlik ediyordu.

Dumbarton, gülümseyerek Cengiz'in odasını gösterdi ve yanlarından ayrıldı.

Cengiz, Marian ile birlikte odasına girdi. Şöyle bir göz gezdirdi.

Oda, bir hayli büyüktü. Ama aynı zamanda sadeydi.

Büyükçe iki penceresi, kapının yanlarında iki şamdan, birkaç tablo ve odanın çoğunu kaplayan, çok büyük ve perdeyle kapanabilen kırmızı bir yatak vardı.

Cengiz, bunlara kısa bir göz attıktan sonra Marian'a baktı. Marian'ın büyük bir istekle ama tahrik edici bir yavaşlıkla elbisesinin kollarını çıkardığını ve elbisesinin önündeki ipleri çözdüğünü gördü.

Marian'ın elbisesi yere düştü ve Cengiz'i hayran bırakan güzellikteki vücudu ortaya çıktı.

Göğüsleri büyüktü, beyaz bir teni vardı ve bakireydi. Bacakları kalın ama güzeldi.

-Cengiz, karşısındaki bu İngiliz güzele hayran kalmıştı- Ona doğru yaklaştı ve çenesini parmaklarının arasına alıp dudağına bir öpücük kondurdu ve yatağın perdesini açtı. Kendi üzerindekileri de çıkardı. Marian'ı yatağa yatırdı ve üzerine çıktı. Dudaklarıyla dudaklarını birleşti. Dudaklarının arasında üst dudağı emdikçe emdi. Sonra da başını dudaklarından, boynuna, boynundan göğsüne, göğsünden karnına ve en sonunda karnından kızlığına indirdi. Vücudunun her yerine öpücükler kondurmuş oldu. Marian'ın ayaklarını tuttu ve bacaklarını açtırdı. Elleriyle tuttu ve okşamaya başladı.

Marian, gülerek ve başını hafifçe kaldırarak Cengiz'e baktı. Sonra başını tekrar yastığa gömdü.

Cengiz, ellerini Marian'ın bacaklarından, büyük göğüslerine götürdü ve sıkmaya başladı. Aynı zamanda kızlığını yaladı ve sonra emmeye başladı. Klitorisini ağzıyla buldu ve emdikçe emdi.

Marian, büyük bir hazla inleyerek Cengiz'in başını kızlığına bastırdı. Başını kızlığına daha çok bastırdı. Bacakları ve vücudunun diğer bölümleri zevkle titredi. Bacaklarını inleyerek ve titreyerek ileri geri hareket ettirdi.

Cengiz, Marian'ın kızlığını uzun bir süre emdi ve zevk suları dudağına hücum etmeden dudağını geri çekti. Marian'ın kızlığı ıslanınca erkekliğini içine yavaşça soktu. Ellerini Marian'ın açık ve hafif kırık bacaklarının diz kapaklarına götürdü.

Marian, Cengiz'in hızlanmasıyla dizlerindeki elleri tutup göğsüne götürdü.

Cengiz, erkekliğini Marian'ın kızlığının en derinine doğru hızla ve sert bir şekilde sokup çıkardı ve göğüslerini sıktı. Sonra ellerini göğüslerinden çekti ve başını göğüslerine gömdü. Bedenini hızla ileri geri hareket ettirmeye devam etti. Göğüslerinin uçlarını bir tavşanın havucu dişlemesi gibi dişledi ve sonra o göğüs uçlarını bir lolipop gibi emdi Sonra da göğüslerinin kalan kısmını emerek içine sertçe ve hızlıca girmeye devam etti.

Marian da çığlık atarak ve inleyerek parmaklarını Cengiz'in saçlarının arasında gezdirdi. Kafasını göğüslerine büyük bir istekle bastırdı. Çığlık atmaya ve inlemeye devam ederken bacaklarını Cengiz'in beline doladı. Ellerini arkaya doğru attı ve inleyerek güldü. Kızlığından sıvılar akarken Cengiz'in yüzünü avuçlarının arasına alarak yüzünün hizasına çıkardı ve dudaklarını dudaklarına bastırdı. Bacaklarının okşanmasıyla zevk suları aksa da zevk almaya devam etti. Cengiz'in spermlerinin içine hücum ettiğini fark etti ve güldü.

Cengiz de yavaşlayarak durdu ama Marian'ın alt dudağını dudaklarının arasında ezmeye devam etti. Dudağını çekti ve nefes nefese kaldıklarını fark etti. Güldü ve Marian'a baktı. Saçlarını kulağının arkasına attı. "Çok güzelsin." dedi. Bir süre daha yüzüne ve gözlerinin içine baktıktan sonra kendisini üzerinden yana doğru attı ve hızlı hızlı nefes almaya devam etti. Marian'ın bacağını üzerine atıp başını omzuna koyduğunu görünce gülümsedi.

Marian, sessizce duruyor ve boşluğa bakıyordu. Seksten sonra düşünceliydi ama başka bir evrenden gelen bir insanı, kralı ve kocası yaptığı için pişman değildi. Onun fiziğinden, zekasından, konuşmasından ve sevişmesinden etkilenmişti. İç çekerek "İngiltereyi nasıl kurtaracağız?" diye sordu.

Cengiz, tebessüm etti. "Tasalanma!" dedi.

"O kadar tarih araştırma kitaplarını, tarihi romanları boşuna okumadık."

Cengiz'in bu espirisi Marian'ın kafasındaki düşünceleri dağıttı ve onu güldürdü. Cengiz'in dudağına bir öpücük kondurdu ve "sana güveniyorum." dedi. Cengiz'in kollarında gözleri kapandı ve uykuya daldı.

Cengiz de Marian ile birlikte gözlerini kapattı ve kendini güzel bir uykunun kollarına bıraktı.

🗂Bölüm Sonu🗂

Paralel Evrenin Geçmişine Gitmek "Birleşik Krallık" (+18) (Ara Verildi)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin