7. Bölüm

4.5K 25 3
                                    

Cengiz, öksürük sesinin geldiği yöne başını çevirdi ve Dumbarton'u gördü. Barlow'un üzerinden yavaşça kalktı ve üzerini giyinmeye başladı. "Bir daha bu kadar sessiz ve sinsi sinsi yaklaşma bana Dumbarton!"

"Büyücüler heyeti sizi sürekli kadınlarımız ile sevişmeniz için kral seçmedi kralım."

Cengiz, Dumbarton sözlerini bitirdiğinde üzerini giyinmeyi bitirdi ve güldü. Dumbarton'a yaklaştı.

"Şu an ordum savaşta da ben sevişiyor muyum ya da savaşmak yerine sevişiyor muyum sence Dumbarton?"

Dumbarton, yumuşadı ve çatık kaşlarını indirerek gülümsedi ve "haklısınız galiba kralım." dedi.

"Benim de herkes gibi sizden çok şey beklediğimi unutmayın. Sizi buraya bizi büyük bir devlet yapasınız diye getirdik."

Cengiz, tebessüm etti ve "unutmam." dedi.

"O zaman şimdi devlet işlerinin başına dönme vakti gelmiş demektir."

Dumbarton, gülümseyerek başını hafifçe onaylama anlamında aşağıya indirdi.

Cengiz, Barlow'a döndü. Gülümseyerek "saray gezintisi için teşekkür ederim." dedi ve zindandan çıktı. Dumbarton ve Barlow da onu takip etti. Onlara Şansölye Flint katıldı.

Cengiz, Şansölye Flint'in yüzündeki huzursuz, mutsuz ve sinirli ifadeyi fark etti. Taht odasına girerken "ne oldu Flint?" diye sordu.

"Vikingler kıyılarımıza saldırmış kralım."

Cengiz, "kahretsin!" diye bağırdı.

"Fetih hareketi değil değil mi? Sadece yağma."

Flint, "bilemiyoruz." diye yanıt verince Cengiz burnundan solumaya başladı. Başını ellerinin arasına aldı ve derin derin nefes aldı. "İrlanda üzerine yürümeyeceğiz." dedi.

Flint, "peki ne yapacağız kralım?" diye sordu.

Cengiz, ellerini başından çekti ve sırıttı. Birden aç bir kurt gibi fethetmeye, savaşmaya acıkmıştı sanki.

"Vikinglerin üzerine yürüyeceğiz."

Flint'in duyduğu sözlerle gözleri fal taşı gibi açıldı. "Bu imkansız kralım." dedi.

"Vikinglerle Roma imparatorluğu bile zor başa çıkıyor."

Cengiz, güldü ve "çünkü onlar belli ki Vikinglerin üzerine hiç yürümediler." dedi.

Flint, kastedileni anlamamış, bu yüzden afallamıştı. "Anlamadım kralım." dedi.

Dumbarton, "anlamayacak bir şey yok." diyerek araya girdi.

"Vikingler hiç bir zaman savunmaya geçmedi. Hep yağma hareketlerinde bulundu. Daha önce saldırılarının güçlerinden çekinerek kimse onların üzerine yürümedi."

Flint, Cengiz ve Dumbarton'un haklılığını fark etti ve gülümsedi. "Haklısınız kralım." dedi.

"O zaman ben ordumuz için gerekenleri yapacağım. Hazırlayabildiğim kadar hazırlayacağım onları savaşa."

Cengiz, gülümseyerek "iyi olur." dedi ve tahtına oturdu. Ciddi bir tavır aldı ve eliyle "çıkabilirsin." işareti yaptı ve Flint dışarı çıktı. Cengiz, Flint çıktıktan sonra Dumbarton'a döndü.

"Büyücülerimiz bize yardım edecek değil mi?"

Dumarton gülümseyerek "tabiki de kralım." dedi.

"Ama Vikinglerin de büyücülerinin olduğunu unutmamalıyız."

