'Peri'

397 267 58
                                    

Merhabalarr canlarımm^^

Sarılalım sıkı sıkıı🌠

Sizi çok seviyorum! bölüme geçelim ^^

Gecenin karanlığı çökmüş, ay kendini ışıl ışıl belli ediyordu. O kapkara simsiyah gökyüzünde bizi aydınlatmak için orada bekliyordu. Tıpkı bir 'peri 'gibi. O kadar üzüntünün, nefretin arasında kaybolmamamız için bize yardım eden bir 'peri'...

Ay 'ı izlemek beni rahatlatıyordu. Küçüklüğümden beri. E tabi bide yıldızlar. Kızlarla en parlak yıldızı bulma ve ilk önce dilek tutma yarışı yapardık. Bu küçükken favori oyunumuzdu.

"Kızlar bakın şu yıldız çok parlak hadi dilek tutalım." dediğim an ikiside heyecanlanmıştı.

"Eski günlerdeki gibi..."
"Eski günlerdeki gibi..."
İkisi de aynı anda kurmuştu cümlelerini...

'Arkadaşlarım ve ailem her zaman yanımda olsun. ' benim tek dileğim buydu. Hayatımda başka güzel bir şey olacaksa o beni bulurdu zaten.

Yazarın anlatımıyla...

Eski günlerde ki gibi yıldızlara ve aya bakıp dilek tutmuşlardı.

Ece'nin ve Melis' in dilekleri ise aynıydı. ' YAĞMUR VE KAĞAN BİRLİKTE ÇOK MUTLU OLSUNLAR...'

İşte gerçek sevgi, gerçek dostluk buydu. Kendinden önce 'dost' unu düşünmek.

O gece sabaha kadar balkonda oturmuş sohbet etmişlerdi. Eski anıları canlanmıştı gözlerinde. Daha düne kadar küçücüklerdi. Ne ara büyümüşlerdi.

Ece'nin anlatımıyla...

Yağmur için çok üzülüyorduk. Ama elimizden bir şey gelmiyordu. Evet Yağmur Kağan'nı tanıyalı daha 4 ay olmuştu ama Yağmur eğer birini severse onu gerçekten çok seviyordu ve çok bağlanıyordu. Sanırım Kağan' a bağlanmamaya çalışıyordu.

Yağmur bu zamana kadar sadece bir kişiye aşık olmuştu, çok sevmişlerdi birbirlerini. Ama sonra sevdiği çocuk kansere yakalanmıştı ve hayatını kaybetmişti. Yağmur onu çok zor atlatmıştı.

Yağmur ' un anlatımıyla...

Sabaha karşı kendimizi yatağa zor atmıştık. Neyse ki bu gün ki dersimiz öğleden sonraydı ve sadece bir saatti. Günün geri kalanı bize kalıyordu.

Yurttan erken çıkmıştık ve yürüyerek okula gidiyorduk temiz hava iyi gelmişti.

"Dersin başlamasına yarım saat var kantine oturalım mı?" Ece ile evet manasında kafamızı sallayıp kantine geçtik.

"Günaydın " sesin geldiği yöne doğru kafamı çevirdiğim sırada Kağan ile göz göze geldik.

"Günaydın, istersen masaya oturabilirsin."

"Teşekkürler Yağmur ama arkadaşlarım bekliyor, başka zaman.
Size iyi oturmalar."

"Teşekkürler. " dedim ve kızlar bana şaşkın şaşkın bakıyordu.

"Yağmur senin kadar rahatını görmedim gerçekten." Hiç rahat bir insan değildim hatta bu hayatta rahat insanlara çok özenirdim.

"Saçmalama Melis bunun rahatlıkla ne alakası var. Ne yapayım tamam seviyorum ama elimden bir şey gelmiyor. Hem o bizim arkadaşımız."

"Yağmur doğru söylüyor Melis ne yapalım Yağmur' u üzdün değip ağız burun dalalım mı?"

Ece' nin bu sözüne karşılık Melis " İyi fikir." diyerek masadan kalktı. Ece ve ben hemen koluna yapışıp oturttuk.

"Ne güzel fikirler veriyorsun Ece. "

"Ne yapayım Yağmur, ciddiye alıyor benim canım arkadaşım. "

"Ece sadece aklımdan geçenlere tercüman oldu."

"Kızlar böyle yaparak beni daha çok üzüyorsunuz mantıklı düşünün azıcık. O bizim arkadaşımız. "

"Kusura bakma kuzum senin üzüldüğün aklıma geldikçe kendimi tutamıyorum."

^^ Gene çok güzel bir bölümle geldiğimi düşünüyorum...

Yağmur çok güzel sevmiyor mu, zaten önemli olan çok sevmek değil güzel sevmek bence✨

Bölümü beğendiyseniz oylamayı unutmayın lütfen bende beğendinizi anlayıp devam ediyimm sizi seviyorum kendinize iyi bakın canlarımm

Ailemiz büyüyorrrr yani daha fazla kişiye ulaşıyorum bu beni çok mutlu ediyor...

O Mutlu OlsunHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin