Aila'nın; Marian'dan duyduklarıyla, Cengiz'in Barlow'a çıplak vücudunu göstermesinden sakınmaması o zaman anlam kazandı. Cengiz'in boğazına sarılıp ondan hesap sormayı düşündü ama bunun akıllıca olmayacağını anlayarak vazgeçti. Gülerek "aldatılan sensin." diye fısıldadı.
"Ben değilim. Benim gibi güçlü bir krallığın kraliçesini kimse aldatmaya cesaret edemez. Dahası benim gibi güzel bir kadının üstüne kimse gül koklamaz."
Marian, biraz fazla sesli güldü ve "göreceğiz." dedi.
Bu sırada Cengiz, gülüşmeleri duydu ve taht odasının önünde durdu. Marian ile Aila'ya döndü.
"Komik bir şey varsa anlatın, ben de güleyim hanımlar."
Marian, gülümsedi ve "komik bir şey değildi kralım." dedi.
"Ben abartılı bir tepki verdim sadece."
Cengiz, aralarında sürtüşme olduğunu hemen anladı ve gülümsemesine son verip yüzüne ciddi bir hal verdi. Kaşlarını çattı ve "ben entrika sevmem hanımlar." dedi.
"Ben savaş alanında düşmanla çarpışırken kalemde cariyelerim arasında kavga olsun istemem."
Marian ve Aila "emredersiniz kralım." deyince Cengiz, tebessüm etti ve ardından "aferin." dedi. Tahtına oturdu ve Dumbarton'a baktı.
"Yanımda tek bir taht var. Bu konuda ne yapmam gerek Dumbarton?"
Dumbarton, tebessüm etti ve "bir taht daha yaptırmanız lazım." diye cevap verdi.
Cengiz, tebessüme devam ederek "anlaşıldı." dedi.
"O zaman ilk fırsatta bir taht daha yapılsın Dumbarton!"
Dumbarton, "anlaşıldı kralım." dedi ve hızla üç mektup yazdı. Şövalyeyi yanına çağırdı ve üç mektubu ona vererek nerelere teslim etmesi gerektiğini söyledi.
Şövalye, önce Cengiz'e, sonra iki kraliçeye ve en son da Dumbarton'a selam verdikten sonra taht odasından çıktı.
Cengiz, Dumbarton'a baktı ve "ne yaptın?" diye sordu.
Dumbarton açılamaya koyuldu.
"Fransızlara, Almanlara ve marangoza bir mektup yazdım kralım. Umarım ittifak teklifimizi kabul ederler. Askeri ve silah gücümüz İskoçlar ile İrlandalılardan iyi olsa da ittifaklara ihtiyacımız var."
Cengiz, "haklısın." dedi ve oturduğu tahtan ayağa kalktı. Ellerini arkasında bağladı ve taht odasında volta atmaya başladı.
"İçimizden hainler çıkmaz, değil mi? Çıkarsa da güçlü yumruğumuzu indiririz."
"Her devletin içinde elbette hain olacaktır ama o devlet, içindeki hainlere karşı direndiği müddetçe ayakta kalacaktır kralım."
Cengiz, Dumbarton'un cevabı olumsuz ile olumlu arasında bir cevap olsa da cevabını beğendi ve gülümsedi. "Haklısın." dedikten sonra başını Aila'ya çevirdi.
"Senin gemilerin İskoç topraklarına taciz ateşinde bulunmaya şimdiden başlasın Aila!"
Aila, tebessüm etti ve başını eğerek "emredersiniz kralım." dedi.
Cengiz, iki kraliçe ve Dumbarton ile havadan sudan konularla ilgili konuştu ve iki gün savaş hazırlıklarıyla meşgul oldu.
İki Gün sonra savaş için her şey hazırdı. İki gün boyunca İskoç ve İrlanda taraflarından taciz atışı olmuş, Viking gemileri de İskoçlara taciz atışlarında bulunmuştu. Üç ülkenin de büyücüleri büyüleriyle devletlerini korumaya çalışmıştı. Alman ve Fransızlarla ittifak sağlanmıştı ve Alman ve Fransız gemileri de savaşa artık hazırdı.
Cengiz, Aila ve Dumbarton ile birlikte ordusunun başına geçti. Ordusuna gururla şöyle bir göz gezdirdi. Ardından Marian'a baktı ve gülümsedi.
"Şehrimiz sana ve Şansölye Flint'e emanet Kraliçe Marian."
Marian, tebessüm etti. "Gözünüz arkada kalmasın kralım." dedi ve başıyla selam verdi.
Bu sırada Sir James büyük bir telaşla yanlarına geldi.
Cengiz, kaşlarını çatarak "ne oldu James?" diye sordu. Kötü bir şeyler olduğunu James'in telaşından anlamıştı.
"Roma... Çin ile saldırmazlık antlaşması imzalamış ve Rusya topraklarına saldırmış kralım. Rusya direniyor. Neler olacağını Tanrı gösterecek."
🐯Bölüm Sonu🐯
Dizi Önerisi: 50M2
Kitap Önerisi: Ana (Maksim Gorki)
Film Önerisi: Çılgın Çocuklar serisi
Şarkı Önerisi: Fikrimin İnce Gülü
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Paralel Evrenin Geçmişine Gitmek "Birleşik Krallık" (+18) (Ara Verildi)
Ficción históricaBu tarihi hikaye tamamen kurgudur. :) +18 bölümler oldukça fazladır. Rahatsız olacaklar, ahlak bekçiliği yapacaklar ve duyar kasacaklar okumasın bir zahmet. 😏