Cengiz'in yüzü düştü. "Haklısın." dedi ve ayağa kalkıp ellerini arkasında birbirine kavuşturdu. Volta atmaya başladı. Bir süre sessizce odanın içinde volta attıktan sonra aklına bir fikir geldi ve Dumbarton'a döndü.

"Hem İskoçlarla hem de İrlandalılarla bir ittifak kursak nasıl olur?"

Dumbarton, düşünceli düşünceli kaşlarını çatarak sakalını sıvazladı.

"İrlandalılar bize hiçbir zaman sadık olmazlar kralım. Ama çıkarlarımız ortak olursa bir ittifaka yanaşırlar. Kaldı ki şimdi çıkarlarımız ortak."

Cengiz, tebessüm etti ve "ben de öyle düşünmüştüm." dedi. Tahtına oturdu.

"Onlara ittifak teklif edeceğim. Çünkü çıkarlarımız ortak. Aynı adada yaşıyoruz resmen. Vikingler onlara da saldırabilir."

Dumbarton, biraz düşündü ve "ya İskoçlar?" diye sordu.

Cengiz, şaşırarak "ne olmuş İskoçlara?" diye soruya soruyla yanıt verdi.

"Nasıl söylesem? İskoçlar ile İrlandalıların arası pek iyi sayılmaz kralım."

Cengiz, kaşlarını çattı ve kısa bir süre düşündükten sonra "haklısın." dedi. Ardından tebessüm etti.

"Ama üçümüzün de çıkarları ortak. Bu yüzden bir üçlü ittifak olacaktır kanaatindeyim."

Dumbarton, düşünceli düşünceli pencereden dışarı bakarak "haklısınız." dedi.

"Şimdi akşam olmakta. İsterseniz hazırlanın kralım."

Cengiz, "tamam." dedi ve ayağa kalktı. Varlığını unuttuğu Barlow'u hatırladı ve gülümseyerek ona baktı.

"Hazırlanmam konusunda bana yardım etmeni istiyorum Barlow."

Barlow, "emredersiniz kralım." dedi.

Cengiz de bu sırada Dumbarton'un ateş saçan gözlerini gördü. Kendisini uyardığını anladı ve "sıkıntı yok." işareti yaptı. Barlow ile birlikte taht odasından çıktı.

Cengiz, Dumbarton'a söz verdiği için Barlow ile sevişmeye kalkmadı. Onun yardımıyla üzerine  temiz bir beyaz gömlek ve siyah bir pantolon giyindi. Askerlerin odasının baş köşesine koyduğu zırha göz ucuyla baktı ve Barlow'a "bu zırhı kuşanmak zorunda mıyım?" diye sıkkın bir tavırla sordu.

"Geleneklerimiz kralın halkın içine zırh kuşanmadan çıkmasını hoş karşılamaz kralım. Bir kral zırhı ve kılıcıyla her zaman göz kamaştırmalıdır."

Cengiz, "haklısın." dedi ve Barlow'un yardımıyla zırhını kuşandı. Odaya Dumbarton girince "nasıl olmuşum?" diye sordu. Dumbarton'un yüzünün asık olduğunu fark etti ve kaşlarını çatarak "ne oldu?" diye sordu.

"Vikingler geri çekilmiyor. Bu bir fetih hareketi olabilir."

🟠Bölüm Sonu⚪

Hayalet okuyucu istemiyorum. Oy ve yorumlarınızı bekliyorum.

Artık her yeni bölüm attığımda bir kitap, dizi, film ve şarkı önereceğim sizlere. 🙃🙂😊 :) (:

Kitap Önerisi: Mustafa Kemal Atatürk "Hayalet Süvari" (Ray Brock)

Dizi Önerisi: Sadakatsiz

Film Önerisi: Agora

Şarkı Önerisi: Sen Beni Unutamazsın (Emre Aydın) (multimedyada var)

Paralel Evrenin Geçmişine Gitmek "Birleşik Krallık" (+18) (Ara Verildi)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin