final

34K 2.3K 523
                                    

Geri geri adımladım. Eski anılarımla harmanlanan zihnim acı çekmeme neden oluyordu. Yutkunmak istedim, olmadı. Sürekli annemi öldürdüğü an aklıma geldiğinde gözyaşlarım kendilerini belli etmekte gecikmemişti.

Tüm güç ayaklarından çekildiğinde yere çöktüm. Kaçmam gerekiyordu. Ama hiçbir şey yapamıyordum. Ölümü bekleyen bedenim yere yığıldığında gözlerimi kapadım. Elimden sadece bu geliyordu.

Elinde ki kanlı bıçak aklıma sadece tek bir kişiyi getiriyordu. Oturdum ve dua ettim. Bir şey olmaması için, benden sonra mutlu ve huzurlu olabilmesi için.

Kısa bir süre sonra bana doğru adımladığını hissettiğimde yutkundum. Tamamen boşalan zihnimde sadece Arda vardı.

"Hiçbir şey hak etmiyorsunuz." Tükürürce dediği şey hıçkıra hıçkıra ağlama isteğimi tetiklemişti. Gözlerimi iyice kapatıp, ellerimi başımın üstünde sardım.

Kulaklarımı da iyice kapatıp yüzümü buruşturdum. Uzun bir süre ses gelmediğinde ise gözlerimi açıp ne olduğuna baktım.

Arda babamın üstüne çıkmış, iki polis memuru onu üstünden atmaya çalışıyordu. Kaşlarım çatıldığında hiçbir şey duyamadığımı fark ettim. Kulaklarım çınlıyor, başım dönüyordu.

Yaşlı gözlerimin ardından olanları seçebilmek adına elimin tersiyle gözümü silmiştim. Derin nefesler alıp verdim ve güçlükle ayağa kalktım. Titreyen badenim baygın yerde yatak katil hariç herkesin ilgisini çekmişti.

Ardaya baktım. Kusursuz beyaz teninde herhangi bir kan lekesi yoktu. Kaşlarımı çatıp kapıya doğru koştum. Bedenim bedenine çarptığında dışardaki sesler buğulu gürültülerden ibaretti. Sadece erkeksi, yumuşak sesi kulaklarımı sarıyordu.

"Geldim, güzelim. Buradayım. Yanında."
______

Gözlerimi araladığım da akşam ve sabah olguları benim için sonlanmıştı. Hangi zaman diliminde olduğumuzu öğrenmek için komidindeki telefona uzandım. (03.17) kaşlarımı çatıp dudaklarımı yaladım. Yattığım yerde doğrulurken yatağıma nasıl geldiğimi düşünüyordum.

En son o adamı alıp götürmüşlerdi. Hapisten kaçmıştı ve zaten her yerde aranıyordu. Daha sonra sağlık ekipleri benimle ilgilenmişti ve Arda ile beraber eve dönerken etraf kararmıştı.

Dudaklarımı ısırıp beyaz yorganı üzerimden alıp, aşağı indim ve odadan dışarı çıktım. Koridordan gelen güzel yemek kokusu kaşlarımı çatmama neden olmuştu. Hızla mutfağa doğru adımlayıp, kapısından içeri girdim.

Arda, beyaz yemek önlüğü üzerinde domates ayıklıyordu. Ağzım şaşkınlıkla açılırken, kaşlarım havaya kalktı. Yavaş hareketlerle yanına yaklaştığımda hiçbir şeyin farkında değildim. Muzipçe sırıtıp arkasına geçtim.

Kollarını açtığı sırada arkasından sarıldığımda korkmamış, tam tersi ellerimden tutup, parmaklarımı öpmüştü. Tebessüm edip yüzümü sırtına yasladım ve gözlerimi kapadım. Bana şuan tek iyi gelecek şey varlığıydı.

"Çok şey yaşadın. Nasılsın?" Sorduğu soruya verilecek tek cevabım vardı.

"Ne yaşadığım önemli değil. Şuan iyiyim, çünkü yanımda sen varsın."

Arkasını dönüp sıkıca bedenimi kavradığında mutlulukla doldum. Kalbim kıpır kıpır olduğunda yüzüm büyük bir tebessüme ev sahipliği yaptı.

"Seni çok seviyorum." dedi. "Kusursuzum."

Gece rengi saçlarımı öptü ve yıldızlar kadar kusursuz tenimi işaret parmağıyla okşadı. Kedi gibi göğsüne süründükten sonra başımı kaldırdım ve kahverengi gözlerimi, bal rengi gözlerine diktim.

"Bende seni seviyorum." dedim.

"Sonunda dileklerimiz kavuştu. Ve biz olduk."

"Biz olduk."

Son.

Bölüm nasıldı?

Hikayeyi yayınlayalı 1 ay 5 gün geçti. Bu kısa süre içinde yanımda olup, hikayemi okuduğunuz için teşekkür ederim. İyi ki varsınız.

Yeni bir hikaye yazıyorum, yine texting ve bu hikayeden oldukça farklı yapmaya, daha çok dikkatli yazmaya ve özenmeye çalışacağım.

Kusursuz adlı hikaye benim ilk yazdığım hikayeydi. Eksiklerim varsa mahzur görün. Sonradan görüşmek dileğiyle.

Beni takip ederseniz sevinirim. Takip edin ki sonraki hikayemden haberdar olun, beraber olalım. :)

kusursuz | textingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin